Konu: | Fındık taban fiyatlarına ve Ordu'nun sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 101 |
Tarih: | 10.07.2024 |
SEYİT TORUN (Ordu) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, ekranları başındaki sevgili vatandaşlarımız; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu kürsüden birçok defa fındıkla ilgili konuştuk, bölge milletvekillerimiz konuştu, biz defalarca konuştuk, benden önceki Ordu milletvekilleri bununla ilgili kanun teklifleri verdi; birçok kez gündeme geldi ama fındıkçının derdi bir türlü bitmedi, bu yıl da hasata yaklaştığımız şu süreçte diğer tarım ürünlerinin başına gelen bizim de başımıza gelsin istemiyoruz. Çay üreticisi maalesef perişan, buğday üreticisi perişan ama aynı perişanlığı biz de yaşamak istemiyoruz çünkü Karadeniz insanı gerçekten o yoğun coğrafi koşullarda bir ürün üretiyor ve fındık makineli tarım değil, fındık tamamen emek gücüyle üretilen bir ürün; bu yıl da -bir kokarca belasıyla iki yıldır uğraşıyoruz- özellikle bu son yağmurlardan dolayı bir hayli etkilendi ama şu anda iktidardan tek bir ses yok.
Dün tabii ki Cumhur İttifakı bir araya gelmiş, milletvekilleri, Tarım Bakanlığının yetkilileri, isterdik ki buraya muhalefet milletvekilleri de davet edilsin ve tüm Karadeniz bölgesini ilgilendiren, fındık üreticisinin gerçekten hak ettiği o bedeli hep beraber konuşalım ama buradaki ayrımcılık da gene ortada.
Değerli arkadaşlar, bakın, şu anda bütün girdiler yüzde 1.000'in üzerinde artmış olmasına rağmen işçilikten tutun, gübresinden, ilacından maalesef her yıl yaşadığımız gibi gene rekolte oyunlarıyla bir fiyat dillendiriliyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Biz bu ayın başında "150 lira olabilir." diyorduk fındıkla ilgili taban fiyat ama yapılan son zamlarla birlikte asla ve asla 180 liranın altında olmamalı; 180 liranın altındaki bir fiyatı kabul etmiyoruz ve bu anlamda üreticinin hakkını alabilmek için her alanda mücadelemizi de devam ettireceğiz değerli arkadaşlar.
Ya, şunu öğrenmek istiyoruz: Ordu'nun yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 72'si maden alanı ilan edildi. Herhâlde üreticiye deniliyor ki: "Siz fındık üretmeyin, bu alanları terk edin, biz nasıl olsa buraları maden alanı ilan ettik, burada madencilik faaliyeti sürdürülsün." Herhâlde bu isteniyor. Öyle ya, fındık üreticisi ürününe küstürülmek isteniyorsa, alın terinin karşılığı verilmek istenmiyorsa ve bütün bu alanların yüzde 72'si maden alanı ilan edildiyse "Siz gidin buradan." demek isteniyor herhâlde. Hâlbuki, bu insanlar, bu üretici yıllarca bu iktidara destek verdi, yıllarca destek verdi ama bu desteğinin karşılığı, maalesef, mağduriyet ve göç olarak kaldı. Evet, fındıkla ilgili şu anda maliyetler 110 lira-125 lira arasında değişiyor; o yüzden, 180 liranın altını asla kabul etmiyoruz.
Değerli milletvekilleri, Ordu'nun derdini benden önceki milletvekilim de bir nebze dile getirdi. Artık, küresel iklim krizleri her an yanı başımızda, sellerle boğuşuyoruz. Geçtiğimiz hafta da Fatsa, Gürgentepe, Çamaş, İkizce, Çaybaşı ilçelerimizde ciddi anlamda bir afet yaşandı, mutlaka bu ilçelerimize de gerekli desteklerin verilmesi lazım. Görülüyor ki bundan sonra da devam edecek, gerekli tedbirlerin de bu anlamda alınması lazım. Bakın, dereler artık suları taşımıyor, özellikle yapılaşmaya kapatılmalı. Eğer dere yataklarını kapatan binalar varsa bunlar mutlaka engellenmeli. Bundan sonra da bu yaşayacağımız felaketler görülüyor ki artacak. Çaybaşı'nda Hatice teyzemizi kaybettik 83 yaşında; gerçekten, cenazesinin bulunması tabii bizi sevindirdi ama bundan sonra da can kayıplarını engellemek için gerekli tedbirleri mutlaka almak zorundayız.
Değerli milletvekilleri, yollarımızı anlatmaya gerek yok. "Yol yaptık." diye övünüyor iktidar ama maalesef yılan hikâyesine döndü yani hâlâ bir türlü bitirilemeyen yollar var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SEYİT TORUN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Yani merkezden geçen, Altınordu'dan geçen çevre yolu yıllardır bitirilemedi. Ünye-Akkuş-Niksar yolu zaten yılan hikâyesi, makineler getiriliyor, götürülüyor. Gürgentepe-Gölköy yolu aynı, Kabadüz yolu aynı. Çambaşı'nın turizm tesisleri var ve hem yaz hem kış turizmi var, hâlâ maalesef çok düşük ödeneklerle devam ediyor. Az önce sayın milletvekilim de ifade etti, yaylalarımız bizim önemli bir turizm potansiyelimiz, yaylalarımızda turizmi artırmak yerine turizme kapatıyorsunuz. Bu anlayışı da anlamak mümkün değil. Ya, o Argan Yaylası gerçekten kara yolunun kenarında, çok kısa sürede ulaşılabilen önemli bir turizm potansiyeli. Ne oldu da turizm bölgesinden çıkardınız, bunu da anlamak mümkün değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEYİT TORUN (Devamla) - Zaten Perşembe Yaylamız artık bütün turizm broşürlerinde yerini alan bir yaylamız ama oraya da göz diktiniz, oraya da maden ruhsatı verdiniz. Bunun da takipçisiyiz, asla o doğayı bozmanıza izin vermeyeceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)