GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ'ın, Şerafettin Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi kararını okuyan Başkan Vekili olarak, aynı konuda talep edilen genel görüşmenin yapıldığı birleşimi yönetmesiyle ilgili tutumu hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:114
Tarih:16.08.2024

İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki böyle bir konuda DEVA Partisinin sözcüsü olarak lehte ne konuşacağız herkes merak ediyor ama ben de burada var olan Anayasa, Meclis teamülleri, bunları hatırlatmak üzere lehte söz almış bulunuyorum. Tekrar yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli Başkanım, daha önceki

Genel Kurulu yönetmiş bir isim olarak ve özellikle bireysel başvuru Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçerken 2010'da, iktidar partisinin Grup Başkan Vekili olarak bu kürsülerden bireysel başvuruyu en fazla savunan isimlerden birisi sizdiniz, birisi de şu an itibarıyla Adalet Bakanlığınızı yapan -o gün Bartın Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi olan- Sayın Yılmaz Tunç'tu. Sayın Tunç Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara ilişkin dün diyor ki: "Meclisin yapacak bir işi yok." Medeni Kanun'un 2'nci maddesi dürüstlük kuralıdır. Bir hakkın kötüye kullanılıp kullanılmamasının en önemli örneğini bugün fiilî olarak burada gösteriyoruz lehte söz alıp tutumunuz aleyhinde konuşarak. Bunu niçin yapıyoruz biliyor musunuz? Bugün bu Meclis Genel Kurulunu Meclis teamüllerine göre, her ne kadar İç Tüzük'ün 15'inci maddesinde "Meclis Başkanı Başkan Vekilini belirler." dese de Gülizar Biçer Hanımefendi'nin yönetmesi gerekiyordu. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Meclis Başkanımız bir hakkın kötüye kullanımının en güzel örneğini sizi o kürsüye oturtturmakla yaptı. Niçin yapıyor bunu biliyor musunuz? Üstüne yemin ettiğiniz Anayasa'ya aykırı davranacağınızı bildiği için bugün Genel Kurulu da size yönettiriyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bireysel başvuru Parlamentodan geçerken, işte burada DEVA sıralarında oturan Sayın Bakan Sadullah Ergin Bey bunu hararetle savunuyordu. Arkadaşlar, biz de sizlerin bulunduğunuz yerlerde bu değişikliği hararetle savunmuştuk çünkü biz inanıyorduk ki bireysel başvuru Türkiye için önemli bir adımdı. Hak ihlallerine karşı bireysel başvurunun önünü açmak hukuk devletini adım adım inşa etmenin en önemli araçlarından biriydi. Şimdi, siz ne yapıyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen tamamlayın.

İDRİŞ ŞAHİN (Devamla) - Hakkı olan bir bireysel başvuruyla Anayasa Mahkemesine giden, Anayasa'nın 148'inci maddesinde açıkça ifadesini bulan bu düzenlemeden yararlanan ve Anayasa Mahkemesi kararıyla hak ihlaline uğradığını bildiğiniz bu Parlamentonun onurlu bir üyesi olan Can Atalay'ın hakkını gasbediyorsunuz. Yargı kararı açıkça ortadayken, Anayasa Mahkemesi sizin bir önceki oturumda okumuş olduğunuz milletvekilliğinin düşürülmesi kararını yok hükmünde görmesine rağmen, yine hileyişeriyyeye uğratıyorsunuz ve Genel Kurulda şu anda Başkanlık yapıyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, adalet kantarının terazisini bozmayın lütfen. Bu bozduğunuz kantarın gün gelip sizi tartacağını asla unutmayın. İşte, burada hepimizin Anayasa'ya sadık kalacağımıza dair etmiş olduğumuz yemine uygun hareket edelim ve Anayasa 153'ün son paragrafı gereği Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara hepimiz uyalım diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP, DEM PARTİ ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)