Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 108 |
Tarih: | 25.07.2024 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Başkan alacaklıyız sizden.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce bir hususu söyleyerek konuşmama başlayayım. Maçta dahi oynanmayan süreyi hakem ne yapar? Maçın sonuna ekler. Televizyon saat dokuzda kapanıyor, bir saatimizi Başkan harcadı; bundan sonra televizyona talimat versin, bir saat uzatsın. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, değerli arkadaşlar, içinde bulunduğumuz koşullarda ülkenin ekonomik politikasının ne hâle geldiğini herkes yaşıyor. İşçisi, çiftçisi, esnafı, emeklisi, dar gelirlisi, engellisi, her kesimin sorunları arttı, dertleri büyüdü. İktidar da boşalan kasayı doldurmak için vergi topluyor, zam yapıyor, yetmedi, düşük alım fiyatı uygulayıp çiftçiyi mağdur ediyor, düşük ücret ödeyerek çalışanların hakkını gasbediyor ama ilginç olan bir şey var: Aşkın Türeli Vekilim hesaplamış, cumhuriyet boyunca 26 kere vergi affı çıkmış, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde bir buçuk yılda bir af çıkarmışsınız, 14 kere af çıkmış. Vergiyle dar gelirliden, emekliden, sabit gelirliden topluyorsunuz, sonra sınırlı sayıda varlık sahibine bunu aktarıyorsunuz; bu, vicdanın kabul edeceği bir iş mi arkadaşlar ya? (CHP sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)
Bakınız, serbest piyasa ekonomisi dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor ama Türkiye'deki kadar serbest soygun ekonomisine dönüşen ülke sayısı sınırlı. Onun için kamucu bir anlayışla sorunlara bakarsak çözümü kolaylaştırırız. Vergide adaleti sürekli konuşuyoruz ama "Şu anda bu ülkede vergide adalet var." diyen bu salonda bir kişi var mı? Özellikle işçinin, dar gelirlinin, sabit gelirlinin ücretlerinden alınan vergiyi vicdan kabul ediyor mu? Verdiğiniz maaş ne? İşte geldik, 12.500 liraya çıkarıyoruz 10 bin liradan en düşük emekli maaşını. Büyük kentlerde emekliler bu maaşı kiraya verseler yetmiyor; et, süt, et ve sütten mamul ürünler evlerine girmiyor; ekonomik anlamda emekli büyük sıkıntı yaşıyor. Ya, bari bir çeyrek altın en düşük emekli maaşına ekleseydiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Bu emekliye verdiğiniz maaş, bu emekliye reva gördüğünüz yaşam kabul edilebilir bir durum değil. Çoğunuzun ailesinde, çevresinde size de insanlar dert yanıyor.
Bir de adaletli olmak lazım. Ülkenin mültecisi, göçüyle ilgili farklı değerlendirmeler yapabiliriz. Arkadaş, esnafı AVM'lerle, çoğu yerdeki 3 harfli marketlerle boğdunuz; AVM, 3 harfli market derken esnafın canına okudunuz. Şimdi de Türkiye'ye gelen, vergi vermeyen, iş yeri açan yabancılar var. Bizim T.C. vatandaşı şurada dükkân açmış, yanına da gelmiş Suriyeli açmış. Berber oluyorlar, market oluyorlar; onlar vergi vermiyor, onlar kayıt dışı. Bizim esnafın boğazına sarılıyorsunuz; adam dükkânı kapatıyor, zor duruma düşüyor. Ya, vergide adaletse onlardan niye vergi almıyorsunuz? Adamın iş yeri var, geliri var, yanında sigortasız eleman çalıştırıyor. Kayıt dışı Türkiye'de giderek artıyor. Onlar da para kazanıyorlarsa ödesinler bizim insanımız gibi. (CHP sıralarından alkışlar)
Bunun dışında, esnafa seçimden önce dediniz ki: "9000 gün primi 7200 güne indireceğiz." Bir buçuk yıl geçti; niye bunu bu kanun teklifinin içinde getirmiyorsunuz? Söz verdiniz, söz ağızdan çıkar. Bir an önce getirin, onu da verin.
İşini iyi yapan, düzgün esnafı sahiplenelim, destekleyelim; hep "ahlak, ahlak, ahlak" diyoruz da ahlaklı olarak çalışanlar ahlaksızların yarattığı dünyada boğuluyorlar, boğuluyorlar! Biz ahlaklıyı destekleyelim, ahlaksızın cezasını artıralım, ona gerekli yaptırımı getirelim. Ama öyle olmuyor; ahlaksız olan daha çok kazanıyor, ahlaklı olan da batıyor.
Asgari ücret 25 bin lira olsun dedik. Yani asgari ücreti 25 bin lira yapsak bile yetmez ama içinde bulunduğumuz koşullarda asgari ücretin de 25 bin lira olması doğru bir davranış biçimi, en azından emek sömürüsünü durdurmuş oluruz. Bakınız, iki gün önce bu ülkede, daha 15 yaşında stajyer çocuk asansör boşluğuna düşüp öldü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Gürer, lütfen tamamlayın.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde iş cinayetlerinde Avrupa 1'incisi, dünya 3'sü oldunuz. Gelin bu iş cinayetlerini durduralım, gelin bunlarla ilgili denetimleri artıralım, staj ve çırak mağdurlarının işe başladığı gün emekliliğe esas yaşlılık sigortasını başlatalım, emeklilikte adalete takılanların sesini duyalım, taşeronda kadro alamayanlara kamuda kadrolarını verelim, geçici mevsimlik işçileri, toplum yararı projesinde çalışanları destekleyelim; buraya bunlarla ilgili kanun teklifi getirelim.
Sürem bitiyor. Çok söylenmiştir, ben de söyleyeyim, sözü de böyle tamamlayayım: "Hasan Dağı arpalıktır eğer saban yürürse/Her derede bir değirmen eğer suyu gelirse/Her köylüde bir tavuk eğer köylü verirse/Güzel gidiş bu gidiş eğer sonu gelirse." diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)