Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 111 |
Tarih: | 28.07.2024 |
MHP GRUBU ADINA MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Zor bir yasayı görüşüyoruz; bir tarafta insanların hayatını koruyup bir tarafta da hayvanların hayatını korumakla mükellef olduğumuz bir yasayı görüşüyoruz. Onun için tabii ki tartışmalar, gerginlikler, bunların hepsi olacak ama birbirimizi anlayarak, birbirimizin eksiklerini tamamlayarak inşallah hayırlı bir sonuca varacağız.
Değerli arkadaşlar, Komisyonda, biz orada uzun saatler birlikte çalıştık. Ben, Komisyonda gerçekten değerli katkılar sunan, değerli görüşler sunan değerli milletvekili arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum; gerçekten bazen bizim göremediğimiz şeyleri de bize söylediler, bazı değişiklikler yapılması konusunda da önerilerde bulundular. Bu manada, olumlu katkı sağlayan bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Hani "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır." derler ya, kem söz de sahibine aittir yani söyleyeceğimiz bir şey yok bu konuda.
Yine, Komisyon toplantısında, 1'inci gün 55 sayın milletvekili konuşma yapmış, toplam 112 konuşma yapılmış ve bunların birçoğu da muhalefet kanadından milletvekili arkadaşlarımıza ait; yine, 2'nci günde 56 milletvekili 126 konuşma yapmış, yine bunların da birçoğu muhalefet kanadından milletvekili arkadaşlarımız; 3'üncü günde 56 milletvekili 120 konuşma yapmış, yine bunların da birçoğu muhalefet kanadından milletvekilleri yani konuşmak isteyen arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu konuşmuş. Yine sivil toplum kuruluşlarından, bazı kuruluşların başkanlarının konuşması, onların katkı sağlayabilmesi adına onlara söz verilmesi; bunlar da Komisyonda yaptığımız uygulamalar. İşte "Bazı sivil toplum kuruluşları dinlenmedi." diye eleştiriliyor ama genelde sivil toplum kuruluşlarını dinlemek için mümkün mertebe gayret gösterildi.
Bu yasa teklifinin özünde, sokaklarda hem insanların hayatını koruyabilmek hem de hayvanların hayatını koruyabilmek var. Yani geçmişte -Allah yardım etsin- bazı insanlarımız çok ciddi acılar yaşadılar, çocuklarını kaybettiler; bazıları korkudan köpekten kaçarken trafik kazası mağduru oldular, hayatlarını kaybettiler. Bir taraftan da hayvanların hayatlarını düşünmemiz lazım. İkisini dengeleyerek, inşallah, bu yasada dediğim gibi hayırlı bir sonuca varacağız. İnsanların hayatını kurtarmak için sokakta, özellikle saldırgan olan köpekler... Yani kedileri zaten önergeyle bu yasanın dışarısına çıkardık gibi, kedilerin kısırlaştırıldıktan sonra sokağa yeniden bırakılması konusunda hiçbir sıkıntı yok, sadece köpeklerle ilgili bir sıkıntı var. Köpekleri de mümkün mertebe, Tarım Bakanlığının da katkısıyla yerel yönetimlerin yapacağı hayvan barınaklarında bu hayvanları kısırlaştırma ve o hayvan barınaklarında tutarak sahiplendirme yani birinci mesele, bu hayvanları yeniden birilerine sahiplendirme. Eğer biz bu hayvanları orada kısırlaştırır ve birilerine sahiplendirirsek yapabileceğimiz en güzel iş bu olur. Zaten bu kanun teklifinin özü de "Al, kısırlaştır ve mümkünse birilerine sahiplendir." Bizim özellikle üzerinde durduğumuz konu bu.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Onların sahipleri biziz, niye alıyorsunuz ki?
MUHARREM VARLI (Devamla) - Barınaklar konusunda ciddi eksiklikler var, bunların bir an önce tamamlanması lazım. Barınakları en iyi şekilde, o hayvanları orada muhafaza edebileceğimiz, o hayvanların orada yaşayabileceği şekle getirmemiz lazım. Bunun örnekleri var mı? Bunun tabii ki Türkiye'de birçok belediyede örnekleri var.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Kaç yılda olacak bunlar?
