GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:102
Tarih:11.07.2024

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle bu teklifin hazırlanmasında emeği geçen başta Komisyon Başkanımız ve eski Bakanımız ve Komisyon üyelerinin hepsine teşekkür ediyorum. Kanuna her şeyi koymuşlar, en ince noktasına kadar düşünmüşler, ufak bir şey atlamışlar, bir tek öğretmen yok. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Öğretmen de olsa tamam olacak yani teklif hakikaten çok muhteşem bir şekilde hazırlanmış.

Burada bu kanunun görüşülmesi için, bir an önce çıkması için çok ciddi bir efor sarf ediyor iktidar, hatta görüşülmemesi için bazı maddelerin de geri çekilmesi konusunda gruplardan ricada bulunuyorlar(!) Arkadaşlar, dışarıda bu teklif çıkmasın diye dayak yiyen, sopa yiyen öğretmenlerin ahı hepimizi tutar, onu buradan söylemek istiyorum.

Bu teklif bir an önce çıkacak da ne olacak, öğretmenlerin hayatını mı düzeltecek, özlük haklarını mı düzeltecek, öğretmenlere saygınlık mı gelecek? Öğretmenlik saygın bir meslekti yahu! Bizim dönemimizde üç meslek vardı; bir adam, adam olacaksa ya öğretmen ya mühendis ya doktor olacak, öyle derlerdi. Anadolu'da bir laf var, çocuk evlenirken sorarlar: "Ne iş yapıyorsun?" "Ağabeyi öğretmen." Yeterli, ağabeyi öğretmense o çocuğa kız verilir, öyle önemli bir işti. Geldiğimiz bu nokta nasıl bir nokta? Öğretmenliğin saygınlığı yerlerde sürünüyor, öğretmenlik mesleği âdeta tardedilmiş toplumda, öğretmenin özlük hakları, saygınlığı yok edilmiş. Şimdi, biz, burada "Mevcut öğretmenleri öğretmenlikten nasıl atarız?" diye onun uğraşısını veriyoruz. Bunları nasıl bu öğretmenlik mesleğinden yok ederiz, dışarı atarız ki yerine cemaat mensubu olan, cemaate mürit olan öğretmenleri getiririz! Bu çocukların yetişmesi için büyük emeği olan bu öğretmenleri, bu noktaya getirirseniz bundan sonraki nesillerden hayır beklemeyin; o nesillere yazık edersiniz, bunun da vebalini taşıyamazsınız, taşıyamayız. O yüzden, sonuna kadar direnmeye devam. "Öyle çıkması..." yok. "Bugün çıkacak." yok "Cuma günü sizin kampınız var." Evet, bizim kampımız var cuma günü, o yüzden çalışmayalım dedik. Sizin hiç kampınız olmadı mı? Hiç ricanız olmadı mı? Karşısında en ufak bir yaptırım getirdik mi? Biz, kampınız var veyahut toplantınız var, karşısında bunu istiyoruz dedik mi? Hayır. "Kampınız var, biz çabuk bitirelim, siz de gidin." Arkadaşlar, evet, kampımız var ve cuma günü biz gidiyoruz, bu kanun teklifine de sonuna kadar muhalefet etmeye devam edeceğiz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)