Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 109 |
Tarih: | 26.07.2024 |
YUNUS EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet tarihinin en derin, en kapsamlı ekonomik kriz koşullarında vergi kanunlarında yapılan düzenlemeleri değerlendiriyoruz, konuşuyoruz. Değerli arkadaşlarım, tabii, ekonomik kriz aslında lafın gelişi söylediğimiz bir şey, Türkiye'de olan şey -adını koyalım- bir siyasi krizdir. Türkiye'nin yaşadığı sorunların temelinde kötü yönetim, Türkiye'de iktidarı elinde bulunduranların kötü yönetimi bulunmaktadır çünkü 2018'deki Rahip Brunson krizinden bugüne Türkiye aslında ekonomik kriz ortamından çıkamamıştır, altı yıldır vatandaşımız inim inim inlemektedir. Değerli arkadaşlarım, bunlar olurken Türkiye'de ama bir yandan da krizi fırsata çevirenler, servetlerine servet katanlar vardır.
Sayın milletvekilleri, seçimlerin üzerinden bir yıl geçti. Bu bir yıllık sürede ekonomi yönetiminin kimi politika değişiklikleri oldu ama o politika değişikliklerinin ne enflasyonun düşürülmesine ne vatandaşlarımızın karşı karşıya bulunduğu ekonomik sorunların aşılmasına hiçbir katkısı olmadı.
Sayın milletvekilleri, Cumhurbaşkanının kendi teorisini ortaya atıp "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur." demesi yani kötü faiz politikası Türkiye'yi maalesef batırdı. Kötü faiz politikası -biliyorsunuz, bunu ekonomistler söylerler- bir ülkeyi batırabilir bu doğru ama sadece bu politikanın değişmesi, faiz politikasının değişmesi ekonomiyi düzlüğe çıkartmaz ve aslında, bu bir yıllık süre içerisinde sadece bu alanda önemli bir değişiklik oldu. Bunun yanında, çok önceden vergi politikasında da tasarruf alanında da yolsuzluklarla mücadelede de tarım, sanayi, istihdam, eğitim gibi alanlarda da çok önemli adımlar atılması gerekirdi; bunların hiçbiri yapılmadı.
Parlamentonun kapanmakta olduğu şu günlerde, tatile girmekte olduğu şu günlerde bir tasarruf paketini değerlendirdik, konuştuk ve bir vergi paketini konuşuyoruz ama biliyoruz ki bu iki paket de Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu tasarrufu, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu adil vergi politikasını gerçekleştirmekten uzaktır. Yine, biliyoruz ki, Türkiye'deki bu ekonomik yıkım manzarası içerisinde vatandaşımız inim inim inlerken birileri servetlerine servet katmıştır. Peki, bu nasıl oldu? Az önce anlattığım, ekonominin bilinçli olarak aslında iktidarınız ve Cumhurbaşkanı tarafından krize sokulduğu ortamda kimileri kolayca kredilere erişebildiler, o kredilerle araç filoları satın aldılar, o kredilerle yeni yeni konutlar satın aldılar, arkasından kısa bir zaman içerisinde bunları ellerinden çıkardılar. Bugün ise yeni bir servet transferi devam ediyor çünkü dünyada en yüksek faizi ödüyoruz. Her ne kadar bunu TL mevduatlarına ödüyoruz gibi görünse de yurt dışından yabancı para Türkiye'ye geliyor, TL'ye dönüyor ve çok kısa bir dönem içerisinde, çok yüksek bir faiz getirisini elde ettikten sonra tekrar yabancı para cinsine giriyor. Aslında biz yabancı paraya dünyadaki en yüksek faizi ödeyen ülke durumundayız. Yani ülkemizde, bundan önceki 2023 seçimlerine kadarki dönemde de birileri servetlerine servet kattı sizin politikalarınızla, bugün de seçimlerin üzerinden bir yıl geçti yine birileri servetlerine servet katıyor. Vatandaşlarımız ise çok ağır ekonomik sorunlarla karşı karşıya bulunuyor.
Bakın, değerli arkadaşlar, bu yıl asgari ücrete yıl ortasında zam yapmadınız ama geçen yıl ve ondan önceki yıl resmî enflasyon rakamları daha düşük olmasına rağmen her iki yılda da asgari ücrete iki yıl, yıl ortasında zam yapmıştınız. Sebebi nedir bu farklılığın? Bu yıl seçim yok arkadaşlar, bu yıl seçim yapılmayacağı için, seçim olmadığı için bu yıl ortasında asgari ücrete zam yapılmadı. Ekonominin bu ortamında, bu yıkım manzarası içerisinde emeklilerimize reva gördüğünüz ücret en düşük emekli maaşı 12.500 lira. Değerli arkadaşlarım, bununla yüzleşmek, vatandaşlarımızın karşı karşıya bulunduğu bu açlık, bu ızdırap manzarasıyla yüzleşmek yerine bir de çıkıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Efendim, muhalefet belediyeleri SGK borçlarını ödesinler." Elinizi vicdanınıza koyun, hiç utanmıyor musunuz ya! Emekliyi bu hâle getiren belediyelerin ödemediği SGK borçları mı ki onların da büyük çoğunluğunu yakın zamana kadar zaten siz yönetiyordunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Emre, lütfen tamamlayın.
YUNUS EMRE (Devamla) - Tamamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanın bir yıllık karnesi zayıftır, Türkiye'nin hiçbir temel ekonomik sorunu çözülmemiştir. Bugün görüştüğümüz bu vergi paketi de bundan önce görüşülen tasarruf paketi de Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmeyecektir. Bu şartlar içerisinde, bu ağırlaşan şartlar içerisinde vatandaşlarımızın en acil ihtiyaçlarına ulaşması, çocuğuna ilaç alabilmesi, hasta annesini-babasını hastaneye götürebilmesi, evinin kirasını ödeyebilmesinin zorlaştığı bu ortamda yine de israftan vazgeçmiyorsunuz. Daha geçen gün Cumhurbaşkanının Washington ziyaretini gördük, 5 tane uçakla gidiyor arkadaşlar, 5 uçakla gidiliyor ya! Vatandaşın evine ekmek götüremediği bu ortamda utanmadan, sıkılmadan hâlâ aynı masalları anlatarak "İtibardan tasarruf olmaz." diyerek yine israfa devam ediyorsunuz, yolsuzluklara devam ediyorsunuz ve Türkiye sizin politikalarınız nedeniyle bu ağır manzaraları yaşamaya devam ediyor.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)