Konu: | 15 Temmuz'da emperyal güçlerin uzantısı çetelerin düzenledikleri alçak saldırının 8'inci yılına, İzmir'de 2 vatandaşın çok vahim bir şekilde hayatlarını kaybettikleri olaya; Rauf Orbay'ın 60'ıncı, Vecihi Hürkuş'un 55'inci ölüm yıl dönümlerine ve İzmir'in Çeşme ilçesinde meydana gelen orman yangınında hayatını kaybeden 3 vatandaşa ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 103 |
Tarih: | 16.07.2024 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün 15 Temmuzdu, emperyal güçlerin uzantısı çetelerin aziz Türk milletine, devletimize ve demokrasimize düzenledikleri alçak saldırının 8'inci yılıydı. Millet iradesine, milletin birliğine ve bütünlüğüne, devletin varlığına, demokratik kurum ve kurallara yönelik her türlü müdahaleyi, darbe girişimini şiddetle kınıyorum, lanetliyorum; Allah Türkiye'ye bir daha böylesi acı günler yaşatmasın.
Tabii, bu duayı yaparken, bu temennide bulunurken Türkiye'nin nasıl bu noktaya geldiğini anlamamız, bilmemiz ve önlem almamız da son derece önemli. Bakınız, bu alçak saldırıyı gerçekleştiren örgüt ve onun destekçileri pek çok yeri hedef aldı, vatandaşlarımızı katletti ve bu kahraman millet sokaklara çıkarak dünyada başka hiçbir ülkede görülmeyecek cesaret örneği gösterdi ve direndi.
Hedef alınan yerlerden biri Gazi Meclisimizdi ve bu Meclisin çatısı altında bu alçak girişimi araştırmak üzere bir Komisyon kuruldu. Komisyon çalıştı, araştırmalar yaptı ve bir rapor hazırladı fakat bu Komisyona MİT Müsteşarı gelmedi, Genelkurmay Başkanı gelmedi, Millî Savunma Bakanı gelmedi, İçişleri Bakanı gelmedi ve Başbakan da gelmedi yani "MİT Müsteşarını aradım, ulaşamadım." diyen Başbakan, Komisyona gelip ne zaman aradığını ve neden ulaşamadığını anlatmadı. MİT Müsteşarı da kendisine neden ulaşılamadığını, bu darbeyi neden öngöremediğini, binlerce çete mensubunun bu hain girişimin bir parçası olduğunu neden anlayamadığını izah edemedi. İşleyişinde ve yazılmasında büyük eksiklikleri olan bu rapor Mecliste kayboldu maalesef ve şu an ulaşamıyoruz. Bir ordunun subaylarının yüzde 33'ü terörist olmuş, hain olmuş, ordunun başının haberi yok; 10.468 subay ihanetleri sebebiyle ihraç edilmiş, İstihbaratın başının haberi yok; 1.886 kurmay subayın 1.524'ü yani yüzde 81'i ihraç edilmiş, ordunun içerisine bu kadar hain yuvalanmış, Millî Savunma Bakanının haberi yok ve tüm bunları araştıracak olan Komisyonun raporu ortada yok. Darbe girişiminin ardından 103 general ve amiral, 2 binden fazla subay bu alçak örgüte üye olmaktan tutuklandı. Peki, bunlarla ilgili hiç mi bir istihbarat raporu yoktu? YAŞ toplantılarında bunların durumları hiç mi ele alınmadı? Hakikaten bilgi yoksa vahim, ancak bilgi var ve üstü örtüldü ise daha da vahimdir. Türkiye'nin, devletimizin ve aziz milletimizin artık böylesi alçak saldırılara tahammülü yok ve bu çetelerle kaybedecek zamanı yok. Devletin bütün kurumlarının çetelerden, kliklerden, kamplaşmalardan uzak, bu ülkenin kurucu değerlerine sadık ve bağlı bir şekilde yönetilmesi son derece önemlidir. Allah bir daha böyle acıyı bu güzel ülkeye, bu aziz millete yaşatmasın.
