GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:3
Tarih:03.10.2024

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin 23'üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz aldım. Yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifinin 23'üncü maddesinde, öğretmenlere başarı ve üstün başarı belgesi ile ödül verilmesine yönelik düzenlemelere yer verilmektedir. Bu madde objektif uygulandığı takdirde kanun teklifi içinde belki de öğretmenlerimiz lehine olan tek olumlu madde ancak siz bu işi objektif yapabilir misiniz, bu konuda şüphemiz var. Eğitimin niteliğini, kalitesini ve gücünü doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri şüphesiz ki öğretmenlerdir. Öğretmenler, eğitim sistemi içinde politika ve stratejileri uygulayan, uygulama sonuçlarını gözlemleyen ve aksayan yönlerin tespitini yapma imkânına sahip tek unsurlardır. Diğer bir ifadeyle, öğretmenler bir ülkede belirlenen eğitim politikalarını uygulayan ve anlamlı kılan en önemli temel taşlarıdır. Bizler, İYİ Parti olarak her zaman öğretmenlerimizin cezalandırılmak yerine ödüllendirilmesinden yanayız. Fakat üzülerek görüyoruz ki Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda öğretmenliğe saygınlık kazandırmak, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirmek, onlara yurt içi ve yurt dışında yeni yeni imkânlar sunmak ve öğretmenlerin mesleki gelişimini sağlamak yerine, onları sürekli olarak cezalandıracak ve çalışma barışını bozacak düzenlemelere gidilmektedir. Eğitim kurumlarının başarısı ve kalitesi büyük ölçüde sınıf öğretmenleri, sınıf mevcutları ve kurumların yönetim kadrolarının liyakatli ve tecrübeli olmasına bağlıdır. Kalabalık sınıf mevcutları, liyakatsiz yöneticiler eğitim sisteminin her seviyesinde ciddi sıkıntılara yol açmakta, özellikle eğitim kalitesinin düşmesi öğretmen ve öğrencilerde büyük bir başarısızlığa neden olmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yıl okullar büyük sorunlarla açıldı, ders zili yine yaşanan büyük eksikler veya moralsizliklerle çaldı. ÇEDES Projesi, ikili öğretim, mülakat, kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredatı, taşıma, güvenlik ve temizlik hizmetleri konusunda okullarda önemli sorunlar yaşanıyor. Okulların büyük çoğunluğunda hâlen taşıma, güvenlik ve temizlik hizmeti verilemiyor, bu nedenle okullarda büyük bir hijyen sorunu yaşanıyor. Okulları, ellerinden geldiğince öğrenciler, veliler ve öğretmenler temizliyor. Buna rağmen Bakanlık, belediyelerden temizlik konusunda gelen gönüllü yardımları da geri çeviriyor. Yaşanan bu duruma seyirci kalan Millî Eğitim Bakanlığı, okullar açıldıktan sonra tepkiler artınca 30 bin temizlik personeli alımı yapılacağını duyuruyor. Türkiye genelinde devlet okulu sayısının 60.734 olduğu düşünüldüğünde, Bakanlık her okula 1 temizlik personeli bile istihdam edememiş, bu durum veliler üzerinde büyük bir şaşkınlığa neden oluyor. Geçen yıla kadar "Toplum Yararına Program" kapsamında yapılan okullarda temizlik görevlisi istihdam eden Bakanlık bu yıl yine İŞKUR üzerinden İşgücü Uyum Programı kapsamında geçici personel istihdamına yönelmiştir. Haftada üç gün, yirmi iki buçuk saat süreyle ve günlük 566 TL cep harçlığıyla çalıştırılmaları planlanan temizlik personelinin kısa vadeli sigorta primleri İŞKUR tarafından yatırılacak, sigorta ödemesi sadece sağlıkla ilgili olacak ve çalışma süresi emekliliğe yansımayacak. Bu durum büyük bir vicdansızlık, haksızlık ve adaletsizliktir; bunun adı, devlet eliyle emek sömürülmesidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yetersiz beslenme özellikle ilköğretim çağındaki öğrencilerin fiziksel ve zihinsel gelişimini önemli ölçüde etkilemektedir. Yüksek servis ücretlerinin yanında, kırtasiye ve kıyafet parası, özellikle dar gelirli, emekli ve asgari ücretli aileleri canından bezdirmiştir. Okul servisi ücretlerine yapılan yüzde 40'lık zam sonrası, asgari ücretin 17.002 TL olduğu bir yerde en yakın mesafe ücreti 16.745 TL'ye yükselmiştir. Artan hayat pahalılığı karşısında, dar gelirli aileler çocuklarının beslenme çantalarına süt, yumurta ve peynir koyamaz hâle gelmiştir; beslenme çantaları artık okullara boş olarak gidip gelmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kocamaz, lütfen tamamlayın.

BURHANETTİN KOCAMAZ (Devamla) - Ayrıca, seçim öncesi öğrencilere verileceği söylenen yemek verme olayı rafa kalkmış, veliler hayal kırıklığına uğratılmıştır. Çocuklarımızın çoğu, ailelerinden okul harçlığı alamadığından kantinden de bir şey alamamakta ve evlerine aç dönmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı 2023 yılında seçim öncesi öğrencilere verdiği ücretsiz bir öğün yemek sözünü tutmalı, hazine garantili projelere harcanan milletin parası okullara ve öğrencilerimize harcanmalıdır. Hükûmet ne yazık ki bugün çocuklarını doyuramaz, giydiremez, temizliğini ve güvenliğini sağlayamaz hâle gelmiştir. Ayrıca, halk eğitim müdürlüklerinin mahallelerde açtığı kursların tasarruf genelgesi nedeniyle kaldırıldığı söyleniyor, acaba bu doğru mudur? Bu kadar sorunun yaşandığı bir ülkeyi yönetenlerin gözlerine uyku girmemesi lazım ama nerede öyle bir anlayış? "İtibardan tasarruf olmaz." diyerek sürdürdükleri şatafatlı hayatlarından zerre miskal taviz vermiyorlar diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)