Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 111 |
Tarih: | 28.07.2024 |
HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle şunun altını önemle çizmek istiyorum: Hiçbir vatandaşımızın, çocuğumuzun, yaşlımızın başıboş köpekler tarafından zarara uğramasını bu teklife karşı çıkan muhalefet partisi üyeleri olarak bizler de istemiyoruz. Hayvan haklarının insan haklarından daha önemli olduğunu da iddia etmiyoruz. Bizler sadece sokak köpekleri sorununun çözüm yöntemine karşıyız. 2019 yılında bu konularda bir Meclis araştırması komisyonu oluşturulmuştu ve bu Komisyonun raporunda hayvan haklarını koruma amacıyla fon kurulması önerilmişti. Bu fon; belediyelerin emlak, çevre ve temizlik vergileri ile şans oyunlarından elde edilecek gelirlerle oluşturulacak ve sokak hayvanlarının kısırlaştırılması için kullanılacaktı ancak şimdiye kadar bu konuda hiçbir adım atılmadı. Komisyon raporundaki öneriler hayata geçirilmiş olsaydı biz burada bu kadar tartışmalı bir kanun teklifini görüşüyor olmazdık.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Komisyon görüşmelerinde verilen önergelerle itlaf ve ötanazi maddeleri tamamen değiştirilmiş, bu konuda kullanılan terimler tamamen kaldırılmıştır. Bu değişiklikle, ilk öneride olan itlaf ve ötanaziden daha kötü bir duruma getirilmiştir. Kavramların olmaması, içerik olarak büyük sorunlara yol açacak tehlikeleri beraberinde getirmektedir.
Yeni düzenlemeyle veteriner hekimlerin yaşatma, tedavi etme ve öldürmeme yetkileri ellerinden alınmış, hayvanların öldürülmesi sürecine veteriner hekimler dâhil edilmiştir. Ayrıca, toplatılan hayvanların nasıl ve kimler tarafından öldürüleceği konusunda belirsizlikler ortaya çıkmıştır. Örneğin, bu düzenlemeyle, belediyelerin bir köpeği sokakta kürekle öldürmesi gibi durumlar yaşanabilir ve bunun açıklaması "Kuduz, uyuz zannettik." gibi gerekçelere dayanabilir; bu, ilk tartışılan ötanazi önerisinden bile daha kötü bir durumdur.
Ayrıca, bu düzenleme, sahiplenilmesi yasaklanan köpeklerin belediye bakımevlerinde yaşadığı sürece tamamının öldürülmesini öngörmektedir; vahşi yöntemlerle hayvanların toplatılmasını, her koşulda ölüme mahkûm edileceklerini ve tümüyle yetersiz olan barınaklara hapsedilmelerini, orada öldürülmelerini içermektedir.
Teklif, hayvan satışını, üretimini yasaklamıyor. Teklif, sahipsiz köpeklerin ceylan ve karacalara zarar verdiğini söyleyerek köpek katliamını savunuyor. Ama bakıyoruz, Bakanlık her yıl yaban koyunu, keçisi ve ceylanlar için av ihaleleri açıyor. Yaban hayatını koruma amacı güdülüyorsa neden öncelikle bu ihaleler durdurulmuyor? Bu düzenleme, toplama ve barınak inşasını rant alanına dönüştürürken barınakların iyileştirilmesi ve hayvanların sahiplendirilmesi konularında somut bir plan sunmamaktadır. Asıl sorun, mevcut kanunun uygulanmaması ve yerel yönetimlerin görevlerini yerine getirememesi, denetim eksiklikleri ve bütçe ayrılmamasıdır. Meclis araştırması komisyonu tarafından önerilen somut çözümler yerine getirilmeyip bu yasayla sorunun çözüleceği iddia edilmektedir. Bu yaklaşım, halk düşmanlığı ve can düşmanlığı pakmak anlamına gelmektedir.
Değişiklikle, hayvanların yaşam haklarını önceleyen ifadeler kaldırılmış ve yerine insan, hayvan ve çevre sağlığını tanımlayan bir ibare eklenmiştir. Bu yaklaşım, katliama onay vermeyen belediyeleri suçlu çıkarmak için bir bahane yaratılmasına neden olabilir. Muhalefet partili belediyelerin bu yasayı uygulayamayacakları bilindiği için muhalefet belediyelerine yaptırım uygulanmasının da yolunu açmaktadır. Yasanın mevcut hâlinde büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan belediyelerin 31/12/2022 tarihine kadar hayvan bakımevleri kurması gerekiyordu; mevcut değişiklik teklifi, bu süreyi 31/12/2028 tarihine kadar uzatmayı öngörüyor. Bu, yasa tanımazlıkları meşrulaştırmakta ve hayvan katliamını yapmak isteyenlere yeni gerekçeler sunmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Olgun, lütfen tamamlayın.
HAKAN ŞEREF OLGUN (Devamla) - Hem hayvanları bakımevlerine almayı hedefleyen hem de bakımevi kurma zorunluluğunu uzatan bu yasa teklifi hayvanları korumayı değil, yasal zorunluluklardan kaçan kurumların elini rahatlatmayı amaçlamaktadır.
Keyfî düzenlemelerle çözüm değil çözümsüzlük yaratan bir kanun teklifini kabul etmiyor, Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)