GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İş Birliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:105
Tarih:18.07.2024

İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 50'nci yıl dönümü arifesinde sizleri ve değerli Kıbrıs Türkü vatandaşlarımızı en kalbî duygularımla DEVA Partisi adına selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ayrı düşmememiz gereken en önemli değerlerimizden biri, hiç şüphesiz ki yavru vatan olarak gördüğümüz Kıbrıs meselesidir. Kıbrıs'ın tam bağımsızlığı, Kıbrıs'ın özgürlüğü, 85 milyon vatan evladının ortak sorunu, ortak arzusu ve dileğidir. Dolayısıyla, bugün, bu anlamlı günde, 50'nci yılın arifesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışan, bu onurlu duruşu sergilemektir. Dolayısıyla, tüm hatipleri büyük bir dikkatle dinledik ve genel çerçevede oldukça güzel sözleri bütün hatiplerimizin ağzından bir bir duyduk. Gönlümüz şunu arzu ediyor: Bağımsız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hem Birleşmiş Milletlerde hem de uluslararası arenada en iyi derecede temsil edilebilmesi ve tanınmasıdır.

Kıbrıs'ta bu sorun nasıl başladı, buraya nasıl geldik, kısaca onları da ifade etmemiz gerekir. Dünyanın neresinde olursa olsun, silahlı çatışma beraberinde kan, acı ve gözyaşı getirir. İnsanlık tarihi boyunca savaşın ve silahların hâkimiyetinde geçen her süreç aklıselim tarafından tekrarlanmaması dileği ve nefretle anılır ancak öyle zamanlar gelir ki silahın getirdiği kan, acı ve gözyaşının durdurulması için yine silahlı müdahaleye ihtiyaç duyulur. İşte, Kıbrıs Barış Harekâtı da böyle bir sürecin kaçınılmaz sonucudur. Terörün, barbarlığın ve barut dumanının gölgelediği hayatlar Türkiye'den uzanan bir dost, bir kardeş elin yardımıyla tekrar aydınlanmıştır. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin asla ayrı düşünülemeyeceği, her iki ülkenin acılarının da mutluluklarının da ortak olduğu tüm dünyaya bir kez daha gösterilmiştir. Türkiye bu harekâtı Zürih ve Londra Anlaşmalarının gereği olarak gerçekleştirdi. Harekât öncesinde dönemin Başbakanı merhum Ecevit "Biz aslında savaş için değil, Türklere ve Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz. Bu karara ancak bütün diplomatik politik yolları denedikten sonra mecbur kalarak vardık." diyerek bu harekâtın başlangıcının işaretini vermişti ve yine Türkiye, Kıbrıs devletinin varlığının, bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün bir daha hiçbir şekilde tehdit edilemeyeceğini ve Türk toplumunun haklarını ve güvenliğini koruyacağını, bir hukuk düzeninin korunmasını tek başına sağlamak zorunda kalmıştı. İşte, 1974'teki o şartları bir sefer daha gözümüzün önüne getirip dünyanın bizi nasıl yalnız bıraktığını ama o yalnız bırakmanın karşılığında da Türk toplumu olarak yavru vatan Kıbrıs'a nasıl sahip çıktığımızı hep birlikte bir sefer daha hatırlayalım.

Adanın ortak sahibi Kıbrıs Türkünün hukukuna, hürriyetine ve varlığına kasteden teşebbüsü nihai olarak bertaraf eden 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'nın 50'nci yıl dönümü vesilesiyle yavru vatanın Barış ve Özgürlük Bayramı'nı gönülden tebrik ediyorum. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yılında bu harekâtın mimarları olan merhum Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan ile yine Kıbrıs Türkünün onurlu mücadelesinin kahramanları Doktor Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş'ı rahmet ve minnetle anıyorum.

Barış Harekâtı, tarihten silinmek istenen bir halkın yeniden doğuşunun, yeniden şahlanışının adıdır. Bu harekât, Kıbrıs Türkünün temel hakları çiğnendiğinde, özgürlüğü tehdit edildiğinde, varlık ve bekasına kastedildiğinde neleri göze alabileceğini tüm dünyaya göstermiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Elli yılı aşkın bir süredir eşitlik mücadelesi veren Kıbrıs Türkünün sabır ve dirayetinin dünyada bir başka örneği yoktur. Kıbrıs Türkü, Türk halkı, her türlü baskı ve tehdide rağmen mücadele etmiş, hak ve özgürlüğüne sahip çıkmıştır. Elli yıl önce yapılan harekâtla, Kıbrıs'ta yaşayan Türk toplumunun hakları ve güvenliği teminat altına alınmış ve adaya bir süre barış, huzur hâkim olmuştur.

Kıbrıs Türkünün kararlı mücadelesinde her zaman yanında olan ana vatan Türkiye, elli yıl önce olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türkünün barış, istikrar ve huzurunun güvencesidir, olmaya da devam edecektir. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, her zaman barış ve uzlaşıdan yana tavır alarak çözüm yönünde açık bir irade ortaya koymuşlardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Adada adaletli ve kalıcı bir çözüme varılması ancak Kıbrıs Türkünün eşit statüsünün kabulüyle mümkündür. Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliğini ve adanın doğal kaynaklarının üzerindeki eşit haklarını gecikmeksizin teslim etmelidir.

Burada elbette ki konuşulacak çok konu var ama süre kısıtlı. Sizlerin de sabırsızlandığını biliyoruz. O yüzden, bu uluslararası sözleşmeye DEVA Partisi olarak Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 50'nci yıl dönümü arifesinde olumlu oy kullanacağımızı ve milletçe birlik ve beraberlik içerisinde inşallah Kıbrıs'ta beklenen özgürlüğün ve bağımsızlığın tüm dünyada tescil edildiği günleri hep birlikte göreceğimizi ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)