GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:108
Tarih:25.07.2024

CUMHUR UZUN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yirmi iki yıllık AKP iktidarının ülkemizi getirdiği noktayı görebilmek için Gazi Meclisimizin bugün ve bu saatte neyle uğraşmakta olduğuna bakmamızın yeterli olacağını düşünüyorum. Günlerdir vergi yasalarında değişiklik yapılmasına dair yasa teklifi üzerinde görüşmeler yapmaktayız. Elbette, vergi toplamak bir ülkenin düzenli işleyişinin sürdürülebilmesi için gerekli ve zorunlu bir gelir temini yöntemidir. Ancak, toplanan bu kaynağın nasıl ve niçin kullanıldığı, kullanılırken hoyratça harcanıp harcanmadığı, tasarruflu davranılıp davranılmadığı da bir o kadar önemlidir. Vergiler doğru yere harcanırsa bu kadim halk yastığını, yorganını satar ve devletine verir ama size güvenmiyorlar; bunu çok iyi biliyorsunuz. Bu vergilerin nereye gideceğini de halkımız çok iyi biliyor. Tek aklın, damadın ve gözleri ışıltılı Bakanın neler yapabildiğini hep birlikte yaşadık ve gördük.

Değerli arkadaşlar, yapmaya çalıştığımız işin temeli bütçe gelirini artırmaktır ancak bu gelirler sarayın değirmeninde hiç, yandaşlar arasında iç edildiği müddetçe, olan yine halkımıza olacaktır. Biz bu vergileri ne kadar artırırsak artıralım, harcamalarda israf derecesine varan savurganlığı önleyemediğimiz sürece gelir artırıcı vergi düzenlemelerini burada tekrar tekrar yapmak zorunda kalırız.

Bakın, bu noktaya iki temel yanlış yönetim anlayışı ve davranış nedeniyle gelmiş bulunuyoruz. Birincisi, dünyanın hiçbir ekonomi literatüründe olmayan "Faiz neden, enflasyon sonuç." şeklindeki ve akıl dışı olduğu mevcut Bakan tarafından da itiraf edilmek zorunda kalınan bir inat; Cumhurbaşkanının bu akıl dışı iktisadi söylem ve irrasyonel tutumu nedeniyle faizlerin olması gerektiği seviyenin çok çok altına çekilmesi; dünyanın faiz artırarak yaptığı mücadeleyi tam tersi bir uygulamayla faiz indirmek suretiyle yapmaya çalışılmasındandır. Bunun sonucunda, ülkemizde neredeyse tüm kaynaklar yok edilmiştir. Bu akıl dışı politikaların bizi götürdüğü iflastan bu kez "kur korumalı" denilen garip bir uygulamayla çıkılmaya çalışılıyor ve bunun sonucu olarak da hepimizin vergileriyle oluşan devlet gelir kaynakları parası olanlara dağıtılmak suretiyle âdeta "Fakirden al, zengine ver." şeklinde bir sonuç yaratılmış bulunuyor. Tabii, bu uygulamanın sonucu hazinede para kalmadı ve biz şimdi burada devletimizin gelirlerini artırmak için neler yapmamız gerektiğini uzun uzun konuşmak ve düzenlemek zorunda kalıyoruz.

Değerli arkadaşlar, ikinci neden ise "İtibardan tasarruf olmaz." diyen anlayış. Bugün saray bu anlayışın bir ürünü olarak kıt kaynaklarımızı yine karada ayrı, havada ayrı konvoylarla tüketmeye devam ediyor. Sarayın bir günlük harcaması 33,6 milyon lira. Yurt dışına 5 uçakla seyahatler, yurt içinde ucu bucağı bulunmayan, gözükmeyen konvoylar; israf, hoyratlık ve savurganlık. Oysa biz "Ayağını yorganına göre uzat." diye öğütleyen bir kültürün çocuklarıyız. Oysa biz insanımızı mutlu edebilmek için bu Mecliste görevlendirilen, seçilerek gelen milletin vekilleriyiz. Emeklimize 10 bin lira açlık maaşı verilirken, ülkede 17 bin lira olan asgari ücret artık ortalama ücret hâlini almışken, yoksul her geçen gün daha da yoksullaşırken ve hatta artık aç yatarken aç, nasıl olur da rahat uyuyabiliriz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Uzun, lütfen tamamlayın.

CUMHUR UZUN (Devamla) - Bizim, bu mesaileri, bu emekleri en azından emeklilere asgari ücreti verebilmek için, ülkemizdeki asgari ücreti de 25 bin lira seviyesinde yapabilmek için yaptığımız çalışmalarda vermemiz gerekiyor. Üzerimizde bulunan milletvekilliği sorumluluğunun bu görevi, bu çalışmayı yapmamız için bizi mecbur ettiğini düşünüyor ve bu düşüncelerle Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)