Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 112 |
Tarih: | 29.07.2024 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin 7'nci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Hayvan sevgisi, bir toplumun medeniyet seviyesinin en önemli göstergelerinden biridir. Hayvanlara gösterdiğimiz sevgi ve merhamet bizim insanlık anlayışımızın, doğaya ve birbirimize olan saygımızın bir yansımasıdır ancak sokak köpekleri sorunu, bu sevginin ve merhametin sınandığı bir alan hâline gelmiş, getirilmiştir. Konuşmamda sahipsiz köpeklerin durumu, bu köpeklerin insanlara yönelik saldırı potansiyeli, AK PARTİ'sinin sahipsiz sokak köpeklerini itlaf etme çabaları ve bu çabaların belediyelere getireceği yükler ile bu yasayı uygulamayacağını beyan eden belediyelere yönelik tehditler üzerinde duracağım.
Öncelikle hayvan sevgisinin ne kadar önemli olduğuna değinmek istiyorum. Hayvanlar dünyamızın ayrılmaz bir parçasıdır ve onlarla olan ilişkimiz medeniyetimizin ve ahlaki değerlerimizin bir aynasıdır. Hayvan sevgisi sadece evcil hayvanlarımızla sınırlı değildir, sokakta yaşayan hayvanlar da bu sevgiye dâhildir. Sokak hayvanlarının varlığı kent yaşamının bir gerçeğidir. Çoğu zaman bu hayvanlar insanların ilgisi ve bakımıyla yaşamlarını sürdürürler ancak ne yazık ki sokak hayvanlarının sayısının kontrolsüz bir şekilde artması bazı sorunlara yol açabilmektedir. Bu sorunların başında insanların güvenliği ve sokak köpeklerinin sağlık koşulları gelmektedir. Sokak köpekleri genellikle insanlara zarar vermeyen dost canlısı hayvanlardır. Peki, sokak köpekleri neden saldırganlaşır, neden çeteleşir? Ancak bazı durumlarda özellikle açlık, hastalık, yavrusunu koruma iç güdüsü veya kendilerini tehdit altında hissettiklerinde saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Aç olduklarından olmasın sakın? Bu tür vakalar nadir de olsa toplumda sokak köpeklerine karşı olumsuz bir algı yaratmaktadır. Bu algı bazı insanların sokak köpeklerinden korkmasına ve bu hayvanlara karşı düşmanca tavırlar takınmasına neden olmaktadır. Ancak unutmamalıyız ki sokak köpeklerinin saldırgan davranışları genellikle bizim ihmallerimizin bir tezahürüdür. Unutmayınız ki atalarımızın da dediği gibi: "Aç köpek fırın deler." Açlık insana bile her şeyi yaptırır ki hayvanların bu duygusun değiştiremezsiniz. Aç kimse karnını doyurmak için önüne gelen engellerin tamamını aşar ve istediğini elde eder. Ölüm adına ister "itlaf" ister "ötanazi" deyin sokak köpeklerini öldürmek hem etik hem de pratik açıdan yanlış bir yaklaşımdır. Ötanazi kelime anlamıyla, kelime manasıyla kendi, bile isteye, rızasıyla yaşamına son verme hâlidir. Siz karşınızdaki hayvancağızların bunu istediğini nereden çıkardınız? Bunun adı ötanazi değil, düpedüz itlaftır. Onları sırf sokakta yaşadıkları için öldürmek insanlık anlayışımıza terstir.
Bakımsız barınaklarda hayvan ölümlerinin daha çok olacağını, olduğunu size hiç kimse söyleyemedi mi? Ayrıca, itlaf yöntemi sorunun kökünden çözülmesini sağlamayacak, sadece geçici bir çözüm sunacaktır. Sokak köpeklerinin sayısının artmasının asıl nedeni kontrolsüz üreme ve terk edilmelidir; bu sorunları çözmek için daha kalıcı ve insancıl yöntemleri benimsemeliyiz. Bu arada, bu kanun teklifini hazırlayan AK PARTİ'si milletvekili arkadaşlara sormak istiyorum: İddianıza göre sokaklarımızda 4 milyon sokak köpeği var. Bu sayıyı nasıl tespit ettiniz, bu sayısal veriye nasıl ulaştınız, TÜİK'e mi saydırdınız? Baştan söyleyeyim, TÜİK'e saydırdıysanız mutlaka yanlış saymıştır, bence bir kez daha saydırın.
Sokak köpekleri sorununu çözmek için daha insancıl ve etkili yöntemler bulunmaktadır. Öncelikle kısırlaştırma ve aşılama kampanyaları düzenlenmelidir. Bu sayede sokak köpeklerinin üremesini kontrol altına alabilir, sağlık koşullarını iyileştirebilirsiniz. Ayrıca, hayvan sayısıyla doğru orantılı barınaklar, rehabilitasyon merkezleri ve çeteleşmeyi önleyecek beslenme merkezleri kurmalı, sahiplenme kültürünü artırmalıyız. Öncelikle kamu kurumları olarak sahiplenmeliyiz; askeriye ve jandarma gibi kolluk güçleri bünyesinde sahiplenilmesinin altyapısını oluşturmalıyız. Kamu dışında, özellikle organize sanayi bölgelerindeki fabrikalarımızda belirli teşviklerle bu hayvanlara sahip çıkılmasını sağlamalıyız.
Belediyeler sokak köpeklerinin bakım ve kontrolü konusunda çok önemli bir rol oynamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - AK PARTİ'sinin çıkarmaya çalıştığı bu yasa belediyelere büyük maddi yükler getirmekte ancak bu yükleri karşılamak için yeterli kaynak sağlamamaktadır. Ayrıca yasayı uygulamayacağını beyan eden belediyelere yönelik tehditler bu sorunun çözümüne katkı sağlamayacak, aksine durumu daha da içinden çıkılamaz hâle getirecektir.
Sokak köpekleri sorununun çözümünde şeffaflık ve katılımcılık ilkeleri büyük önem taşımaktadır. Sokak köpekleri sorununu çözmek için toplumda hayvan sevgisi ve farkındalık oluşturmak büyük önem taşımaktadır. Okullarda ve kamu kurumlarında hayvan hakları ve hayvan sevgisi konularında eğitim programları düzenlenmeli, toplumun bu konuda bilinçlenmesi sağlanmalıdır.
Sonuç olarak sokak köpekleri sorunu hayvan sevgisini ve vicdan duygusunu esas olarak çözülmelidir. Hayvanlar bizim dostlarımızdır ve onlara karşı duyduğumuz sevgi ve merhamet medeniyetimizin ve ahlaki değerlerimizin bir yansımasıdır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)