MUHARREM VARLI (Devamla) - Onun için arkadaşlar, inşallah, hem belediyeye verilecek yetkilerle hem Tarım Bakanlığının katkısıyla bu barınakları bir an önce yapıp bu hayvanları orada en iyi şartlarda yaşatmamız ve orada tutmamız lazım.
Yine, hayvan haklarıyla ilgili daha önce de birçok yasa çıkarılmış. Bu yasalar yeterince kabul görmemiş ya da uygulanmadığı için bugün hayvan popülasyonunda çok ciddi bir artış olmuş. İşte, bu popülasyonu azaltmak ya da bu popülasyonu en asgariye indirebilmek için zaten bu yasa çıkarılıyor. Yoksa yani bizim hayvanların ölmesiyle ilgili, hayvanları öldürmekle ilgili asla böyle bir düşüncemiz olamaz. Hepimiz vicdan sahibiyiz ve evimizde hayvanları olan, hayvanları seven insanlarız. Onun için arkadaşlar, bu popülasyonu bir şekilde azaltmak lazım. Bunun için de gerekli kanuni düzenlemeleri burada hep birlikte yapacağız inşallah.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat; çok basit.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Bu yasa teklifiyle bazı yükümlülükler de getiriliyor. Geçmiş yıllarda yasa çıkarılmış ama kimin bu yasayı nasıl uygulayacağı ya da uygulaması için herhangi bir yükümlülük getirilmemiş. Şimdi, burada hem belediye başkanlarına hem de belediye meclis üyelerine bu yasanın hayata geçebilmesi için bazı kanuni sorumluluklar getiriliyor. İşte, belediyeye gelen paylardan büyükşehirlerde binde 3 oranında, yine il belediyelerinde binde 5 oranında, bu hayvan barınakları ve hayvanların yaşam alanlarının oluşturulması için bir ödenek ayrılması planlanıyor. Bunu da takip ederek uygulamayan, yapmayan belediye ve belediye meclis üyelerine de altı ay ile iki yıl arasında bir hapis cezası getiriyor dolayısıyla hem de denetlenmiş oluyor bu yasayla.
Yine, bu yasanın getirdiği önemli şeylerden bir tanesi de birisi alıyor, köpeğini besliyor, bir müddet sonra -çok özür dileyerek söylüyorum, biraz maymun iştahlı olabilir bu insanlar- bıkıyor o köpekten veya kediden veya başka bir hayvandan, sokağa bırakıveriyor. Bu hayvanlar ne oluyor? Sokak hayvanı oluyorlar, sahipsiz hayvan oluyorlar. Dolayısıyla şimdi bu yasayla, evinde hayvan besleyen, evinde hayvanı olan birisi eğer o hayvanı sokağa bırakıyorsa çok ciddi bir para cezasıyla cezalandırılıyor yani bir yaptırım da bu manada getiriliyor. Bunun sebebi ne? Sen köpeği alıyorsun, besliyorsun, üç ay sonra köpekten bıkıyorsun ya da kediden bıkıyorsun. Kardeşim -bıkmaman için- eğer bu hayvanı gerçekten seviyorsan, gerçekten bu hayvanı beslemek istiyorsan al, ömür boyu bak, üç ay sonra, beş ay sonra sokağa bırakma; işte bu yasadaki getirdiğiniz kanuni ceza da bununla alakalı bir konu.
Yine, burada, şimdi 25 bin nüfuslu belediyelerin ve 25 binin üstündeki nüfuslu belediyelerin barınak oluşturulmasıyla alakalı bu yasa teklifinde bir madde var. Burada şimdi belediyeler şöyle bir uygulama yapıyor ya da kişiler şöyle bir uygulama yapıyorlar: Bir beldedeki köpeği topluyor, bir başka beldeye götürüyor, bırakıyor. Yani mesela Adana Tekir -burada işte Değerli Milletvekilimiz Ayhan Barut var- beldesine götürüyor, bırakıyor; gidin, her tarafta, sokaklarda köpek dolu. Niye? Orada kasap ve kebapçı çok olduğu için hayvanların orada daha iyi yaşayacağını düşünerek götürüp oraya bırakıyorlar ya da bir belediye bir başka belediyenin sınırlarına götürüyor, bırakıyor. İşte bunu da engelleyebilmek için yine hem tutup götürenlere hem de bu işi yapanlara çok ciddi bir para cezası getiriyoruz. Yani bunu engellemek adına, bu yasa teklifinde böyle bir madde de var.
