GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 28'inci Dönem Üçüncü Yasama Yılına, yeni anayasa çalışmalarına, Meclis İçtüzüğü'nün değiştirilmesinin elzem olduğuna, Ankara Milletvekili Murat Emir'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, İsrail'in soykırımının devam ettiğine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı konuşmaya ve dünyada bir küresel savaşa, gerilime sebep olmaksızın bölgesel krizin sona ermesini Türkiye olarak dilediklerine, Türkiye ortak paydasında iç cephe ne kadar güçlü tutulursa dış cephede küresel olarak o kadar daha güçlü bir Türkiye olunacağına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:2
Tarih:02.10.2024

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 28'inci Dönem Üçüncü Yasama Yılının ülkemiz için, milletimiz için, demokrasimiz için hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Özellikle bu yasama yılının, darbecilerin yaptığı anayasadan kurtularak milletimizin beklediği sivil bir anayasaya kavuşmaya vesile olmasını diliyorum. Ben inanıyorum ki milletimizin temsilcileriyle, milletimizin seçtikleriyle mücehhez olmuş, demokratik meşruiyetiyle, kurucu iktidar gücüyle Meclisimiz, yeni bir anayasa yapmaya muktedirdir, buna gücü vardır. Ben inanıyorum, bu dönem yeni ve sivil bir anayasayı, özgürlükçü bir anayasayı, çoğulcu bir anayasayı, hep beraber, milletimizin beklediği anayasayı inşallah gerçekleştiririz; temennim budur. Meclisimizin bu anlamda da bir yaklaşıma sahip olduğuna inanıyorum. Özellikle AK PARTİ olarak bizim, tüm partilerin, tüm görüşlerin, milletimizin her kesiminin kendisini bulduğu, "İşte bu benim anayasam." diyebileceği bir anayasaya kavuşması temel hedefimizdir. Demokratik bir süreci yine demokratik, katılımcı, müzakereci bir süreçle sürdürmeyi hedefliyoruz. Bu yüzden kimin hangi fikri varsa, hangi partinin bir anayasa önerisi varsa bu konuda müzakere etmeye, diyalog kurmaya ve milletimizin bu anayasa özlemini sona erdirmeye, gerçekleştirmeye kararlıyız. İnanıyorum ki bu yasama yılı bunu gerçekleştirdiğimiz bir yıl olsun.

Yeni yasama yılında Meclisimizde her türlü fikirleri... Elbette partilerimiz farklı, siyasi olarak farklı görüşlerimiz var ama ortak paydamız Türkiye ve Türkiye ortak paydasında, siyasi rekabetleri siyasi husumete çevirmeden, Meclisimizin mehabetine yakışır şekilde, yapıcı bir üslup ve bir çalışma tarzı içerisinde bir yasama yılı geçeceğine inanıyorum çünkü milletimiz, bizleri seçenler bizleri yakından takip ediyorlar; onlara layık olacak şekilde temsil edeceğimiz bir yıl olmasını diliyorum. Özellikle Sayın Başkanımız, burada Grup Başkan Vekillerimizin de ortak dilekleri oldu; biz bu yapıcı dil konusundaki öncülüğümüzü yine sürdüreceğiz.

Yine, bu dönem İç Tüzük çalışmamızın, Meclis İçtüzüğü'müzün de daha katılımcı, çalışmalarımızın verimliliğini artırıcı bir şekilde olmasını diliyoruz. Yani artık Meclis İçtüzüğü'nün değiştirilmesi elzemdir. Meclis çalışmalarının verimliliği konusunda -milletimizin beklediği yasaların- hem komisyonlarda, ihtisas komisyonlarında hem de Genel Kurulda daha verimli bir çalışma ortamı oluşturacak şekilde; daha fazla milletvekilimizin konuştuğu, müzakere ettiği, katılımcı bir hâle kavuştuğu -ama Meclis çalışmasının verimliliğini ortadan kaldıran- yine, Meclisin itibarını, Mecliste kullanılan kaba, yaralayıcı sözleri ve davranışları da ortadan kaldıracak etkin, caydırıcı müeyyidelerle beraber Meclis çalışma takviminin de çok verimli olacağı bir İç Tüzük çalışmasının bu yasama yılında gerçekleşmesi dileğimizdir. Bu konuda AK PARTİ Grubu olarak bizler de her türlü öncülüğü, her türlü istişareyi ve müzakereyi yapacağımızı ifade ediyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız dün yine bu kürsüde, milletimizin kürsüsünde konuştu. Bir parti genel başkanı olarak değil, milletin seçtiği, milletin adamı olarak konuştu; milletin her kesiminden, toplumun her kesiminden oy alan bir devlet başkanı olarak konuşmuştur. Bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan dünyanın en tecrübeli devlet adamıdır ve dünyadaki birikimiyle, siyasal birikimiyle, Birleşmiş Milletlerde ortaya koyduğu vizyon, onlarca devlet başkanıyla yaptığı, yirmi iki yıldır yaptığı tüm görüşmelerle hep ülkemizin, milletimizin çıkarları için kendisini ortaya koymuş bir liderdir, bir devlet adamıdır ve bugün dünya üzerindeki tüm bu çatışmalara, tüm bu karmaşaya, kargaşaya, bölgesel ve küresel savaşlara karşı da dünyada tüm taraflarla konuşabilen, müzakere edebilen bir devlet adamıdır. Dolayısıyla her zaman, dün de vermiş olduğu mesajlarla, bundan sonraki liderliğiyle de...

