GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:24.07.2024

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; bakın, artık neredeyse tüm maddelerini unuttuğunuz, uygulamaktan imtina ettiğiniz, sıkça da çiğnediğiniz, bu nedenle de ısrarla değiştirmek istediğiniz Anayasa'nın 2'nci maddesi ne diyor: "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."

Yirmi iki yıllık ibretlik icraatlarınızla Anayasa'nın 2'nci maddesindeki bu tanımların içini tam anlamıyla boşalttınız. Nasıl? Önce insanlarımızı ayrıştırarak toplumun huzurunu bozdunuz, bununla birlikte millî dayanışma duygularını yok ettiniz; sonra hukuk sistemine nüfuz ederek adalet kavramını ortadan kaldırdınız, dolayısıyla insan hak ve hürriyetlerini buhar olup uçurdunuz. Hatırlasanıza, ölüleri de mezarlarından kaldırıp oy verdirerek yaptınız kol kola. Ardından, Atatürk'e zaten hiç saygınız olmadı, milliyetçiliğine de asla bağlı değildiniz, o yüzden Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldınız. Demokrasiden eser bırakmadığınız için demokratik davranamadınız. Güzelim dinimizi devlet işlerinin kalbine karıştırarak laikliğe de rahmet okuttunuz. En sonunda, işte, bu malum kanun teklifiyle son darbeyle de sosyal devlet sıfatını yerle yeksan etmeye çalışıyorsunuz.

(Uğultular)

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Efendim, özür dilerim, bir uğultu var ama farkında mısınız siz de?

BAŞKAN - Evet, değerli milletvekilleri, Genel Kurulda bir uğultu var. Sayın hatibi lütfen dinleyelim ve uğultuyu keselim lütfen.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Ya, bir dakika, zaten yetiştiremiyorum.

(Uğultular)

BAŞKAN - Evet, değerli milletvekilleri, uğultu var, açıkça ortada. Uyarmama fırsat vermeyin.

Sayın Türkoğlu, buyurun.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Milletin ümüğüne âdeta sazan sarmalı yöntemiyle çöktüğünüz için de bugünlerde ilahi adalet, sizi âdeta tokat manyağına çevirdi. İlahi adalet, "demokrasi" diye "özgürlükler" diye "insan hak ve hürriyetleri" diye diye kandırdığınız milletin karşısına dediğim dedik saray rejimiyle çıkmak zorunda bıraktı sizi. İlahi adalet, yerine getirilmeyen vaatlerin, bir yığın içi boş, mesnetsiz sözlerin altında her gün ezilmeye mahkûm etti. İlahi adalet, zamanında vatandaşı sigaya çektiğiniz o şirazesi kaymış kalemlerle şimdilerde sizleri terbiye ediyor. İşte, bu nedenle de ikide bir tükürdüğünüzü yalamak zorunda kalıyorsunuz. İlahi adalet, önce "Nas var, nas." deyip sonra dünyanın faiz rekoru kıran 2 ülkesinden 1'i olma kararlarının sahibi yaptı sizi. İlahi adalet, Türkiye Futbol Federasyonu'nda bile işaret ettiğiniz kişinin Başkanlığa layık görülmemesiydi; içinde bulunduğumuz 2024'ü "emekli yılı" ilan etmeniz, buna karşı emeklileri tarihin en kötü, en yoksul ve en yoksun hâline dönüştürmenizdi. İlahi adalet, "Bu can bu bedende oldukça İsveç NATO'ya giremez!" efeliğini yapanlara, İsveç'in üyeliğine ilk imzasının metazori çaktırılmasıydı. İlahi adalet, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yle oturma ve aynı karede yer alma gibi sorular karşısında "Kendimi inkâr ederim." gibi ifadeler kullananların, kucaklaşmak zorunda kalmasıydı; "Batılı efendilerine güvenip de topraklarımıza göz dikenlerden bunun hesabını misliyle soruyoruz ve soracağız." diyenlerin vatanın sessiz işgalinin başmüsebbibi olmasıydı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Türkoğlu, lütfen tamamlayın.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - İlahi adalet, "hırsız" dediğinize hazineyi, "zürriyetsiz" dediğinize ittifakı teslim etmeniz, "Aptal olma!" diyerek skandal bir mektupla tehdit edene de bin yıllık Türk devletinin onurunu çiğnetmenizdir. En kötüsü de gerçek adalete rahmet okutan firavunun adaletsizliğinden medet ummaya mahkûm edilmenizdir. İlahi adalet, güvendiğiniz dağlara kar yağdığını görmenizi sağlayan, yaşattıklarınızı mutlaka size de yaşatan, güç zehirlenmesiyle millete tepeden bakanları bir gün mutlaka biçare kılan Allah'ın adaletidir.

Saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)