GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:10.07.2024

AK PARTİ GRUBU ADINA ADEM KORKMAZ (Burdur) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin Boğaziçi Üniversitemizle ilgili grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım.

Üniversiteler, bilginin üretildiği, geliştirildiği ve öğretildiği evrensel mekânlardır. Boğaziçi Üniversitemiz de tarihî olarak Osmanlı Dönemi'ne dayanan, 1863 yılında Robert Koleji olarak kurulmuş, 1971 yılında da Türkiye Cumhuriyeti'ne devredilerek üniversite hâline gelmiştir. Kurulduğu andan itibaren, ülkemizin en seçkin akademik birimlerinden biri olan üniversitemiz, başarılarını ve gelişimini her geçen gün artırarak devam ettirmektedir.

CHP'nin önergesinde iddia edilen birçok konunun, aslında bir algı, siyaset operasyonu olduğunu hepimiz biliyoruz. Konu, ideolojik ve ön yargılı yaklaşımlarla mecrasından çıkarılmaya çalışılıyor. Esasında burada sadece Boğaziçi Üniversitesi değil, bunun nezdinde tüm üniversiteler, Türk üniversiteleri zan altında bırakılmaya çalışılıyor. Malum, biliyorsunuz, yani üniversitelerde rektörün nasıl atanacağı konusunda bütün dünyada farklı yöntemler var, farklı metodolojiler var; seçim bunlardan bir tanesi, atama bunlardan bir tanesi. Hibrit modeller de var, Türkiye bunları uzun zamandan beri tartıştı, tartışıyor ama bir noktaya gelebilmiş değil, her modeli de denedi. Yani şöyle söyleyeyim: Daha önce seçim yapılan dönemlerde diyor ya, "Seçim yapılacak." diye Türkiye'de 6 aday içerisinde 1 oy alan adayların atandığı günleri çok gördük biz. Yani bu mu, illa seçim yapmak... Eğer demokratik bir olgunluğa ulaşmadıysak, üniversiteye, akademiye nasıl bakmamız gerektiği konusunda yeterli bir seviyeye ulaşmadıysak hangi modeli getirirsek getirelim arzu ettiğimiz sonuçları alacağımızı düşünmüyorum.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Nasıl test ediyorsunuz?

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Sana göre... Neye göre öyle?

YÜKSEL SELÇUK TÜRKDĞLU (Bursa) - Neye göre ulaşıyor, kriteriniz ne?

ADEM KORKMAZ (Devamla) - Bu vesileyle...

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Neye göre öyle?

ADEM KORKMAZ (Devamla) - ...Boğaziçi Üniversitesini gündeme getirdiyseniz ben de size birkaç hususu hatırlatmak istiyorum.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Bu mu demokratik olgunluk?

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Neye göre öyle?

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Yani öğretim üyeleri o olgunlukta değil, vatandaş olgunlukta mı?

ADEM KORKMAZ (Devamla) - Bu önerge vesilesiyle de Boğaziçi Üniversitesinin esasında başarılarını da...

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu ya!

ADEM KORKMAZ (Devamla) - ...son dönemde anlatma fırsatını verdiniz...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Böyle bir hakaret olur mu ya!

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Ya, savunulacak yanınız yok, yok, yok, yok, boşuna savunmayın!

ADEM KORKMAZ (Devamla) - ...onun için de sizlere teşekkür ediyorum.

Bakın, son üç yılda Türkiye'de ilk 100'e girmiş öğrenciden 70'i, ilk 1.000'e giren öğrenciden 700'ü hâlihazırda Boğaziçi Üniversitesini tercih etmeye ve kazanmaya devam ediyor.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Size rağmen, size rağmen.

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Her yıl gerilettiniz, her yıl kayyumlu yıllarda.

ADEM KORKMAZ (Devamla) - Kurulmasına ısrarla karşı çıkılan hukuk fakültesi ilk yılda...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Sizin bütün engellemelerinize...

ADEM KORKMAZ (Devamla) - ...Türkiye'nin en yüksek puanla alan 2'nci fakültesi hâline gelmiştir. Bunun dışında Türkiye'de QS'ın uluslararası standartlarında, sıralamalarında geçtiğimiz yıl Avrupa'nın en hızlı büyüyen üniversitesi hâline gelmiştir Boğaziçi Üniversitesi.

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Kayyumla, kayyumla mı?

ADEM KORKMAZ (Devamla) - Ancak biz meseleyi... Şimdi vekillerime sesleniyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET BAYKAN (Konya) - Vallahi gelmiş, gelmiş, gelmiş.

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Vay vay vay vay... Bize bilim öyle demiyor, akademik olarak hep geriye gidiyor.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Gelmiş efendim, koskoca rektör yalan mı söyleyecek?

BAŞKAN - Hatibin süresini dondurun.

Arkadaşlar, lütfen hatibin kendisini ifade edebilmesine olanak tanıyalım.

Buyurun.

ADEM KORKMAZ (Devamla) - Şimdi, şöyle: Zaman zaman karşılaşılıyor; bir grup vekilimiz -iktidar, muhalefet fark etmez- bir kurumu ziyarete gitmek istiyor. Bakın, kamu hizmeti yürütülen kurumlardan bahsediyoruz, Ağrı İl Tarım Müdürlüğü olabilir bu, Türkiye'nin herhangi bir yeri olabilir, değil mi? Bir nezaketten bahsetmemiz lazım, ya bir randevu istemek ya bir ön bilgi vermek lazım -ben kapıya dayanayım- ya da ilgili bir amirden talep ederek girme konusunda... Bakın, öncelikle, kamu hizmeti veren bu kurumlarda, kamu hizmeti hukuk sistemi içerisinde yürüyorsa bu hukukun üretildiği mekân olan yerlerde öncelikle kendimize olan saygımız gereği de bu nezaketi sergilememiz gerekmiyor mu? Hadi varalım, kapıya dayanalım, kapıya kendimizi bağlayalım. Bu mudur yani hukuk devletinden anladığımız, demokratik devletten anladığımız konular? Evet, gerçekten ben bir milletvekilinin, bir grubun bir kamu kurumuna giderek bilgi almasını sonuna kadar savunuyorum. Bu konunun da...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADEM KORKMAZ (Devamla) - Son sözüm.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

ADEM KORKMAZ (Devamla) - Bu konuyu da milletvekillerinin bilgi alma ve süreçleri, kamu hizmetlerini yerinde denetleme, görme görevi bakımından da önemli buluyorum ama hadi "Ben geldim, kapıya dayandım, açın kapıyı." Hayırdır, başka bir ülkede miyiz, başka bir dünyada mı yaşıyoruz? Onun için bu eleştirileri kabul etme şansımız yok.

Boğaziçi Üniversitemizin başarılarını izlemeye ,Türk üniversitelerinin başarılarını izlemeye hep beraber devam edeceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)