| Konu: | TBMM BAŞKANLIĞININ TUTUMUNUN İÇ TÜZÜK'ÜN 49'UNCU MADDESİNE UYGUN OLUP OLMADIĞI HUSUSUNDA |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 05.10.2011 |
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; BDP Grubu tarafından istenen usul hakkındaki tartışmada Başkanlığın lehinde söz almış bulunmaktayım, öncelikle saygıyla selamlıyorum yüce heyetinizi.
Değerli arkadaşlar, biraz sonra bu tezkerenin lehinde, aleyhinde gruplar olarak uzun uzun konuşacağız, o zaman değerlendirmeler yapılacak. Bu bir savaş tezkeresi değil. Doğru tanımlamak lazım. Türkiye yıllardır bölücü terörle boğuşmaktadır, bölücü terör kan akıtmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de kendi vatandaşlarını korumak üzere birtakım tedbirler almaktadır. Bunun için Genel Kurul olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak Türkiye'yi Türk Milleti adına yönetme yetkisindeki hükûmete tezkere, karar verme yetkisi, hudutlarımız ötesinde bir askerî operasyon yetkisi veren bir tezkereyi süresi dolduğu için oylayacağız. Dolayısıyla, meselenin farklı yönlere çekilip bir tartışmaya destek yapılmasını, gerekçe yapılmasını doğru bulmuyorum.
Evet, hukukçu kimliğine bir şey söylemiyorum Sayın Kaplan'ın ama eğer Türkiye hukuk devletiyse, bizde burada hukuk kuruyorsak, hukukun içinde kalarak meseleyi değerlendirmek gerekir. Bakınız, 49'uncu maddeyi kendi gerekçesi olarak ifade etti. 49'uncu maddede çok açık bir hüküm var: "Başkan birleşimi kapatırken, gündemde bulunan hususlardan hangilerinin gelecek birleşimde veya birleşimlerde görüşüleceğini Genel Kurula bildirir. Bu husus ayrıca ilan tahtasında ilan edilir." Bu bir Başkanlık sunuşudur ve dün kapanırken ilan edilmiştir. Artık, bunun bugün burada görüşülüp görüşülemeyeceğini tartışmak doğru değil.
Kaldı ki bu konuda bugüne kadar yaşanmış bir tartışma da bulunmamaktadır. Bugün başka sebeplerle bu tartışmayla, bugün bu tezkerenin görüşülmesini engellemek niyeti bence doğru değildir. Bu tezkereyle ilgili görüşlerinizi, buraya gelirsiniz, bütün detayıyla anlatırsınız, milletimiz de izler, Genel Kurul karar verir. Netice itibarıyla hukuksa, hukuk devletiyse, hukukun gereği neyse, demokrasiyse demokrasinin gereği neyse o burada gerçekleşir. Onun için meseleyi, Meclisin ilk günlerinde, böyle farklı anlamlarda bir tartışmanın içine çekerek Meclisin suhuletini, huzurunu kaçırmanın da bir anlamı yok. Meclis Başkanlığının tutumu doğrudur.
Bu usul tartışmasında Başkanlığın tutumunun lehinde oy kullanacağımızı ifade ediyorum.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)