Konu: | Depremin 20’nci ayında Hatay’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 23.10.2024 |
MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Depremin üzerinden yirmi ay geçmiş olmasına rağmen Hatay'ın katlanarak büyüyen sorunlarını konuşmak üzere söz aldım. Genel Kurulu ve vatandaşlarımı saygıyla selamlıyorum. Evet, şu an elimdeki bir gazete küpürü, 23 Temmuz 1939 tarihli Ulus gazetesi. Ne diyor burada: “Bugün Hatay artık Türkiye'nin öz evladı bir vilayettir.” Ama AKP iktidarı, bu öz evlat olan vilayeti üvey evlat hâline getirdi. Burada AKP milletvekillerinin ellerini vicdanlarına koyarak beni dinlemelerini istiyorum. Hatay’da yirmi aydır, biliyorsunuz, deprem felaketinin sorunlarını çözmeye çalışıyorsunuz ama şu an itibarıyla Hatay'da hâlâ 223.906 insan konteynerlerde yaşıyor yani bu, Hatay'ın özellikle Defne, Antakya, Samandağ, Kırıkhan, Hassa’daki nüfusunun üçte 1’i kadar. Hatay'da toplam teslim edilmesi gereken konut sayısı 158.200, anahtar teslimi yaptığınız konut sayısı ne kadar biliyor musunuz? 6.868 yani yapacağınız konutun sadece yüzde 4,3'ünü… Yerleşen hane sayısı ne kadar? 3.320. Defne’nin yüzde 90'ı yıkılmış; 21.655 konut yapma sözünü verdiniz, yirmi ayda kaç konut teslim ettiniz? 130 yani binde 6. Sayın AKP milletvekilleri, bu vicdana sığıyor mu? İçişleri Bakanı açıklama yaptı, dedi ki: “11 ilde 101 bin konutu biz bitirdik.” Hatay’da yüzde 50 yıkım olduğuna göre demek ki siz şu ana kadar 50 bin konut teslim etmeniz gerekirken teslim ettiğiniz 6.868 yani yüzde 6,8. Böylece Hatay’ı hep üvey evlat olarak görüyorsunuz. Kira yardımını, 5 bin liralık kira yardımını bile fazla gördünüz, insanlar evlerine taşınmadan kira yardımını kestiniz. “Rezerv alan” diye bir şey çıkarttınız, bunu da elinize yüzünüze bulaştırdınız. “Halkın istemediğini yapmayacağız.” dediniz, hâlâ yapmak için diretiyorsunuz. Mücbir sebep, biliyorsunuz, şu an deprem bölgesinde konuşulan en büyük sorun. Van depreminde mücbir sebebi altı yıl uyguladınız, altı yıl! Siz sanki dilenciye sadaka verir gibi üçer aylık periyotlarla uzatıyorsunuz. Van’da bunu altı yıl uzatan AKP niye Hatay’da sadece 21’inci ayda son vermek istiyor? Bu mu vicdan? Yıkılan evler, yıkılan iş yerleri yapılana kadar, insanlar kendine gelene kadar neden uzatmıyorsunuz? Vergileri biliyorsunuz. Bugün İstanbul'da bir firma ne vergi, ne SGK primini ödüyorsa gördüğünüz gibi yıkık Hatay'da da aynı vergiyi, aynı SGK pirimini ödüyor. Sizin yaptığınız tek şey borçları ötelemek. Bu mu vicdan? Hatay’ın pastasını dışarıdan gelen müteahhitler yiyor. Hatay’ın iş adamları iş yapamıyor. Ticaret odalarımızdan liste istediniz, “Firmaların isimlerini verin, biz onlara iş vereceğiz.” dediniz ama hiçbir firmaya iş vermediniz; gidiyorsunuz, depremzede Hataylıları unutup Hatay’ın dışındaki firmaları kalkındırıyorsunuz. Küçük sanayi sitesinde 530 tane iş yeri var, bunun 194’ü yıkıldı, yirmi ay geçmiş olmasına rağmen hâlâ küçük sanayi sitemizi yapmaktan bile imtina ediyorsunuz. “210 okulumuz yıkıldı, 110 okul açtık.” diyorsunuz, nasıl açtınız? Bunların 88’i konteynerde. Hâlâ resmî kurumlar bazı okullarda faaliyet gösteriyor, o okullardan resmî kurumlar hâlâ çıkmadı. Konteynerlerde altyapı yok, internet kesiliyor, elektrik kesiliyor; ses izolasyonu yok, dışarıdaki tüm gürültü sınıfın içinde. Oyun bahçesi yok ve ikili eğitim yani sabah altıda öğrenciler başlıyor, gece geç saatlerde ikinci eğitim bitiyor. Çocukların psikolojisi bozuk ama sizin umurunuzda bile değil. MKÜ’de bile bazı bölümler hâlâ uzaktan eğitim… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın. MEHMET GÜZELMANSUR (Devamla) – Sağlık… Ovanın ortasında bir bölge hastanesi yaptınız, yerle bir oldu, siz diyorsunuz ki: “Daha bölge hastanesini yeniden planlıyoruz.” Yirmi ay sonra aklınıza geliyor. Yıkılan, yirmi aydır yapılmayan aile sağlığı merkezi, 56 sağlık ocağımız hâlâ yerle bir. 100 bin Hataylı koruyucu sağlık hizmeti alamıyor, yoğun bakım üniteleri yetersiz, full dolu. İnsanlar yoğun bakım olmadığı için acil servislerde ölüyor veya yirmi dört saat, kırk sekiz saat bekletiliyor. “5/5/2015’te Reyhanlı Barajı’nı bitireceğiz.” dediniz. Amik Ovası çiftçisi 100 dönümünü 250 bin liraya sularken Çukurova ve Urfa çiftçisi bunun onda 1’ine suluyor. Neden? Çünkü o cazibeyle suluyor ama bizim çiftçimiz yer altı kuyularıyla sulamak zorunda kalıyor. Ulaşım… Artık ulaşım değil ulaşılmayan… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) MEHMET GÜZELMANSUR (Devamla) – Bir dakika doldu mu Sayın Başkan?