Konu: | Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 99 |
Tarih: | 04.07.2024 |
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Devlet Hava Meydanı İşletmesi çalışanlarının kanun kapsamındaki taleplerini dile getirmek üzere söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
AK PARTİ'nin her zamanki gibi kanun yapma alışkanlığıyla, alan çalışanlarının, sendikaların görüş ve önerileri dikkate alınmadan hazırlanan teklifte sadece çalışanların bir bölümünün ek ödeme oranlarının düzeltilmesine yönelik 26'ncı madde, DHMİ çalışanlarının tamamını kapsamadığı, dolayısıyla iş barışının bozulacağına yönelik tepkilerle Komisyonda geri çekilmişti. 2005 yılında KHK'yle yapılan düzenlemede DHMİ çalışanları üç gruba ayrılmıştı; bunlardan birinci gruba "tamamen karşılananlar", ikinci gruba "kısmen karşılananlar", üçüncü kısma da "karşılanmayanlar" ismi verilmişti. İlk kısımdaki pilot, hava trafik kontrolörleri, havacılık bilgi yönetim uzmanları, ATSEP (Hava Trafik Emniyeti Elektronik Personeli) maaşlarından emeklilik primlerine kadar tüm maliyetleri Brüksel merkezli Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı yani EUROCONTROL tarafından sağlanmaktaydı. Birinci kısımda yer alan dört grubun tüm maliyetleri EUROCONTROL tarafından karşılandığından bütçeye hiçbir yükleri olmuyordu; hatta, tam tersine, maaşlardan yapılan kesintiler de bütçeye artı gelir oluyordu fakat maliyetleri yine EUROCONTROL tarafından karşılanmasına karşın ATSEP personeli bu 26'ncı madde kapsamında bırakılmadığı için -alınmadığı için daha doğrusu- hava trafik ve emniyeti için de son derece önemli radar haberleşme sistemlerini 7/24 faal tuttuklarına dikkat çekerek kapsam altına alınma taleplerini dile getiriyorlardı. Havalimanında oluşabilecek herhangi bir yangın ve kırım riskine karşı 7/24 hazır beklediklerini söyleyen ARFF memurları ise son grup üzerinden maaş aldığını söyleyerek adalet bekliyordu. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tüm DHMİ personeli çalışanlarının kapsama alınması talebini ileri sürünce bütçeye yük getireceği düşünülerek 26'ncı madde Komisyonda geri çekilmişti. Sonuç DHMİ personelindeki hiç kimsenin koşullarının iyileşmemesiyle sonuçlandı, Genel Kurula maddenin düzeltilerek getirileceği beklentisiyse karşılanmadı. Kendilerine verilen sözlerin tutulmamasıyla tüm hava trafik kontrolünü idare eden hava trafik kontrolörleri haklı olarak "Bizim bütçeye yükümüz yok, Avrupa'da bizimle aynı işi yapanlar 8-10 bin euro alırken biz 2.300 euro alıyoruz." diyerek inisiyatif almadan çalışmaya devam edeceklerini ve direnişte bulunacaklarını söylediler. Sonuç olarak uçak rötarlarıyla yaşanan mağduriyetler anlaşılan sürecek.
EUROCONTROL'e üye 41 ülkede seyrüsefer ve işletme hizmetleri ayrıyken Türkiye'de DHMİ çatısı altında, tek çatı altında yürütülüyor ve bu karmaşanın yürütülmesine, düzeltilmesine yönelik kanunda bir öneri de gelmedi. Sayıştay raporlarında vurgulanan personel maliyetleri artırılmasının birim maliyetlerin düşük olmasına yol açması dikkate bile alınmadı. Avrupa'da bir uçaktan ortalama 80 euro alınırken Türkiye özellikle Avrupa'nın 2'nci büyük hava sahası olmasına karşın 30 euro civarındaki ücretle ne yazık ki birim başı maliyetler son sıralarda yer alıyor. Dolayısıyla bütçe her yıl yaklaşık 100 milyar euro döviz gelirinden yoksun kalacak ama hazinede emekçilere ödenecek para yok, üçer maaş alanların yönetiminde olduğu yerde emek verenlerin koşulları iyileştirilmiyor. Emekçiden ve dün açıklanan emekliden esirgenen paralar uçulmayan havalimanlarına yolcu garantisi olarak ödeniyor. (CHP sıralarından alkışlar) Zafer Havalimanı kamu zararının en belirgin örneği, 2022 sonu itibarıyla 60 milyon euroya yakın hazineden ödenen para. Zafer'in zararını kapatmak için Eskişehir Havalimanı'mızın uçuşları engellenmeye çalışılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Süllü, lütfen tamamlayın.
JALE NUR SÜLLÜ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ne yazık ki devlet bütçesine ek yük getirmeden kurulan sivil havacılık okulu bünyesindeki ve üniversite kampüsü içinde yer alan tek havalimanı olan Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı'ndan yurt dışı uçuşlarımız var ama yurt dışı tarifeli uçak taleplerimiz karşılanmıyor; Meclis kürsüsünden bir kez daha talebimizi yineliyorum.
Şimdi, işte vatandaşların taleplerinin dikkate alınmadığı, emek verenlerin hakları yerine KÖİ projelerinde müteahhitlerin gözetildiği kanun yapma pratiğinden bir türlü vazgeçilmiyor, vatandaşın eline kalan ise koskoca bir hiç oluyor. Görüştüğümüz kanun da AK PARTİ'nin kanun yapma anlayışının tipik bir örneği, son yirmi iki yılda gittikçe kötüleşen koşulları oluşturan bu anlayışın acilen terk edilmesi gerekiyor.
Siz sayın milletvekillerine halkın, emekçinin taleplerini dikkate alan ve rant sağlama yerine düzen sağlayacak kanunların ortak akılla hazırlanması çağrısında bulunarak Genel Kurulu saygıyla ve sevgilerimle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)