| Konu: | Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 16.10.2024 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 161 sıra sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin birinci bölümü üzerine konuşma yapmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen yüce Türk milletinin tüm fertlerini saygılarımla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gelişmekte olan dünyada değişim kaçınılmazdır. Özellikle de dijitalleşmenin etkisiyle ticaret kanalları çeşitlenmiş, böylece mevcut kanunda yetersizlikler görülmeye başlanmıştır. Tüm bu sebeplerle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un mevcut hükümlerinin gözden geçirilmesi amacıyla görüşmekte olduğumuz kanun teklifi hazırlanmıştır. Teklifin ilk maddesi, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun kuruluşuna ilişkin 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde Kurumun gelirlerine ilişkin hüküm ile görev ve yetkileri kapsamında yer alan burs, ödül ve proje teşvik ikramiyesi gibi hususları içeren bir kısım mali hükümlerle ilgilidir. Kurumun çalışmalarını sürdürebilmesi için Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin “Kurum Gelirleri” başlıklı maddesinin iptal kararı dikkate alınarak Kurumun gelirlerine ilişkin düzenleme yapılması öngörülmektedir. Kurum görev alanıyla ilgili insan kaynağı yetiştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen üst limitler dâhilinde, diğer mevzuatta yer alan sınırlamalara tabi olmaksızın Kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre ödül ve burslar verilecektir. Bir diğer maddeyle, dijitalleşmenin insanlara sunmuş olduğu kolaylık ve zamandan tasarruf açısından bankacılık mevzuatına uyum sağlanması amacıyla tüketicilere yönelik kredi sözleşmelerinin kurulması ve sona erdirilmesine ilişkin şekil şartı yeniden düzenlenmektedir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki kredi veren ile tüketiciler arasındaki sözleşmelerin şekil şartı bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemler yoluyla kurulabilmesine de imkân sağlayacaktır. Buna göre, belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin hesap tüketicinin aksine yazılı veya kalıcı veri saklayıcısıyla talebi olmaması hâlinde kredinin ödenmesiyle kapanacaktır. Aynı hükümler konut finansmanı kuruluşu ile tüketiciler arasındaki sözleşmeler için de geçerli olacaktır. Teklifle, doğrudan satış sistemleri, doğrudan satış şirketi tarafından oluşturulan ve iş sözleşmesiyle istihdam edilmeyen bağımsız temsilci, distribütör, danışman ve benzeri isimlerle komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaatler karşılığında faaliyet gösteren doğrudan satıcıların tüketicilere mal veya hizmet pazarladığı satış sistemi olarak açıklanmaktadır. Böylece, doğrudan satış şirketlerinin sermaye şirketi olması ve yönetmelikle belirlenen diğer koşulları sağlaması zorunlu olacaktır. Doğrudan satış sisteminin elde edilecek kazancın ağırlıklı olarak sisteme yeni doğrudan satıcılar kazandırılması ve bu sayede ortaya çıkan menfaatlerin dağıtılması üzerine kurulmaması, mal veya hizmetin tüketicilere satışını esas alması ve yönetmelikle belirlenen diğer ilkelere uygun olması gerekecektir. Doğrudan satıcılardan sisteme dâhil olmaları veya sistemde kalmaları için tüketiciye satışı öngörülen mal veya hizmeti içermeyen yenileme, paket, ücret, aidat ve benzeri isimler altında herhangi bir bedel veya borç altına sokan belge alınamayacaktır. Doğrudan satış şirketinin belirlediği miktar ya da tutarda mal veya hizmet satın alınması, doğrudan satıcının sistem içindeki seviyesini belirleyemeyecektir. Doğrudan satış sistemi kapsamında mal veya hizmet satın alan tüketici otuz gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahip olacaktır. