GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:17.07.2024

CHP GRUBU ADINA TÜRKAN ELÇİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; son dönemlerde Diyarbakır'da meydana gelen, kadınların giyim tarzına yönelik tehditlerle toplumsal ve aynı zamanda ekonomik hayatı engellemeye çalışan olaylar hepinizin malumudur. 11 Temmuzda 2 kafeye ses bombası ve silahlı saldırı gerçekleştirilmiş olması toplumsal hayatın idame ettirilmesi açısından oldukça kaygı vericidir. Bu olaylar farklı zamanlarda kamusal alanlarda bir silsile hâlinde meydana gelmiştir. Özellikle kadınların yaşam biçimine yönelik saldırıların vakayıadiye olarak değerlendirilmek istendiği görülmektedir. Bu durum, yapılmak istenen saldırıları esas mahiyetinden uzaklaştırma, yapılanları örtbas etme gibi kötü bir niyet barındırmaktadır. Gerekli önleyici tedbirleri almakla mükellef görevlilerin görevlerini yerine getirmemeleri hâlinde yaşanacak mağduriyetlerin toplumsal faturasının ağır olacağını daha önce deneyimlemiş bir toplum olarak öngörmek zor değildir. Her ne kadar cezasızlık politikalarıyla toplumda yargıya karşı güven erozyonu yaşanmışsa da hukukun belirlediği sınırların dışına çıkmaya cüret edecek olanlar hakkında gerekli tahkikat yapılmalıdır. Yargısal sürecin etkin ve tarafsız sürdürülmesine olanak sağlanmalıdır. Diyarbakır her etnik köken ve inançtan kimliği kucaklayabilen bir kent mirasına sahiptir; aynı zamanda, bile isteye her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa maruz bırakılmış bir kent olma özelliğine de sahiptir.

Değerli arkadaşlar, inanç ve etnik köken çeşitliliğinden müteşekkil toplumların farklılıklarından rengârenk bir cennet yaratılabileceği gibi, aksine, ateşi sürekli harlanan bir cehenneme de çevrilmesi mümkündür; hiç kimse yaratılmak istenen bu cehenneme müsaade etmemelidir. (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye'nin doğusu, batısı fark etmeksizin yaşanan problemleri toplumun temsilcileri olarak bu çatının altında dile getirmek mecburiyeti hepimizin kabulüdür fakat problemleri dile getiriş biçimimiz de oldukça önem arz etmektedir. Aidiyet hissettiğimiz etnik köken ve inançlarımızdan kaynaklı problemlerin hassas konular olduğu hatırda tutularak hiçbir kesimin töhmet altında kalmayacağı bir eleştiri çizgisinde durabilmek, bizi ayrıştıracak, aramızdaki farklılıkları körükleyecek toptancı bir yaklaşımla haklı ile haksızı, suçlu ile suçsuzu aynı kefeye koyacak bir dilden imtina etmek, olayların değerlendirilmesinde basiretli olmayı elden bırakmamak, insan olmanın inceliğine ve yüceliğine sahip bir dille bu durumlara çözüm bulmak hepimiz açısından bir zorunluluktur ve her siyasi parti bu bilinçle hareket etmelidir. (CHP sıralarından alkışlar) Hiç kimse bir başkasının ne inancına ne de yaşam tarzına müdahale hakkına sahiptir, kimse kendini hukuk dışı bir güç olarak telakki edemez. Üstelik, insanların çoluğunun çocuğunun rızkını temin ettiği ekmek teknelerine mâni olmaya hiç hakları yoktur. Tüm siyasi partiler yaşanan saldırıların ne Allah'ın ne kulun ne de hukukun kabul etmeyeceği çağrısını yapmakla mükelleftir.

2015'te Diyarbakır'da yaratılmak istenen kaosa, şiddet ortamına karşı "Hayır." dediğimiz gibi, bugün de toplumu kaosa sürükleyecek her türlü şiddete zemin hazırlayacak saldırıların karşısında olacağımızı bir kez daha yeniliyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

Suçluların cezasız bırakılmayacağı, ilgili makamların görevlerini hakkıyla yerine getireceği, demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin hâkim kılınacağı bir ülke umuduyla sizleri selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)