GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 17 Ekim Dünya Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü’ne, 17 Ekim Astsubaylar Günü’ne ve hafta içerisinde kendilerini ziyaret eden pilotlara ve Kamu Memurlar Derneğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:9
Tarih:17.10.2024

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bizim için anlamlı bir gün, 17 Ekim Dünya Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü, gündemimize almamız gereken bir konu. Az önce bir başka milletvekili de söyledi, sadece TÜİK'in rakamları ülkemizde 11 milyon yoksul olduğunu söylüyor; tabii, ana sebebi de enflasyon. Rahmetli Demirel’in enflasyonla ilgili söylemiş olduğu sözleri ben daha önce de hatırlattım “Enflasyon ahlakı bozar, suçu artırır, alacaklıyı, borçluyu mağdur eder.” diye. Bakın, nelere yol açıyor bu yoksulluk? Şimdi, az önce yani konuşma metnini hazırladıktan sonra, kafamda ne konuşacağımı tasarladıktan sonra sosyal medyada bu yenidoğan çetesiyle ilgili basına düşen birkaç haberi gördüm. Öyle bir boyuta gelmiş ki bu çeteleşme… Bakın, aralarındaki konuşmayla ilgili sadece iki cümleyi paylaşacağım sizlerle. Para için 12 bebeğin ölümüne neden olan yenidoğan bebek çetesinin diyalogları: Örgüt üyesi Hasan Basri hemşireyi arayıp diyor ki: “Mehtap, çocuğu öldür.” Hemşire cevap veriyor: “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert, biliyorsun yani.” Bakın, bu, Türkiye'de yaşanıyor, bu bir çete ve bir savcı bunu tespit etti diye çete tarafından ölüm tehditleri alıyor. Daha da vahimi, Sağlık Bakanlığı 25 Eylül 2023'te bu çeteleşmenin olduğu hastanede denetim yapıyor ve denetimde bir sürü usulsüzlüğü, olan biten bütün bu yolsuzluğu tespit ediyor ve bu tespite rağmen bir yıl süreyle hiçbir şey yapılmıyor, bir sürü bebek katlediliyor. Dünya Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü... Enflasyonun yol açtığı yoksulluğun ülkemizde nasıl bir çeteleşmeye, nasıl bu tür rezil… Yani hani, idam konusunda biz düşüncemizi hep söyledik ama bunları okuduğunuz zaman “Ya, şu idam olsun.” diyesi geliyor insanın. Lanet olsun! Lanet olsun! Bebekleri katledecek kadar çeteleşmenin yaygınlaştığı bir ülke hâline geldik maalesef. Gene bir başka önemli gün ki Bursa Milletvekilimiz Selçuk Türkoğlu bugün astsubaylarla beraberdi, onların yapmış olduğu yürüyüşe katıldı. Bakın, Cevdet Yılmaz bir söz vermişti astsubaylarımıza ve demişti ki: "Görev ve makam tazminatlarınız verilecek." Bu söz tutulmadı ve gelecek olan kanun teklifinin içerisinden de çıktı. Yani enteresan bir dönemden geçiyoruz, dün Genel Başkanımız da ifade etti, terörle mücadele eden kahraman askerlerimizin özlük haklarıyla ilgili -bugün Astsubaylar Günü- son derece hassasız ve bu konuyu bir kez daha gündemimize getirmek istiyoruz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun, tamamlayalım lütfen. MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Buradan da bütün astsubaylarımızın, bu vatan için kahramanca canını feda eden bütün askerlerimizin, fedakârca mücadele eden bütün görevlilerimizin de astsubaylarımızın da gününü kutluyorum. Tabii, STK'den çok gelen oluyor, bu hafta içerisinde bizi ziyaret eden bir STK de pilotlarımızdı. Bakın, enteresan bir konuya değindiler. 10 binin üzerinde pilot var; uçtukları zaman herhangi bir vize problemiyle karşılaşmıyorlar fakat bu pilotlar aynı zamanda uçak alımları, simülasyon eğitimleri gibi yurt dışında birçok faaliyete gidiyorlar. Ben bilmiyordum, yeni öğrendim ve vizeleri yok; her seferinde normal bir Türk vatandaşı nasıl büyükelçiliklere gidip vize peşinde koşuyorsa pilotlarımız da her seferinde büyükelçilik kapılarında ellerindeki bordo pasaportlarla vize almaya çalışıyorlar. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Bitirelim lütfen. MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - 10 binin üzerinde pilot uçtukları zaman, görevli oldukları zaman böyle bir sıkıntıları yok ama onun haricinde eğitime gittikleri zaman her seferinde vize için çaba göstermek zorunda kalıyorlar. Olmaz, hep konuştuk, Türkiye jeopolitik olarak çok önemli bir noktada; ulaşım, lojistik bizim için can damarı ve katma değeri bu kadar yüksek bir sektörde pilotlarımızın böyle mağdur olması kabul edilebilir değil. Son bir konu: Üniversite Memurları Derneği ziyaret etti. Üniversitelerde çalışan 200 bin memurumuz var. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na göre devlet üniversitelerinde görev yapan üniversite memurlarının hiçbir şekilde tayin hakları bulunmuyor. Özellikle eş durumu, aile bütünlüğü, sağlık mazereti, can güvenliği olanlar bu haktan yararlanamıyor. Yeni doğmuş bebeği olan bir arkadaşımız var Mardin’de, her seferinde Mersin’e gidiyor ve kargoyla anne sütünü yollamak zorunda kalıyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) – Son cümlemi söyleyip bitiriyorum. BAŞKAN - Buyurun, lütfen. MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) – Bütün kurumlarda tanınan bu hakkın üniversitelerde çalışan memurlarımız için de tanınmasını ve bunun, bu haksızlığın ortadan kaldırılmasını ilgililerin görüşlerine sunuyorum. Çok teşekkür ediyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)