Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 107 |
Tarih: | 24.07.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, şimdi ben mesleki eğitim merkezleri üzerinden konuya bakmak istiyorum ve aynı zamanda AKP'nin eğitim politikalarını anlayabilmek için özellikle 2012 yılından beri uygulanan 4+4+4 eğitim modeline, ÇEDES'lere, MESEM'lere, en son gündeme gelen maarif modeline ve Öğretmen Meslek Kanunu'na baktığımızda komplike bir yaklaşımın, aslında kendileri açısından bütünlüklü bir yaklaşımın olduğunu görüyoruz. Bu yaklaşımın içinde, emekçi çocukların ucuz iş gücü olarak değerlendirildiği ve ucuz iş gücü olarak değerlendirildiğinde de bunu sorgulamasın, itaat etsin diye, kesinlikle "Önce tedbir, sonra tevekkül." yaklaşımından uzak bir şekilde sadece ve sadece kaderci bir yaklaşım benimsesin diye, ses çıkarmasın diye bir ÇEDES programını görüyoruz. Bu programlar ışığında öğrenciler, daha doğrusu çocuklar, haftanın dört günü çalışıyorlar. Bakın, meslek edindirmek başka bir şey, meslek öğretmek başka bir şey, çalıştırılmak başka bir şey. Çocukların çalıştırılmasına kesinlikle karşı olduğumuzu baştan belirtmek isteriz. Bir çocuğa meslek edindirebilmek için çalıştırmanız gerekmiyor, bunu bir eğitimci olarak söylüyorum. Bakın, Komisyon toplantılarında da işte "Avrupa'da çok gelişmiş meslek edindirme programları var." diye bize hep Avrupa modeli verildi. Orada çocuklar bu programlarda yetiştirilirken ölmüyorlar ama bizim ülkemizde, İSİG verilerine göre, 2002-2023 yılı boyunca yani AKP'li yıllarda en az 931 çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. MESEM projelerinde, MESEM kapsamında yaklaşık 300 bini 18 yaşın altında olmak üzere yani 300 bini çocuk olmak üzere 1,5 milyon öğrenci çalıştırılıyor yani meslek edindirme değil, tamamen vasıfsız olarak yetiştiriliyorlar; bunun da altını çizmek isterim ben.
Peki, bu çocuklar ücret alıyor ama çok düşük ücretler alıyorlar, asgari ücretin çok altında alıyorlar. Mesela, 12'nci sınıftaki kalfalar yüzde 50'sini alıyor asgari ücretin ama diğerleri 9, 10 ve 11'inci sınıfta asgari ücretin yüzde 30'unu alıyor. Peki, bu parayı kim veriyor? Bu parayı patronlar vermiyor, bu para İşsizlik Fonu'ndan karşılanıyor yani emekçilerden alınan İşsizlik Fonu'ndan karşılanıyor.
(Uğultular)
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Sayın Başkan, uğultu var.
KEZBAN KONUKÇU (Devamla) - Ben, meseleye bu şekilde baktığımızda eğitim politikalarının başlı başına sorunlu olduğunun, bizim emekçi halklarımızın eğitim için istediği şeyin, bizlerin ihtiyacı olan şeyin, halkların ihtiyacı olan şeyin kesinlikle ve kesinlikle bilimsel, demokratik, laik ve ana dilinde eğitim olduğunun altını tekrar ve tekrar çizmek istiyorum.
Şimdi, önergede zorunlu eğitim süresinin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Konukçu, lütfen tamamlayın.
KEZBAN KONUKÇU (Devamla) - Tamamlıyorum.
...kısıtlanmasından bahsediliyor, bunun sorunlu olduğunu kesinlikle belirtmek isterim. Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranının bu nedenle düşeceğini görebilmemiz gerekiyor, bunu da özellikle belirtmek istiyorum.
Eğitim politikalarıyla ilgili bir şeyler söyleyeceksek özellikle ana sınıflarında, ilkokullarda, okul öncesi okullarda çocuklarımıza 1 öğün ücretsiz yemeği nasıl veririz, bunu tartışmalıyız; BESEM'lerde çocuklar neden hayatını kaybediyor, bunu tartışmalıyız; bunları araştırmalıyız, bunların önüne geçmeliyiz yani gençler için, çocuklar için yaşanabilir bir ülkeyi nasıl yaratmalıyız, bunları tartışmalıyız diye düşünüyorum ama hiç umurunuzda değil. Tabii, çocuk ölümleri sizin umurunuzda olmaz ama bizim umurumuzda. Çocukların ölmediği bir ülkeyi hep birlikte yaratacağız. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)