GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:26.07.2024

AYÇA TAŞKENT (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 27'nci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım.

Tali komisyonlarda görüşülmemiş, Anayasa'ya uygunluk açısından değerlendirme yapılmamış, hazırlanma ve yasallaşma sürecinde usul yönünden zaafları olan torba yasalarla kanun yapma alışkanlığının birçok probleme yol açtığı yadsınamaz bir gerçek. Komisyonda, görüşmeler sırasında, son dakikada verilen önerge yoluyla kanun teklifine eklenen madde, emeklilik veya yaşlılık aylığı almaktayken Kızılayda görev yapacakların aylıklarını almalarına devam edebilmelerine olanak sağlıyor.

Önce, sizlere, hepimizin bildiği ama bazılarımızın görmek istemediği, Kızılay hakkındaki gerçeklerden bahsetmek istiyorum. 1868 yılında kurulan ve tarihi, cumhuriyetten bile eski olan bir kurum Kızılay. Kendisini "web" sitesinde şöyle tanımlıyor: "Kâr amacı gütmeyen, yardım hizmetleri karşılıksız olan, kamu yararına çalışan gönüllü bir kuruluş." Peki, kâr amacı gütmeyen bir kurum neden 11 şirket kurar, 11 genel müdüre ve 1 CEO'ya sahip olan bir holdinge dönüşür? Örneğin "iyilik hareketi" diye tanımladığımız Kızılayın portföy yönetimiyle ne işi olur? "Yardım hizmeti karşılıksız." deyip neden parayla çadır ve gıda satar? Vicdanı yok edilmiş, kamuoyunun güvenini yerle bir etmiş, holdingleşmiş, paraya âdeta tapan bir kurum hâline gelmiş Kızılay. Sizlerin katkısıyla her türlü krizi, acıyı, ranta çevirmeye çalışan Kızılay. Adı yolsuzluklara karışmış, yardım paralarını kaybeden, yöneticilerinin masraflarını, özel isteklerini kurum paralarıyla karşılayan Kızılay ve üstelik tüm bunlara rağmen Yönetim Kurulu üyelerinin kendi Başkanına "İyilik ve Merhamet Elçisi" ödülü veren Kızılay.

Kanun maddesine gelince; geçen ay, emeklilik ve yaşlılık aylığı almakta olan kişilerin bu aylıkları kesilmeden bazı vakıflarda, Yeşilay Cemiyeti ve Türkiye Kızılay Derneğinde çalışmalarına imkân tanınması, sosyal güvenlik hakkı bakımından kişiler arasında farklı muamele yapılamayacağı gerekçesiyle Anayasa'nın 10 ve 60'ıncı maddelerine aykırı bulunarak bu madde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Burada söz konusu olan düzenleme, bu defa, Kızılay Derneği ve bu Derneğe ait bağlı işletmelerde çalışan, aynı zamanda emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlar için yeniden farklı bir formatta yürürlüğe konulmak istenmekte yani Kızılaya dair bir istisna yapılıyor. Neden? Üstelik de bu istisna, Anayasa Mahkemesi kararı çiğnenerek yapılıyor. Söz konusu maddeyle ilgili, Komisyonda "Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir maddeyle emekli aylıklarında sıkıntı olan personelin problemini çözmüş oluyoruz." dediniz.

Siz bu ülkede adına "tasarruf" dediğiniz sefalet düzeniyle milyonlarca emekliye açlığı, yoksulluğu reva gördünüz. Emekli aylıklarındaki sıkıntıyı çözmek istiyorsanız lütfen yüzünüzü halka dönün. Halka reva gördüklerinizi, Anayasa'yı ihlal edip yeni anayasa düşleri kurmanızı herhâlde tarih yazacaktır. (CHP sıralarından alkışlar) Neden sürekli Anayasa'ya aykırı düzenlemeler yapmakta ısrar ediyorsunuz, anlamakta zorluk çekiyorum. Anayasa Mahkemesi kararları; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar fakat siz bu karara saygı göstermemekte direniyorsunuz çünkü bu teklifte yer alan madde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararını yok saymakta ve eşitlik ilkesini çiğniyor. Eşitlik ilkesini paramparça eden ve Kızılaya imtiyaz tanıyan bu maddeye oyumuz "hayır".

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)