| Konu: | Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 11.07.2024 |
MAHMUT ARIKAN (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, burada, milletvekillerimizle beraber Genel Kurulda kanun teklifi üzerinde çalışmaktayız. Birçoğumuzun çocuğu var. Kimimizin çocuğu henüz okul çağında, kimisi hayata hazırlanıyor, kimisi de yeni bir düzen kurma gayreti içerisinde. Ben size bir hikâye anlatmak istiyorum. Bu hikâyeyi kendi evlatlarımızı düşünerek, empati yaparak dinlemenizi istirham ediyorum. Bugün eğitim fakültesinden yeni mezun olan genç bir kardeşimiz 2016'da liseye girdi. 15 Temmuzlar, KHK'ler, ekonomik kriz gölgesinde genç liseyi bitirdi. Aynı genç 2020'de üniversiteye girdi, pandeminin ardından da Türkiye ekonomisinin patladığı bir dönemde üniversiteyi okudu. Bu süreçte üniversite öğrencilerinin nasıl bir dram yaşadığı konusuna girmek istemiyorum. 2024 yılında genç, üniversiteden mezun oldu, şimdi bir sene KPSS'ye hazırlanacak, ardından Millî Eğitim Bakanlığı kadro ilan edecek, atanacak ama aslında atanmış olmayacak, sadece akademiye girmeye hak kazanacak, sonra iki sene de Millî Eğitim Akademisine gidecek. Bu arada sadece öğretmen olmak isteyen bu genç karnını doyurabilmek, okuluna devam edebilmek için çalışmak zorunda kalacak eğer bir de evlenmek isterse, yuva kurmak isterse -ki maliyetler hepimizin malumu- çok çok daha fazla çalışmak zorunda kalacak. Şimdi, şöyle bir alt alta toplama yapalım. Dört yıl lise, dört yıl üniversite, bir yıl KPSS, iki yıl da akademi olmak üzere toplam on bir yıl, gencimizin hayatından alınan on bir değerli yıl.
Eğitim fakültelerinde dört yılda yetiştiremediğimiz öğretmenleri iki yılda hem de Akademiyle yetiştireceğimizi iddia eden bir kanun teklifiyle Türkiye Büyük Millet Meclisimiz bugün karşı karşıya. Fecaat bunlarla sınırlı değil. Arkadaşlar, bu Akademi gençlerimizin her şeyini çalmakta, gelecekten çalıyor çünkü sigortası yok, bugünden çalıyor çünkü maaşı yok, aslında geçmişinden de çalıyor. Niye? Çünkü yıllarca emek harcayarak kazandığı diplomasının kıymeti yok ve siz kalkıp bu gençten dünyanın en şerefli mesleğini layıkıyla yapmasını bekliyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, bu hikâye bizim çocuklarımızın, bu vatanın kıymetli evlatlarının hikâyesi. İktidar milletvekilleri, şimdi dinlemediğiniz bu olay, bu hikâye emin olun, yarın çok acı bir tablo şeklinde karşınıza gelecek. Peki, biz bu noktaya nasıl geldik? Millî eğitim şûralarını hepimiz biliyoruz. Bu kanun teklifinin de gerekçeleri bu şûralarda oluşturuluyor. O şûra kararlarında şu deniyor: "Öğretmenlerin yetişmesi ve niteliğin artırılması için Millî Eğitim Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu arasında koordinasyon artırılmalı ve iş birliği yapılmalıdır." Ama bu kanun teklifi bunların hiç yapılmadığını, hatta hiç denenmediğini, YÖK'ün aradan çıkarıldığını bizlere göstermekte. Meselenin özü şu arkadaşlar: Eğitim fakültelerindeki eksiklikleri gidermek için palyatif çözümler üretilmekte, en kolayı da bir akademi kuruvermekte. En başta sırf işsizlik oranlarını düşürmek için, hatta kırsal kalkınma için ihtiyaçtan fazla eğitim fakülteleri açıldı. Şimdi de bu yığılmayı durdurmak için yeni bir şey ortaya atıldı. Kanun teklifi geçtikten sonraki ilk yıl KPSS'ye başvuru sayısı açıklandığında bu yığılmayı çözmüş olacağız. Millî Eğitim Bakanlığı da rahat bir şekilde "Bakın, KPSS'ye giren sayısı şu kadar, demek ki atama bekleyen öğretmen sayımız az." diyebilecek. Tebrik etmek lazım, kendileri açısından doğru bir yol takip ediliyor. Bu metotla atama bekleyen öğretmen sayısı azalacak fakat eğitim fakültesinden mezun olmuş ama artık evlenmiş, aile kurmuş gençlerimiz öğretmen olmaktan vazgeçecekler. Değerli milletvekilleri, bu hayalleri yıkanların bu hayalleri nasıl yıktığı elbette hatırlanacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT ARIKAN (Devamla) - Bu vesileyle, tüm öğretmen adayı kardeşlerimi canıgönülden selamlıyor, Saadet Partisi olarak onların yanında olacağımızı tekraren ifade ediyor, saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)