GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Erzurum Kongresi'nin 105'inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:23.07.2024

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; bugün egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu temel prensip edinen Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve hür ve bağımsız yaşamamızın somut göstergesi olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunun önemli kilometre taşlarından biri olan Erzurum Kongresi'nin 105'inci yılını anmak üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisin kürsüsünden sizleri, aziz milletimizi ve çok kıymetli hemşehrilerimi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, mazisi olmayanın ati ile ilgili bir tasarruf ve tasavvuru olamayacağı gerçeğinden hareketle şunu açıkça ifade edebiliriz ki var olmanın bir yere dayanma zorunluluğu aynı zamanda uluslar ve devletler için de geçerlidir. Dolayısıyla dünden bugüne güçlü devlet yapılarıyla tarih sahnesinde süreklilik arz eden milletler karşılaştıkları her türlü güçlüğe rağmen bu genelgeçer kadim gerçeğin rehberliğinde varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Diğer bir ifadeyle ancak güçlü ve kalıcı sistematik devlet yapılarının en zor zamanlarda bile her defasında yeniden köklere bağlı muhkem bir varoluş arayışında gelenekten geleceğe uzanan kutlu yolculukları başardıklarına tanıklık etmekteyiz.

Sayın milletvekilleri, işte böyle güçlü bir var olma felsefesi ve müktesebatına sahip aziz Türk milleti müstesna tarihî serencamında birçok kez saldırıya ve istilaya uğramış, "Bitti, yok oldu." denilen anlarda bile küllerinden yeniden dirilip çağ açıp çağ kapatmayı başarmıştır. Kahraman Türk milleti "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." ilkeli ve insani düsturunun yanı sıra milletin varlık teminatının da devlet olduğu bilincinden hareketle, gök kubbe saydığı devletinin bekasının tehlikeye düştüğünü hissettiğinde ise serden ve candan geçmekten geri durmamıştır. Aynı ruh kökünden ilham alarak Ertuğrul Gazi 13'üncü yüzyılda aziz milletimizin bu özelliğini "Türk aç kalır, susuz kalır, devletsiz kalmaz." sözleriyle ifade ederken Avusturyalı tarihçi Hammer ise "Türkler devlet yıkmakta ve kurmakta en iyi üstatlardır." sözlerini kullanmıştır. Bu yüzden "Tarih sahnesinden Türkleri alırsanız ortada tarih diye bir şey kalmaz." sözü boşa söylenmiş bir aforizma değildir yani Asya Hun Devleti'nden bugüne kadar sayısız beylik ve hanedanlık sahibi Türkler neredeyse iki bin beş yüz yıllık tarihe eşlik eden 16 büyük devleti kurmayı başarmıştır.

Sayın milletvekilleri, işte, bugün, 7 kıtaya attığımız adımlardan geriye kalan ve yüz yıl önce, vatan edindiğimiz Anadolu coğrafyasını elimizde tutma pahasına verilmiş minnetle hatırlanacak emekler, ortaya konmuş şükranla anılacak kahramanlıklar bulunmaktadır. Bu kahramanlıkların en büyüğü şüphesiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e aittir çünkü o şahsi izzet ve ikbalini bir yana bırakıp gönlündeki bağımsız Türk vatanı sevdasıyla Anadolu'yu işgale karşı ayakta tutabilme adına çeşitli toplantılarla işe koyulmuştur. Bu toplantıların en önemlilerinden biri de 23 Temmuz-7 Ağustos tarihleri arasında kadim şehrimiz Erzurum'da düzenlenen Erzurum Kongresi'dir. Millî Mücadelenin dönüm noktalarından ve akabinde kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesinin tohumlarının atıldığı Erzurum Kongresi Osmanlı topraklarının parça parça bölüşülmeye çalışıldığı bir dönemde aziz vatanın bölünüp parçalanamayacağı iradesinin ortaya konulduğu, Türk milletinin kendi kaderini belirlemeye muktedir olduğunun beyan edildiği ve daha önemlisi de manda ve himayenin ayaklar altına alınarak tam bağımsızlığın dünyaya haykırıldığı âdeta bir uyanış niteliğindedir. Bugünkü Erzurum, Trabzon, Erzincan, Sivas, Giresun, Rize, Ağrı, Bingöl, Bayburt, Artvin, Tunceli, Gümüşhane, Ordu, Tokat, Amasya, Bitlis, Siirt ve Van illerinden temsil heyeti dâhil 63 üyenin katıldığı kongrenin kapanış konuşmasında "Tarih, bu kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir." ifadelerini dile getiren Mustafa Kemal Paşa, millî iradeye olan inancını Erzurum'da bir kez daha perçinlemiş, Türk milletinin bağrından çıkmış Kuvayımilliye'nin vatan savunmasında tek kuvvet olarak kabul edileceğini kongre kararlarına ilave etmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aydın, lütfen tamamlayın.

KAMİL AYDIN (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti temellerinin atıldığı, Millî Mücadele'nin rotasının ve yöntemlerinin belirlendiği kongreye ev sahipliği yapan Erzurum'un yiğit dadaşları, Millî Mücadele'de gövdesini taşın altına koymuş ve vatanımızın kurtuluşu için her türlü mücadeleyi vermişlerdir. İşte, yüz beş yıl önce Erzurum Kongresi'nde alınan bu kararlar vatan edindiğimiz kadim coğrafyada tam bağımsız bir şekilde yaşamamızın teminatı olduğu gibi, aynı zamanda Türk milletinin istiklal ve egemenliğinin evrensel bir beyannamesi niteliğini de taşımaktadır. Ben yeniden bir kurtuluş mücadelesi öncesi bu kongrelerin yaşatılmaması adına aziz milletimizi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.

(MHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)