Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 111 |
Tarih: | 28.07.2024 |
MÜHİP KANKO (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi gecenin bu saatinde saygıyla selamlıyorum.
Bugün "sahipsiz" diye adlandırdığımız hayvanların âdeta katliam yasasını görüşüyoruz. Önce "sahipsiz" ne demek bunu söyleyeyim. Bu "sahipsiz" kayıranı, kimsesi olmayan anlamına geliyor. Yani bugün kendilerini savunma hakkı olmayan hayvanları yargılıyoruz ve bu yargı sonucunda onlar hakkında bir karar veriyoruz. Dolayısıyla, böyle bir konuda konuşmak gerçekten bana hicap veriyor. Yanlış yapıyorsunuz. Niçin yanlış yapıyorsunuz? Dün Cerattepe'de, Akbelen'de ne yaptınız? Doğayı, ağacı, insanları yalnız bıraktınız. Bugün de hayvanları yalnız bırakarak bu hayvanların katledilmesine âdeta çanak tutuyorsunuz.
Arkadaşlar, siyaset sorunları çözme sanatı, hiçbir zaman siyasette sorunları halının altına süpürerek çözemezsiniz. Niçin bunu söylüyorum? Depremde, maden kazalarında, sel felaketlerinde hiçbir zaman binayı yapanı, belediyeleri, maden ocağı patronunu yargılamayıp "Bu işin fıtratında var, bunlar kader planı içinde." diyerek geçiştirirseniz... İşte, bugün, âdeta bu artmış popülasyonu azaltmak için savaş açmış durumdasınız.
Bakın, Türkiye Cumhuriyeti 1928 yılında Dünya Hayvan Sağlığı Örgütüne üye olmuş. Pandemi döneminde bile bütün ülkeler bu Dünya Hayvan Sağlığı Örgütünün toplantılarına katılmışken biz maalesef 2018'den beri bu toplantılara katılmıyoruz. Hayvanseverler yıllardır barınakların yetersiz olduğunu söylüyorlar. En son 2024 yılında İçişleri Bakanlığı 1.403 belediyenin 322 tanesinde barınak olduğunu söyledi. Dolayısıyla yeterli barınak olmadığı için, kısırlaştırmadığınız için bu popülasyon arttı ve bugün bu popülasyonu azaltmak için uğraşıyoruz. Tabii, popülasyon artınca bir taşla iki kuş vurmak istiyorsunuz. Ne yapıyorsunuz mesela? Hem kurtulmak için, öldürmek için belediyelerin çoğunu CHP'nin aldığı belediyeleri bu suça ortak etmeye çalışıyorsunuz. Ama şunu kabul etmiyoruz: Hiçbir zaman biz bu katliama ortak olmayacağız, katliam yapmaya ortak olmayacağız çünkü Allah'ın verdiği canı sadece Allah alır. (CHP sıralarından alkışlar)
Şöyle diyorsunuz: Biz yedik, Allah artırsın; hesabı CHP ödesin. Böyle bir mantık olamaz çünkü oluşacak mali külfetini -yine biraz önce söylediğim gibi- Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yükleyeceksiniz. Öncelikle yirmi yıl boyunca yönettiğiniz belediyelerde ne yaptınız, bunu söylemeniz lazım. Barınak sayısı yeterli değil, hiçbir şey yeterli olmadığı için belediyelere gönderilen paraların da ne olduğu belli değil. Sizin daha yeterli veterineriniz yokken 4 milyon köpeği hangi barınağa yerleştireceksiniz? Bu 4 milyon köpeği oraya yerleştirdiğinizde bunları nasıl kısırlaştıracaksınız ve nasıl bu soruna çözüm bulacaksınız? Ama şunu söyleyeyim: Sosyal medyada sıkça yazılıyor artık, işte, bu kısırlaştırma oldukça yüksek maliyete sahip olduğu için korkuyorum ki gaz odaları kullanılarak bu hayvanlar itlaf edilecek. Dolayısıyla, bu katliam yasasına bir an önce "Dur!" demenizi istiyoruz. Eğer bu yönteme başvurursanız bu sizin tarihinize kara bir vicdansızlık olarak geçecektir. (CHP sıralarından alkışlar)
Sonuçta milyonlarca emekli varken, gençlerimiz yurt dışına giderken, çocuk istismarları yüzde 293 artmışken, her gün bir kadın cinayeti ortaya çıkıyorken bu yasa teklifini getirmek sizin aymazlığınızı göstermektedir. Türkiye'de bir barınağın maliyeti 20,3 milyon lira. 1.600 barınağı yapmak için tam 32,5 milyar TL para gerekiyor. Gelin, yandaş şirketlere ödediğiniz bu paraları kesin ve hayvanları doğal bir yönden barınaklara yerleştirelim ve onlarla ilgili şeyleri daha sağlıklı ortamda yapalım. Hayvan katliamının önüne geçelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kanko, lütfen tamamlayın.
MÜHİP KANKO (Devamla) - Komisyonda bir vatandaşımız bize serzenişte bulundu "Benim çocuğum yaralandı." diye ama o vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum: Evet, onların acıları büyük ama bu acıların suçlusu bugüne kadar önlem almayan ağırlıklı olarak AK PARTİ hükûmetlerinin yer aldığı dönemdir. Dolayısıyla burada devlet suçludur; burada Cumhuriyet Halk Partisinin ya da bu yasanın geçmesini istemeyen muhalif insanların bir suçu yoktur. Eğer bu vicdansızca çözüme başvuracaksanız hayvanlar ne yapılacağını bilseler size şunu söyleyeceklerdir: "Nankörsün ey insanoğlu." diyeceklerdir.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)