Savunma sanayisindeki Baykar, ülkemizin gelişmesi için çok önemli işler ortaya koymuş yapılarımızdan, kurumlarımızdan biridir. Türkiye için kim emek ortaya koymuşsa bu, ülkemizin ortak paydasıdır, ortak çıkarıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gül, lütfen tamamlayın.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Bununla sevinmek yerine kurumları, çalışanları lekelemenin ülkeye hiçbir faydası yok. Elbette ekonomik anlamda hayat pahalılığı var, enflasyon yüksek; biz bunları kabul ediyoruz. Bunların çözülmesi hususu bizim, Hükûmetimizin çok önemli bir ev ödevidir. Bu konuda da çok önemli gelişmeler oldu ama daha iyi, vatandaşımıza daha fazla yansıyacak, hayat pahalılığını ortadan kaldıracak çalışmaları yine Hükûmetimizin öncülüğünde, inşallah hep beraber görmek bizlerin de elbette temel isteğidir. Yoksa sorunları biz de yok saymıyoruz. Vatandaşımızın yaşadığı hayat pahalılığı, ekonomik anlamdaki enflasyon sorununu görmezden gelmiyoruz ama bu konuda atılan çok değerli adımlar ve verilen meyveler var, bunların da yine bu dönemde vatandaşımıza daha fazla yansımasını, sonuçlarını inşallah hep beraber göreceğiz.

Yine, bu yasama yılında hukuki ve ekonomik anlamda reformlarla...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gül, lütfen tamamlayın.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - ...milletimizin beklediği yasaları inşallah çıkararak hem hukuki anlamda, adalet anlamında hem de ekonomik anlamda milletimizin beklentilerine inşallah çare bulacak adımları hep beraber yaratacağız.

7 Ekimde başlayan ve bir yılı bulan İsrail'in işgali bölgede büyük bir acımasızlıkla devam etmektedir, İsrail'in soykırımı devam etmektedir. İsrail'in, bebekleri, kadınları, ibadethaneleri bombaladığı bu lanetli soykırımı telin ediyoruz, Gazi Meclisimizden bir kez daha kınıyoruz ve uluslararası toplum sessiz kalırken buna karşı duran halkların, gençlerin, üniversitelerin ses çıkarmasını çok takdire şayan buluyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gül, lütfen tamamlayın.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Maalesef, İslam dünyası da başta olmak üzere sessiz kalan herkesi de yine tarihin vicdanına havale ediyoruz ama Türkiye, Cumhurbaşkanımız, geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda "Dünya 5'ten büyüktür." diyerek uluslararası toplumun bu sorunları çözemediğini, çözmesi gerektiğini bir kez daha haykırmıştır. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Yalta Konferansı'yla dizayn edilen uluslararası toplum küresel barış getirememektedir. Dünya 5'ten büyüktür. Bu düzenin de sona ermesi, halkların özgür, bağımsız olması için, Filistin'in bağımsız olması için bu mekanizmanın da düzelmesi insanlık adına elzemdir. Keza, Lübnan'a İsrail'in yapmış olduğu operasyonu, haksız işgali de kınıyoruz, Lübnan halkının yanındayız. Küresel olarak bir savaşa doğru tetikleyen bölgesel bu krizin sona ermesi için ülkemiz tüm kurumlarıyla diyalogla tüm mekanizmalarını harekete geçirmiştir. Dünyada bir küresel savaşa, gerilime sebep olmaksızın bu bölgesel krizin sona ermesini Türkiye olarak diliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gül, teşekkür için mikrofonu açıyorum.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - İnanıyoruz ki Filistin bağımsız olacaktır, Kudüs özgür olacaktır, Gazze özgür olacaktır, Batı Şeria özgür olacaktır. Tüm dünyadaki mazlumlar zalimlerin karşısında hak ettiği sonucu alacaktır diyorum, Türkiye olarak yine mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz diyorum; Gazi Meclisten Filistin'e, dünyada ezilen tüm halklara, tüm mazlum coğrafyalara selamlarımızı gönderiyorum.

Güçlü Türkiye mazlumlar için de güçlü bir destek demektir. Bu yüzden iç cephemizi güçlü tutmak zorundayız. Farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak Türkiye ortak paydasında iç cephemizi ne kadar güçlü tutarsak dış cephede küresel olarak o kadar daha güçlü bir Türkiye olacağız, daha güçlü Türkiye oluruz. O yüzden, gelin, Türkiye'nin menfaati, çıkarı için ne gerekiyorsa bayrağımız altında hep beraber kenetlenelim, farklılıklarımızı bir tarafa bırakalım; bölgenin gerilim hattına girdiği bu yerde, bu dönemde hep beraber olalım, hep birlikte kenetlenelim, iç cephemizi güçlendirelim diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)