Şimdi -demin de söyledim- önergeyle zaten kedilerle ilgili kısmını hâllettik yani kediler kısırlaştırıldıktan sonra sokağa bırakılacak ve sokakta yaşamaya devam edecek. Köpeklerle ilgili burada esas mesele var; demin de söylediğim gibi bu barınakları bir an önce hayata geçirip o hayvanlara gerçekten o barınaklarda yaşayabilecek bir ortamı sağlamamız lazım. İşte, belediyelere, yerel yönetimlere ya da yerel yönetimlere destek verecek Tarım Bakanlığına da bu manada ciddi görevler düşüyor. İnşallah, en kısa sürede bu işi gerçekleştirip hem -dediğim gibi- insanlarımızın canını hem de hayvanlarımızın canını korumak adına gerekli adımları bir an önce atmamız lazım.
Sahiplenilmeyen köpekler... İşte burada çok ciddi iddialar var "öldürülecek" falan diye. Sahiplenilmeyen köpeklerin de barınakta tutulması lazım; orada, barınakta kontrol altında tutulması lazım ve ben, hiç kimsenin bu manada öldürmek gibi bir düşünceye sahip olacağına inanmıyorum. Çünkü hayvanlar bizim can dostlarımız, hayvanlar bizim yaşadığımız her alanda var olan varlıklar. Yani kimisi yük taşıyarak bizim hayatımızda var, kimisi etiyle, sütüyle bizim hayatımızda var, kimisi sürülerimizi koruyarak, bize bekçilik yaparak hayatımızda var, kimisi evin içerisindeki haşereleri yok ederek hayatımızda var. Dolayısıyla, biz hayvanları seviyoruz ve Sayın Genel Başkanımızın da belirttiği gibi -basın toplantısında da söyledi, ondan önceki "tweet"lerinde de söyledi- hayvanlar bizim can dostumuzdur, biz hayvanlarımızı seviyoruz ve onları yaşatmak için elimizden ne geliyorsa bunu yapacağız. (MHP sıralarından alkışlar) Bizim belediyelerimizin de bu manada üzerine düşeni en iyi şekilde yapacağına inanıyorum. Arkadaşlarımızla görüşmemizde de zaten bu konuda kendilerinin de beyanları var.
Tarım Bakanlığının da burada belediyelere -hani o binde 3 dedik ya büyükşehirlere, il belediyelerine binde 5- buraya katkıları olacak. Dolayısıyla, bu işlerin çözülmesi için maddi konunun bir an önce çözülmesi adına Tarım Bakanlığı da katkı sağlayacak.
Yine, Tarım Bakanlığına, bu hayvanların kısırlaştırılması adına hayvan hastaneleri yapmaya bu yasa teklifinde yetki veriliyor, hayvan hastaneleri yapılacak. Orada hem hayvanların ameliyatlarının yapılması, hastalıklarının giderilmesi açısından hem de kısırlaştırılmalarının sağlanması açısından bu tip hastanelerin de yapılması sağlanacak.
Şimdi, tabii, algı oluşturmak kolay. Burada, özellikle bu yasa teklifiyle tamamen köpeklerin öldürüleceği gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor; bu doğru değil arkadaşlar. Demin de söyledim: Biz gerçekten hayvanları seviyoruz ve o hayvanların yaşaması için de bize düşen ne varsa, bu kanun teklifinde yapılması gereken ne varsa buradaki bütün parti gruplarıyla birbirimizi anlayarak, birbirimizi tamamlayarak bu yasayı yapmamız lazım.
Ben, bu manada katkı sağlayan, emek veren değerli arkadaşlarıma gerçekten çok teşekkür ediyorum. Hepsi önemli şeyler söylediler, önemli sözlere, önemli konulara değindiler ve bize de bazen ışık tuttular. İnşallah, hep birlikte doğruya ve güzele ulaşır ve bu yasayı inşallah, hep birlikte hayırlı bir sonuçla sonlandırırız diyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Hayırlı akşamlar diliyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)