Değerli arkadaşlar, İzmir'de 2 vatandaşımız çok vahim, çok dramatik bir şekilde hayatlarını kaybettiler; kendilerine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Peki, bu olay neden yaşandı? Bunları anlamak için biraz geriye gitmemiz lazım. TEDAŞ yıllar önce elektrik dağıtımını özelleştirme kararı aldı, gerekçe de kayıp kaçak oranlarının giderek artmasıydı; tabii, yanı sıra, özelleştirmeden gelir elde edilmesi de bir başka amaçtı. Bu özelleştirmelerde temel şartlardan biri, elektrik dağıtım altyapısının bakım ve onarımlarının zamanında, doğru bir şekilde yapılmasıydı; yine, gerekli, yeni yatırımların yapılabilmesiydi ve ihaleler dolar üzerinden verildi. İhaleyi alan firmaların çoğunun sektörde yeterli deneyimi yoktu ve bir süre sonra dolarla alınan ihalelerden zarar ettikleri gerekçesiyle yeni sözleşmeler yaparak Türk lirasına geçmeye başladılar ve bundan maalesef ülkemiz büyük zararlar etti. Sonrasında bu şirketlerin bazılarının yabancılara satıldığını da biliyoruz ancak neredeyse tamamı, altyapı yatırımları konusunda son derece yetersiz kaldılar. Mesela, geçtiğimiz haftalarda Mardin ve Diyarbakır'da yaşanan arazi yangınlarında trafo kaçaklarıyla ilgili sorunların olduğu ciddi bir şekilde konuşuldu ve tartışıldı, hatta Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ön raporunda, 15 vatandaşımızın hayatını kaybettiği söz konusu yangınlarda elektrik kaynaklı sorunların olduğu dile getirildi. Yine hatırlayacağınız gibi, iki yıl önce Isparta üç gün elektriksiz kalmıştı, bunun da sebebi mevsim koşulları değil, altyapı yetersizlikleri, bakım ve onarım ihmalleriydi.
Bakın, size kendi yaşadığım bölgeden tanık olduğum bir olaydan bahsedeceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Çömez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Geçen yıl bölgem Balıkesir'in Balya ilçesinde bir orman yangını oldu, o esnada bölgede çalışma yaptığım için derhâl yangının olduğu yere intikal ettim. Konuştuğum birçok köylü ve çoban, yangının oradaki trafodan çıktığını söylediler ve bunları belgeleyerek Enerji Bakanlığına, TEDAŞ'a çağrıda bulundum ancak hiçbir karşılık alamadım.
Gelelim İzmir'deki vahim olaya. Yerel gazeteler, bölge halkı yıllardır uyarmış ve ihbarda bulunmuş; zaman zaman insanların elektrik kaçağından çarpıldığını, hatta bazı sokak hayvanlarının can verdiğini bildirmiş ama buna rağmen en küçük bir adım atılmamış ve maalesef ne firma gerekli önlemleri almış ne de TEDAŞ gereken denetimleri yapmış. Yerin en az 80 santim altına gömülmesi gereken iletim hatları son derece iptidai bir şekilde 15-20 santimlik bir derinliğe gömülmüş ve yağan yağmurun ardından oluşan su birikintisi iletken hâle gelerek su birikintisine adım atan vatandaşlarımızın hayatına mal olmuş, çok vahim bir ölüm şekli.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Çömez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Elektrik akımıyla "ventriküler fibrilasyon" dediğimiz kalp durmasıyla maalesef genç kardeşimiz hayata veda etmiş; yardıma gelen arkadaşı da ona dokunur dokunmaz aynı kaderi paylaşmış. Yüce Meclis olarak bu konuyu, bu vahim tabloyu ve bunun arkasındaki ihmalleri mutlaka araştıralım diyorum. Türkiye'nin, hele hele bu çağda, böyle bir dönemde böylesine ihmallere, böylesine aymazlıklara, böylesine ihanetlere asla tahammülünün olmaması lazım; ilgililerin ve sorumluların mutlaka hesap vermesi gerekir diyorum.
Son olarak, Kurtuluş Savaşı'nda ve cumhuriyetimizin kuruluş döneminde çok önemli görevler üstlenen Trablusgarp ve Balkan Savaşları'nda ortaya koyduğu kahramanlıklarından dolayı "Hamidiye Kahramanı" olarak anılan Rauf Orbay'ı ölümünün 60'ıncı yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Çömez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
Yine, havacılık tarihimizin efsane isimlerinden ilk uçak tasarımcısı ve yerli uçağımızın üreticisi merhum Vecihi Hürkuş'u da 55'inci ölüm yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.
Geçtiğimiz günlerde İzmir'in Çeşme ilçesinde meydana gelen orman yangınlarında hayatını kaybeden 3 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.
Teşekkür ediyorum.