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde doğrudan satıcıya veya doğrudan satış şirketine yöneltilmiş olması yeterli olacaktır. Doğrudan satış şirketi, Bakanlıkça belirlenen hususlarda tüketicinin bilgilendirilmesini, talep ve bildirimlerini iletebilmesini sağlayan bir sistem kurmakla yükümlü olacaktır. Bu düzenleme kanunun yayımından dokuz ay sonra yürürlüğe girecektir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisimizin çatısı altında aldığımız, ülkemizin ve milletimizin yararına olacak her karar, yaptığımız her görüşme kutsaldır. Fakat ben bugün en hassas konulardan birine değinmek istiyorum. Şu an dünyanın ve maalesef ülkemizin de en büyük yarası madde bağımlılığıdır. Ülkemiz ciddi bir kimyasal ve biyolojik saldırı altındadır. Gençlerimiz bilinçli bir şekilde zehirlenmektedir. İçişleri Bakanlığımızın geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamaya göre, cumhuriyet başsavcılıklarımız ile Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde il emniyet müdürlüklerimizce 53 ilde gerçekleştirilen Narkoçelik-43 operasyonlarında 1 ton 392 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Bunun yanı sıra, 752.261 adet uyuşturucu hap ele geçirilmiş, 335 zehir taciri ve sokak satıcısı yakalanmıştır. Özellikle de son yıllarda ivme kazanmış olan uyuşturucuyla mücadele operasyonları sayesinde -Allah’ın izniyle- torbacısından tacirine kadar tüm satıcıların belini kıracağız. Fakat mesele, satıcıları ve kullanıcıları yakaladıktan sonra işlem yapmakla bitmiyor. Yakalanan şahısların tedavi ve rehabilite edilerek tamamen bu alışkanlıklarından arındırılmış bir şekilde topluma entegrasyonlarının sağlanması da gerekmektedir. Bu kapsamda, Kayseri Valimiz Sayın Gökmen Çiçek tehlikenin farkında olan bir devlet adamı olarak harekete geçmiş, şahsı öncülüğünde Kayserili hayırseverlerimizin de finanse etmesiyle, bizlerin de sonsuz desteğiyle Türkiye’de model olacak bir tesisin yapımına vesile olmuşlardır. Hayırseverlerimiz tarafından finanse edilen Uyuşturucuyla Mücadele ve Rehabilitasyon Merkezi, yapımı tamamlandıktan sonra Yeşilaya devredilecektir. Tesis bünyesinde rehabilitasyon ve spor merkezleri, misafirhaneler, sergi salonları, restoranlar, kamp alanları ve ortak kullanım alanları bulunmaktadır. Böylece, umarız ki Kayseri’de bulunan ve bir kısmı maalesef 18 yaş altı çocuk olan yaklaşık 10 bin gencimiz alışkanlıklarından kurtularak yeniden dünyaya gelecektir. Allah'ın izniyle biz bunu Kayseri olarak başaracağız. Bu tesis Türkiye genelinde model olarak alınmalı, diğer şehirlerde de benzer donanımda tesisler yapılmalıdır. Gerekirse madde bağımlılığıyla mücadele için Yeşilaya ek ödenek ve fon sağlanarak bağımlıların bu tarz tesislerle daha modern ve ılımlı ortamlarda sosyalleşerek rehabilite edilmesi sağlanmalıdır. Yine, aynı şekilde, Yeşilay tarafından cezaevleri bünyesinde rehabilitasyon klinikleri kurulmalı, mahkûmlar kötü alışkanlıklarını terk ederek topluma yeniden kazandırılmalıdır. Bizler Milliyetçi Hareket Partisi mensupları olarak bu kapsamda yapılacak her türlü çalışmanın içerisinde olacağız, gençlerimizin ve dolayısıyla, geleceğimizin zehirlenmesine izin vermeyeceğiz. Bu manada, elini taşın altına koyan herkese bu vesileyle teşekkür ediyor; sözlerimi noktalamadan önce, Kayseri’de faaliyete geçecek olan rehabilitasyon merkezine şehrimizin Valisi Sayın Gökmen Çiçek’in isminin verilmesinin yerinde olacağını da düşündüğümü belirtmek istiyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, Milliyetçi Hareket Partisi olarak söz konusu teklifi olumlu değerlendiriyor, destekliyor, vatanımıza ve milletimize hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyor; Genel Kurulumuzu saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)