GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:110
Tarih:27.07.2024

ÖZNUR BARTİN (Hakkâri) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Konuşmamı, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinin ardından yaşanan ve demokrasiyi tehdit eden, sömürge uygulamalarını aratmayan kayyım atamalarına dair yapmak istiyorum. 31 Mart 2019 Seçimleri, Türkiye'nin, yerel yönetimlerde halkın iradesini yansıtmayı amaçlayan önemli bir demokrasi testiydi. Ancak seçimlerin hemen ardından, özellikle partimiz Halkların Demokratik Partisinin kazanmış olduğu 65 belediyenin 48'inin eş başkanları görevden alındı ve yerlerine kayyımlar atandı. Yüksek Seçim Kurulunun 31 Mart Seçimlerinin ardından verdiği hukuksuz kararlar, OHAL KHK'leriyle işten atılan kişilerin belediye eş başkanı veya belediye meclis üyesi olamayacaklarına hükmederek seçmen iradesini yok saydı ve 6 belediye eş başkanımızın mazbatasını gasbetti. Bu kararlar, seçim sonuçlarının keyfî ve siyasi nedenlerle değiştirilebileceğini gösteren, hukuku ve Anayasa'yı rafa kaldıran siyasi bir darbeydi. Olağanüstü hâl rejimi altında yapılan bu kayyım uygulamaları, Türkiye'nin yerel yönetim sistemini 1960'ların başındaki atama usulüne geri döndürmüştür. Halk tarafından seçilen yerel yöneticilerin yerlerine atanan kayyımlar, hukukun ve demokrasinin temel ilkelerini hiçe sayarak görev yapmaktadırlar. Bu durum; yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden bağımsız ve denetleyici olması gereken yapısının nasıl bir keyfîliğe sürüklendiğini de gözler önüne sermektedir. Türkiye halkları son yıllarda otoriter bir yönetimle değil sadece, aynı zamanda "kalpazan demokrasi" olarak tanımlanabilecek bir rejimle karşı karşıya kalmıştır. Peki, kalpazan demokrasi nedir? Görünüşte çok partili seçimlerin yapıldığı ancak bu seçimlerin sonuçlarının ve demokratik süreçlerin keyfî ve hukuksuz bir şekilde manipüle edildiği bir rejim biçimidir. Kalpazan demokrasi, demokrasiyi sadece görünürde korurken seçimlerin ve demokratik süreçlerin özünü bozan, hukukun ve demokratik değerlerin ihlaline dayalı bir uygulamadır. Böyle bir rejimde seçimler halkın iradesini yansıtmak yerine mevcut iktidarın devamını sağlamak ve muhalefeti sindirmek için kullanılmaktadır. Yasalar ve hukuki düzenlemeler bu amaca ulaşmak için araçsallaştırılmakta ve halkın seçimle kazandığı haklar keyfî, idari kararlarla ortadan kaldırılmaktadır. 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle yapılan değişiklikler İçişleri Bakanına ve valilere seçim sonuçlarını değiştirme yetkisi vermiştir. Bu değişiklik, yerel yönetimlerde İçişleri Bakanı ve valiler tarafından seçim sonuçlarının ortadan kaldırılabilmesine, hatta yerel yönetimlerin OHAL yetkisiyle yönetilmesine olanak tanımaktadır. Bu durum sadece Anayasa'ya aykırılık teşkil etmekle kalmayıp aynı zamanda demokratik sürecin tamamen keyfî bir şekilde yönetilmesine ve seçimlerin hukuki güvenliğinin ortadan kaldırılmasına da yol açmaktadır. Kalpazan demokrasinin en önemli özelliklerinden biri, seçimlerle ve halkın iradesiyle değil mevcut iktidarın iktidarda kalmasını sağlamaya yönelik manipülasyonlar ve hukuksuzluklarla işlev görmesidir. Seçim sonuçlarının ve demokratik süreçlerin yasal dayanaklarla keyfî bir şekilde değiştirilmesi demokratik değerleri, adaleti ve hukuk devletini ortadan kaldıran bir durumdur. Seçimlere ve demokratik süreçlere olan güvenin tamamen ortadan kaldırılması halkın seçimle kazandığı hakların ve demokratik temellerin sarsılması anlamına gelmektedir.

Dün Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararnameleriyle 11 üniversiteye kayyım rektör atandı. Hukukun ve adaletin sağlanmadığı bu ülkede kimse ekonominin düzelmesini de beklemesin. Belediyelerin kaynaklarına göz diken AKP-MHP iktidarı meşruiyetini yitirmiş bir iktidardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bartin, lütfen tamamlayın.

ÖZNUR BARTİN (Devamla) - Tamam Başkanım.

Türkiye'de uygulamaya konulan "kalpazan demokrasi" adı verilen bu rejim, seçimlerin ve demokratik süreçlerin özünü bozmaktadır. Bu rejim, seçimlerin görünüşte yapıldığı ancak bu seçimlerin sonuçlarının hukuki ve demokratik normlara aykırı bir şekilde değiştirildiği bir durumu ifade etmektedir. Halkın seçme ve seçilme hakkı en temel demokratik haklardan biridir ve hakların korunması devletin tüm kurumlarının ve hükûmetin sorumluluğundadır. Bizler DEM PARTİ olarak adaletin ve demokrasinin savunucusu olmaya, hukukun üstünlüğünü tesis etmek için kayyım rejimine karşı demokratik mücadelemizi halklarımız adına sürdürmeye elbette ki devam edeceğiz.

3 Haziran 2024 tarihinde, Hakkâri'de, biliyorsunuz kayyım atandı. Eş başkanımız gözaltı gerekçesi dahi açıklanmadan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZNUR BARTİN (Devamla) - ...gözaltına alınıyor ve aynı gün içerisinde Hakkâri Belediyesine jet hızıyla da kayyım atanıyor.

Biz, başta Hakkâri kayyımı olmak üzere tüm kayyımlara "Defol!" demeye devam edeceğiz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)