Konu: | İstanbul Milletvekili Özlem Zengin’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 10 |
Tarih: | 22.10.2024 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Çok teşekkür ediyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ucu dışarıda, yuları emperyalistlerin elinde olan bu hain örgütün ülkeye neler yaptığına hep beraber üzülerek ve acı çekerek tanık olduk. Bugün hemen hemen hepimiz aynı noktadayız yani diyoruz ki bu bir terör örgütüdür. Tabii, burada bugün bu eleştirileri yöneltirken sadece yapılanların değil yapılmayanların ve ihmallerin de konuşulması lazım. Şimdi, Sayın Zengin şunu söyleyebilir: “Bunlar öylesine korkunç bir terör örgütü ki devletin içerisine nüfuz ettiler.” Burası doğru fakat tartışmamız gereken şu Sayın Zengin: Emniyet içerisinde, Emniyet İstihbaratta, MİT’in içerisinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve özellikle TSK'nin en önemli kademelerinden Hava Kuvvetlerinde, yine yargıda, mülkiyede bunlar bu kadar güçlenirken, bu kadar nüfuz ederken, bu kadar devleti ele geçirirken, medyada bu kadar güç sahibi olurken ve ekonomik olarak semirirken, beslenirken; altın madenleri, işler güçler bunlara verilirken… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Şunu açıkça sormak istiyorum -ne olur dediğimi yanlış anlamayın- samimiyetimle soruyorum ve birçok konuda da şu an söylediklerinize katılarak söylüyorum: Burada kendinize bir hesap sormanız veya “Biz şurada hata yaptık.” demeniz gerekmiyor muydu? Ben sade bir milletvekili olarak Sayın Erdoğan’ı uyardım, rapor yazdım, mektup yazdım “Sayın Erdoğan, bu korkunç bir çetedir.” dedim. O zamanlar “Ne istediler de vermedik?” deniyordu arkadaşlarınız tarafından ve Pensilvanya’ya giderek, oralarda boy boy resim çektirerek, bunları gururla sosyal medya hesaplarından paylaşıyordu siyasi yol arkadaşlarınız ve ben Sayın Erdoğan’a uzun uzun anlattım, kendisine sorabilirsiniz; “Bakın, bu bir emperyalist örgüttür; bunlarla beraber olmayın, bunlarla beraber vatanseverlere zulmetmeyin. Yarın bu örgüt sadece bu ülkenin başına değil, bu devletin başına değil sizin de başınıza bela olacak.” dedim, Allah şahit bunu kendisine verdim. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Bitireceğim Sayın Başkanım. BAŞKAN – Buyurun. TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Şimdi, bütün bunların neden olduğunu sorgulamamız gerekmiyor mu? Bu insanlar üniversite sınavlarının sorularını çalıp kendi insanlarını, kendi adamlarını üniversiteye yerleştirirken sizin hiç mi kabahatiniz yoktu? Veya Türk Silahlı Kuvvetlerine, askerî okullara bunlar kendi elemanlarını yerleştirirken hiç mi günahınız yoktu? Gelelim GATA’ya. GATA’nın o kadar stratejik yerlerine, askerî hekimlerin bulunduğu sağlık heyetlerine öyle adamları nüfuz ettiler ki sınav sorularını almadan geçen samimi vatan evlatları, Anadolu çocukları o sınavları geçip geldiler, orada sağlık heyetinde elendiler. Şimdi, bunlar olurken şunu demeniz gerekmiyor mu; “Yani biz nerede hata yaptık? Niye bunu eksik yaptık? Bir kendimizi ‘check’ edelim.” demeniz gerekmiyor mu? Başka bir şey daha, az önce Murat Bey söyledi yani “Ver papazı, al papazı.” dedi Sayın Erdoğan. Evet, katıldık, doğruydu; alsın papazını, bu lanet olasını da buraya getirsin. Niye getiremedik? Tamam, dosyanın tam olduğunu söylüyorsunuz. O zaman gücünüz mü yetmedi? O zaman sözünüz mü dinlenmedi? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Bitireceğim Sayın Başkanım, müsaade edin. BAŞKAN – Buyurun. TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – O zaman kudretiniz mi yetmedi? NATO ortağı bir ülke olarak Amerika’ya “Ver bu lanet olası adamı.” niye diyemediniz? Bir başka şey daha: NATO Zirvesi yapıldı Madrid’de. O zirvede Sayın Erdoğan’ın açık seçik beyanı var: “Biz İsveç’in ve Finlandiya’nın üyeliğine onay verdiğimiz takdirde -konuştuk, anlaştık, bunlardan da mutabakat aldık- bize İsveç’teki, Finlandiya’daki, diğer Avrupa ülkelerindeki, oradaki FETÖ üyesi teröristleri geri gönderecekler, biz de onay vereceğiz.” Hepimiz buraya geldik, burada toplantılar yapıldı, İsveç, Finlandiya kabul edildi. Soruyorum size: Allah aşkına, bu ülkelerden bir tanesine, hadi Amerika’ya gücünüz yetmedi, hadi papazı verdiniz, papazı alamadınız, bu ülkelere de mi gücünüz yetmedi? Elinizde bu kadar imkân varken neden bunu bastırıp da “Önce gönderin buradakileri, ondan sonra onay verelim.” demediniz? Dolayısıyla bütün bunların bir öz eleştiri olarak yapılması lazım. Samimiyetimle söylüyorum: Bakın, bu örgüt, bu baş belası örgüt bugün bizim başımıza bela olmadı ama biz yıllarca… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Bitiriyorum, son bir cümle Sayın Başkanım. BAŞKAN – Tamamlayın lütfen. TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – …son derece iyi niyetle, son derece samimi bir şekilde “Yapmayın, bunlar emperyalist uşaklarıdır.” dediğimizde üstümüze gelindi, bize zulmedildi; zindanlarda yattık, sokaklarda yattık, acı çektik, sürgünlerde yattık, bazılarımız öldü, bazılarımız senelerce cezaevlerinde çürüdü. Şimdi, onlara sizin bir özür borcunuz var. Öte yandan -az önce de ifade ettim- Meclis Başkanının, Meclis Başkan Vekilinin bombalanmış bu çatı altında bu lafları söylemiş insanlar olarak bu ülkeye, bu millete, millet iradesinin tecelli ettiği bu yüce çatının altındaki saygın üyelere bir özür borcu var. Dolayısıyla bunlara da cevap verirseniz memnun olurum Sayın Zengin.