| Konu: | Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 11.07.2024 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; yine, mesleğin intiharıdır demiştik ve eğer bu yasa teklifini öğretmen düşmanları hazırlasaydı, emin olun ancak böyle bir yasa teklifi yapabilirlerdi.
Yasa teklifinin hazırlanma sürecinde -çok ilginç- Sayın Mahmut Özer'in de ifade ettiği gibi, sadece 1 sendikayla istişare edildiği de ne yazık ki itiraf edildi. Toplumun her kesimini yetiştiren öğretmenlerin itibarını, haysiyetini ayaklar altına alan bu ÖMK'yi reddetmek samimiyetle bizleri yetiştiren öğretmenlere karşı borcumuzdur. Allah aşkına, çevrenizde tanıdığınız eşiniz dostunuz, akrabanız, komşunuz bir öğretmene telefon edip de "Bu yasaya ben nasıl oy kullanayım?" diye sordunuz mu? Sorun, rica ediyorum; "Hayır." diyecek. Madem öyleyse sorun öğretmenlere -teknoloji çok gelişti bir tıka bakar- 1 milyon öğretmen var, eğer yüzde 1'i geçerse ben de geleyim "evet" vereyim, bu kadar iddialı söylüyorum. Böylesine kötü bir kanun getirdiniz ya, hiç vicdan yok mu! Hiç insaf yok mu! Okudunuz mu Allah aşkına ya?
Efendim, devam edelim. Yeni ÖMK'de yer alan 39 maddeden hiçbirinin eğitim çalışanlarını tatmin etmediği ortadadır. Özellikle 25 ve 34'üncü maddenin Anayasa'ya aykırı olduğu, bu maddelerle öğretmenlik mesleğinde hem görevden atılmanın hem de 2 müfettiş raporuyla geri hizmete çekilmenin önü açılmıştır. İkinci ÖMK'dir bu biliyorsunuz, öğretmenin itibarını kazanması açısından tarihî bir fırsatken maalesef, öğretmenlerin itibarı bir kez daha Bakanlık tarafından yerle bir edilmiştir. Sayın Bakan sadece bu kanun taslağında değil tüm çalışmalarda öğretmen neyi istemiyorsa onu yapmaktadır. Öğretmenler için "fonlanan" "eleman" gibi ifadeler kullanan bir Bakandan da aksi yönde davranışı zaten kimse beklemiyor. Millî Eğitim Bakanlığının Diyanete özenerek ÖMK'ye koyduğu Eğitim Akademisi kadrolaşma anlamında yapılmış bir hamledir. Eğitim fakültelerinde öğretmen yetiştiren aynı hocalarla Akademide nasıl başarılı olunacağını anlamıyoruz. 14.190 TL'yle öğretmen çalıştırılması gerçekten akıl tutulmasıdır. Akademi uygulaması eğitim fakültesinin verdiği diplomayı anlamsız hâle getirmekte dolayısıyla tüm öğretmenlerin itibarının toplum önünde rencide edilmesidir. "Öğretmenlik Mesleği Kanunu düzenlemesi mesleğimiz için samimiyetle ikinci bir şans olabilirdi." diyor öğretmenler. Fakat kanunun büyük kısmı cezalarla dolu. Ayrıca, meslek kanunu bu, kanun şunu demiyor mesela: "Türkiye'de eğitim öğretmen eliyle verilir." Niye bunu demiyorsunuz? Kimin eliyle vereceksiniz eğitimleri? Bu kanunun içerisinde çok fazla ceza var ve neredeyse Akademiye ve cezalara ayrılmış. Cezaların birinde "ahlaksızlık" diye genel bir ifade var, göreceli bir kavram. Diyelim kabul ettik, ahlaksızlık Akademiden çıkarmanın gerekçesi olsun. Bana göre, ahlaksızlık, kendine mahsus yasa çıkarıp üç günlük profesörken rektör olmaktır; bu, ahlaksızlıktır, kul hakkıdır, hırsızlıktır! Bana göre ahlaksızlık, seçim meydanlarında "Mülakatı kaldıracağım." diye söz verip, söz verdirip sonra sözünden caymaktır; ahlaksızlık budur! Bana göre ahlaksızlık, 2013-2014'te "Benim gibi düşünmüyor." diye, "ülkücü" diye, "Atatürkçü" diye, "Türk milliyetçisi" diye ne kadar idareci varsa -50 bine yakın- haklarını gasbetmektir. O nedenle, şimdiden, Sayın Yusuf Tekin'in Akademi aracılığıyla geri hizmete alınması gerekir.
Heyeti saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)