GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münsaebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:23.07.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; grubumuzun et ve süt sektörünün yaşadığı sorunlarla ilgili Meclis araştırması önergesinin gerekçesini açıklamak üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tarım, bir millî güvenlik meselesidir. Avrupa Birliğinin Maastricht Kriterleri'ne kendimizi şeklen uyduracağız diye tarımda çalışan oranını düşürmek adına çiftçilerin ürünlerine kota uygulamak tam anlamıyla bir sorunun farklı açılardan değerlendirilmesidir.

Anadolu topraklarını insansızlaştırmak güvenlik problemidir, beka problemidir. Kendi üreticisine vermediklerini başka ülkelerin çiftçilerine vermek, onlara altın tepside sunmak bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür. Üretim merkezli anlayışın tam anlamıyla merkezinde olan tarımdır. Pandemi gibi önemli bir süreçte yaşadığımız sorunlarda, tarım ürünlerine ulaşımdaki sıkıntılarda bizim bunu net olarak görmüş olmamız gerekirdi ve buna göre adımları atmamız gerekirdi ama gerekli dersleri çıkarmadığımızı görüyoruz.

Saygıdeğer milletvekilleri, sütü çözemezseniz kısa vadede besi için yemi çözemezsiniz, sütü çözemezseniz damızlık ihtiyacını çözemezseniz, her ikisini birlikte çözemezseniz kırmızı et ihtiyacını sürdürülebilir kılamazsınız. Bunun neticesinde kırsalı tamamen boşaltırken yabancı çiftçiye hizmet eder noktaya gelirsiniz.

Nasıl mı çözeceksiniz? Bakınız, size çözümü söylüyoruz. Eğer bu ülkede et ve sütte dışa bağımlılığı istemiyorsak zincirin ilk ve en önemli halkası olan süt üreticilerinin emeğini koruyacak, onları sektörün tekellerini elinde bulunduranların kucağına atmayacak, özellikle küçük aile işletmelerini destekleyerek 1 litre süt fiyatını en az 1,5 kilogram süt yemine endeksli hâle getirmek zorundasınız. Küçük ve aile işletmelerini göz ardı etmeden onları teşviklerle desteklemek zorundasınız. Yağlı tohumlarda özellikle yem için kullanılan soya, aspir gibi ürünlerde dışa bağımlılığı azaltacak, hatta bitirecek hamleler yapmak zorundasınız. Yerli ve millî hayvan katkı maddelerinin üretimini öncelemek zorundasınız, öncelememiz şarttır. Ekonomik et üretmek istiyorsak meraya dayalı hayvancılığa önem vermeliyiz; bunun için meralarımızı enerji ve proteince zengin "kaba yem" dediğimiz otlarla ıslah etmek zorundayız. Islah edilen meralarda yerli melez ırk ineklerle angus, şarole, limuzin, hereford gibi yalnızca et yönü baskın sperm aşılaması yapılarak kullanma melezlemesi yoluyla et verimi yüksek melez besi materyali üretmeliyiz. Yani şunu söylemek istiyoruz: Çiftçi Hasan'ın malına değer vermezsek Hans'ın elinin artığı olan hayvana dövizleri aktarmak zorunda kalırız. Bizim bu serzenişimizi ne zaman anlayacaksınız? Süt fiyatları yüzünden geçimini sağlayamadığı için son çare olarak ineğini kestirmek zorunda kalan bir çiftçinin çaresizliğine şahit olduğunuz da mı anlayacaksınız? Hayvanını yem fiyatlarına kurban vermek zorunda kalan bir besiciyle konuştuğunuz da mı anlayacaksınız?

Çiğ süt fiyatları, üreticilerinin maliyetlerini karşılamaktan maalesef uzaktır. Bu fiyat politikası, sürdürülebilir bir üretim için gerekli olan damızlık hayvanların kesime gitmesine sebep olmaktadır. Süt fiyatları makul olmadığından dolayı damızlık ineklerin gün geçtikçe sayılarının azalması ve bu durumun, maalesef, kısa ve orta vadede bize çok büyük tehlikeler getiriyor olmasını mutlaka görmek zorundayız. Hâl böyleyken, artan maliyetlerin altında ezilen süt üreticileri, sanayicilerin haksız düşük fiyat talepleriyle karşı karşıya kalmakta ve bu durum üreticilerin ekonomik sürdürülebilirliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Sanayicilerin Ulusal Süt Konseyinin belirlediği 14,65 lira referans fiyatın da altına düşürülmesi talebi birlik ve kooperatiflere tehdit ve baskı yoluyla dayatılmaktadır. Bu da sektördeki rekabet şartlarını vahim derecede bozmaktadır. Sanayicilerin organize bir şekilde hareket ederek üreticileri tehdit etmesinin önüne geçilmek zorundadır. Tarım, başta söylediğimiz gibi, bir millî güvenlik meselesidir. Bu millî güvenlik meselesine olması gerektiği şekliyle yaklaşmak zorundayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.

MUSTAFA KAYA (Devamla) - Daha önce salgın döneminde yapılan değerlendirmelerde, tarımla ilgili yapılan değerlendirmelerde bunu net olarak gördüğümüzü zannediyorduk. Millî gelirden tarıma ayrılan paya gerekli derecede önem vermediğimiz için bugün Anadolu'nun boşaldığını maalesef görüyoruz; Anadolu'nun köylerinin tatil köylerine dönüştüğünü görüyoruz; İstanbul'dan, Ankara'dan İzmir'den insanların bir Kavimler Göçü gibi yazın Anadolu'ya taşındığını görüyoruz. Anadolu'yu canlandırmak, Anadolu'yu olması gereken noktaya taşımak tarıma olacak destekle doğru orantılıdır. Yüksek teknoloji neyse tarım da aynıdır. Bir sıcak savaş esnasında yaşayacağımız sıkıntılar tarımla çok daha iyi anlaşılabilir.

Sizlerden bu önergemize destek talep ediyor, et ve süt üreticilerinin sorunlarının tam anlamıyla kamuoyuna açıklanması gereğini buradan ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)