GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:112
Tarih:29.07.2024

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

AKP tarafından önümüze getirilen katliam yasa teklifinin 13'üncü maddesi üzerine söz aldım.

Biraz geriye gidelim. Arkadaşlar, Komisyon görüşmeleri başladığında Mecliste polislere talimat vererek 6 tane barikat kurdurdunuz. Bakıyorum, Sayın Komisyon Başkanı burada yok. Yalan mı? Sayın Komisyon Başkanım burada da yok galiba, nerede olduğu belli değil.

SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Burada, burada.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Komisyona ulaşmak için...

Başkanım, buyurun, buyurun, şöyle geçin, buyurun, buyurun.

VAHİT KİRİŞCİ (Kahramanmaraş) - Burası daha yakın, burası daha yakın, daha iyi görüyorum.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Komisyona ulaşmak için 6 barikattan geçmedik mi? İç Tüzük gereği böyle bir yetkiniz olmamasına rağmen polislere talimat vermediniz mi? Verdiniz. Daha sonra "Ben böyle bir talimat vermedim." demediniz mi? Dediniz. Komisyon üyelerinin ve katılan milletvekillerinin konuşma sürelerini sınırlamadınız mı? Sınırladınız. Böyle bir komisyon çalışması, böyle bir nitelikli yasama olabilir mi? Olur, AK PARTİ iktidarında olur. (CHP sıralarından alkışlar)

Basın emekçilerini, STK'leri, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanını, hayvan hakları savunucularını, Barolar Birliği temsilcilerini Komisyona almadınız. Bırakın almayı, hemen ardından Meclisi tamamen ziyarete kapattınız. Yine, Meclisin içi ve çevresini polis barikatıyla kapattınız, hayvanseverlerin barışçıl eylem hakkını kullanmasını engellediniz, engellemeye devam ediyorsunuz; şu anda dışarıda polisler tarafından kurulmuş birçok barikat var.

Bu endişenizi, bu telaşınızı, bu çekinmenizi anlıyoruz arkadaşlar. Neden anlıyoruz? Mecliste görüşülen baro yasasında avukatları Ankara'ya sokmayan, baro başkanlarını, eğitim sendikalarını ve STK'leri Meclise almayan, OHAL koşullarında seçimi, referandumu yapan zihniyet bugün de Mecliste OHAL ilan etti; hepsini görüyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Bu konuda talimat verenlere yazıklar olsun, talimata uyanlara da yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar)

Bakın, değerli arkadaşlar, ülkede daha büyük sorunları görmezden gelmeyin. Yapılan araştırmalarda ülkenin en büyük sorunları ekonomi, hayat pahalılığı, adaletsizlik, işsizlik. Toplumun acil çözüm bekleyen sorunlarını yok saymak, halkın en büyük kanayan yaralarını saklamak değil midir, nedir? Bakın, araştırmada sokak hayvanlarını sorun görenlerin oranı yüzde 0,5, toplumun yüzde 85'i sokak hayvanlarının katledilmesine karşı.

Gelin, ülkede sorunları koyalım, hep beraber çözüm bulalım. En büyük sorunlar geçinemeyen emekli, barınamayan öğrenci, üretemeyen çiftçi, iş bulamayan gençler, siftah yapmadan kepenk kapatan esnaf, adalet arayan yurttaş, kadına yönelik şiddet; hadi gelin, yüreğiniz varsa önce bunlara bir çözüm bulalım, var mısınız diye soracağım ama elbette yoksunuz çünkü size saraydan böyle bir talimat gelmedi, gelmiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, Erdoğan'ın "CHP'li belediyeler SGK borçlarını ödesin. Öyle 25 kuruşa simit yok." konuşması aslında her şeyi anlatıyor. 31 Martta kaybettiniz. Önce Erdoğan'ın SGK üzerinden yaptığı tehditle, ardından bu katliam yasasıyla belediye başkanlarımızı köşeye sıkıştırmak istiyorsunuz. 13'üncü madde değişikliğiyle, sahipsiz hayvanları toplamayan belediye başkanı ve belediye yetkililerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası getiriyorsunuz. Sokak hayvanı sayısının 4 milyon olduğunu söylüyorsunuz, buna karşın, mevcut barınakların kapasitesinin 105 bin olduğunu biliyoruz. Belediyelere barınak kurmaları için 2028 sonuna kadar süre veriliyor ama kanun yayımı tarihinde yürürlüğe giriyor. Peki, yasa yürürlüğe girdiğinde toplanan hayvanlar nereye konulacak? Yani siz diyorsunuz ki: "Olmayan barınaklardaki ve dışarıdaki hayvanları öldürün, yoksa sizi hapse atarım." Peki, o zaman size soruyorum: TCK'nın 20'nci maddesi, cezaların şahsiliği: "Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz." ile yirmi iki yıldır sahipsiz hayvanları kısırlaştırmayarak, bakımevi kurmayarak sorunu buraya taşıyan önceki dönem AKP'li belediye başkanı ve belediyelerini denetlemeyen Tarım Bakanlığı yetkililerine de hapis cezası verecek misiniz, soruşturma açacak mısınız, yoksa "İktidar olarak benim amacım, muhalefet belediye başkanlarını sopalamak." mı diyeceksiniz? Böyle bir ceza düzenlemesindeki amacınız belli, hayvanları korumak değil, AKP'li olmayan belediyelere karşı bu yasayı silah gibi kullanmak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

Özgür KARABAT (İstanbul) - Evet, doğru söylüyor.

BAŞKAN - Buyurun.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Görüldüğü gibi, 13'üncü madde ve teklifin tüm maddeleri tutarsız. Altyapısı olmayan, hayvanların acımasızca ölüme yollanması amacıyla hazırlanan bu teklifin geri çekilmesi gerekmektedir.

Sayın milletvekilleri, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in dediği gibi çıkarmak istediğiniz bu kanunu CHP'li belediyeler uygulamayacak, sokak hayvanları katledilmeyecek, sizin suç ortağınız CHP'li belediyeler olmayacak. CHP'li belediye başkanlarımız da Meclis üyelerimiz de sizin bu cezaevi tehdidinize boyun eğmeyecek. (CHP sıralarından alkışlar) Şunu iyi bilin ki: Tüm bu baskılarınıza, engellemelerinize rağmen CHP'li belediyeler sizin hor gördüğünüz vatandaşımıza hizmet edecek, hiç merak etmeyin sizden kalan o borçları da ödeyecek ve halka hizmet götürmeye devam edecek.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)