Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 101 |
Tarih: | 10.07.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA KÜRŞAD ZORLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; DEM PARTİ önergesi hakkında söz almış bulunuyorum.
Tabii, ülkemizin çıkarlarını, güvenlik problemlerini çok yakından ilgilendiren bir mesele ancak söze baştan önerge hakkında tavrımızı göstermekle başlamak istiyorum. Zira önergeyi okuduğumda bir defa bizim açımızdan -ben ve arkadaşlarım açısından- "Türkiye halkları" ifadesinin olduğu bir metnin bir sonuç üretemeyeceğini, bu yaklaşımın Türkiye'nin birlik ve bütünlüğü açısından tartışmaya açılmaya müsait bir iklimi yaratamayacağı endişesiyle bir defa bu önergeye destek vermeyeceğimizi ifade etmek istiyorum ancak bunun yanı sıra üç önemli başlıkta içerik açısından sorunlar bulunmaktadır.
Elbette Suriye'nin kuzeyindeki mevcut tablo ve 2011 iç savaşından bu yana Suriye'de meydana gelen hadiseler ve siyasi iktidarın birtakım hataları bizler tarafından da hassasiyetle takip edilmektedir. Ancak bugün sığınmacı meselesi ile Suriye'nin kuzeyindeki mevcut gelişmelerin bir bütün etrafında irdelenmesi gerekmektedir. Hatırlayalım, 2015-2016 yıllarında Türkiye Cumhuriyeti Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtlarını yaparken elbette bu iç savaşın yansımalarıyla birlikte burada oluşturulan terör koridoru tehlikesini bertaraf etmek adına orada Türk Silahlı Kuvvetleri konuşlandırılmıştır ve burada bu konuşlanma devam ederken önergenin içerisinde hiçbir şekilde bu koridorun, bu terör tehdidinin nasıl ortadan kaldırılacağına yönelik hiçbir ibarenin bulunmadığını da görmekteyiz. Bu bakımdan, bu bütünselliğin oluşturulamadığı bir araştırma komisyonunun doğrusu sonuç vermesini de pek mümkün görmüyorum.
Bu vesileyle, ben az önce, Grup Başkan Vekillerimin de bilgisi dâhilinde, bütün bu başlıkların içerisinde yer alacağı bir araştırma önergesini grubumuza teslim ettim ve yakın gelecekte inşallah bir ortam oluşursa bunu tartışacağız.
Ancak bakın, başka bir gelişme yaşanıyor Suriye'nin kuzeyinde. Aralık ayında anayasa benzeri bir taslak çalışması kamuoyuyla paylaşıldı ve 24 Nisanda -takip edebildiniz mi bilmiyorum- orada bölge idare kanunu çıkarıldı; 6 büyükşehir, 141 ilçeden oluşturulan bir kanun çıkarıldı. Ordusuna sahip olmuş -YPG adı altında, tırnak içerisinde, bir ordu- PKK'nın YPG'yle bir bütün içerisinde sürdürdüğü bu faaliyetlere baktığımız zaman, dolayısıyla sığınmacı problemi ne kadar büyük bir tehdit hâline gelmişse Suriye'nin kuzeyindeki bu defakto terör koridorunu ortadan kaldırmak da Türkiye Cumhuriyeti devleti için bir zorunluluktur.
Sayın Başkan, sözüm kesilmesin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
KÜRŞAD ZORLU (Devamla) - Bu merkezde olmak üzere geçtiğimiz hafta bir kanun teklifini milletimizle paylaştım ve teslim ettim.
Geçici koruma adı üstünde geçicidir ve koşullar ortadan kalktığı zaman geri dönüşler esas olmalıdır ancak bizim yasalarımızda maalesef geçici korumaya bir sınır, bir süre tahdidi getirilmemiştir. Oysaki bize bu ağır sorumluluğu yükleyen Avrupa Birliği kendi mevzuatında, 41'inci maddesinde, 1+2 yıl olmak üzere, toplam 3 yıllık geçici koruma süresiyle bu kanun hükmünü sınırlandırmıştır. Ben de buradan hareketle Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91'inci maddesinde değişiklik yapılmak üzere kanun teklifimi verdim. Bir yıl ve ardından altışar aylık süreler hâlinde, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bu sürenin uzatılabileceği hükmünü de içeren kanun teklifimiz, artık, gelinen ortamda, milletimiz için bir ihtiyaç, bir zorunluluk, bir çare hâline gelmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisini de en kısa zamanda buna destek vermeye davet ediyor, saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)