Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 3 |
Tarih: | 03.10.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Siirt) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kürsüden bugüne kadar yüzlerce vekilin defalarca kullandığı şu cümle size çok tanıdık gelecektir: "Çocuklar geleceğimizdir." Hayır, çocuklar geleceğimiz değildir; çocuklar bugünün yani şimdinin hak sahipleridir. Onları koruyucu tedbirler almak burada bulunan her birimizin, öncelikle de yetkililerin en asli görevidir. Ancak kayıp çocuklardan istismar edilen ve öldürülen çocuklara kadar mevcut politikalar söz konusu tedbirleri alma konusunda standartların altında olduğumuzu gösteriyor. Peki, bu umarsızlığın ve boşvermişliğin nedeni nedir? Elbette ki başlıca nedenleri şeffaflığın olmaması ve etkili politikaların üretilmemesi. "Çocuklar neden kayboldu; soralım, araştıralım." diyoruz, iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. "Çocuklarla ilgili soruşturma ne aşamada, soralım." diyoruz, iktidar oylarıyla blokuyla reddediliyor. Çok uzağa gitmeyelim, en yakın örneğine bakalım: Bütün Türkiye'yi sarsan Narin Güran cinayeti hâlâ açıklığa kavuşmuş değil. Bu konuya dair neredeyse herkes söz söyledi ama iş icraata gelince maalesef yine aynı sonuçla karşılaşıyoruz. Muhalefetin "Araştırılsın." dediği bu cinayet de yine iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. Buradan soruyorum iktidar vekillerine: Gerçekten bunu reddetmenizin gerekçesi nedir? Neden bu cinayetin soruşturulmasını, araştırılmasını istemiyorsunuz?
Şimdi de gelelim Türkiye'deki kayıp çocuklarla ilgili meselenin en vahim tarafına. Türkiye İstatistik Kurumu 2016'dan bu yana, kayıp çocuklara ilişkin veri paylaşmıyor. Açıklanan son veriye göre 2008-2016 arasında toplam 104.531 çocuk kayboldu. Aradan geçen sekiz yıl içinde kaç çocuğun kaybolduğunun yanı sıra, kayıp çocukların kaçının bulunduğu da hâlâ belirsiz. Veriniz var da saklıyorsanız ya kamuoyuna hesap verebilir olmak istemiyorsunuz ya da bu konuda etkili politikaları hayata geçirmediğinizin açığa çıkmasını istemiyorsunuz demektir, üçüncü seçenek olarak da gerçekten çocuklar umurunuzda değil ki pratiğinize baktığımızda bu daha gerçekçi görünüyor.
Bu konunun daha vahim tarafı da ne yazık ki çocuk cinayetleri. FİSA Çocuk Hakları Merkezinin yalnızca medyada yer alan haberleri tarayarak elde ettiği bilgilere göre 2022 yılından bu yana en az 133 çocuk ev içi şiddet sonucu, çocuk cinayetlerinde veya şüpheli ölümler nedeniyle hayatını kaybetti. Yine aynı kurumun 2024 Ocak-Haziran araso aylarını kapsayan Çocuğun Yaşam Hakkı Raporu ise yalnızca altı ay içinde 343 çocuğun önlenebilir sebeplerden hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Erdoğan Sarıtaş, lütfen tamamlayın.
SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Devamla) - Bu, şu anlama geliyor: 343 çocuğun, yeterli önlem alınsaydı, çocuklar korunabilseydi, doğru politikalar yürütülebilseydi şu anda hayatta olacakları anlamına geliyor. Bu tablo Kürt illerinde yine daha farklı tabii, nasıl mı? Panzerin altında kalan Yahya'ya, havan mermisiyle parçalanan Ceylan'a, çatışma arasında kalan Mizgin'e, mayına basan Erdal'a, Roboski'de bombalanan 19 çocuğa, yataklarında uyurken evlerine giren zırhlı araçla öldürülen Furkan ile Muhammed'e ve 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur'a baktığımızda farkı görmüş oluyoruz.
Değerli arkadaşlar, çocuk ölümleri ve kaybedilen çocuklarla ilgili yeterli koruyucu tedbirler almayan bu iktidar çocukların cinsel istismara maruz bırakılması konusunda yeteri kadar tedbir alabildi mi? Maalesef hayır. Ensar Vakfı, MESEM, tarikatlar ve daha nice örneğine bakıldığında "Hayır." cevabının detaylarını görmüş oluyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Devamla) - Maalesef ülkedeki her olumsuz mesele gibi, cinsel istismara maruz bırakılan çocukların sayıları da her geçen gün artıyor. Bu konuda sizin politikalarınız ikna edici değil, söylediğiniz sözün bir karşılığı yoktur. Ancak nerede buna ikna olacağız? Çocuk ölümleri görmediğimizde buna ikna olacağız, istismar görmediğimizde buna ikna olacağız diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)