GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:11
Tarih:23.10.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA MEHMET KAMAÇ (Diyarbakır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Uğultular) MEHMET KAMAÇ (Devamla) – Sayın Başkan, çok büyük bir uğultu var. BAŞKAN – Buyurun, siz devam edin. MEHMET KAMAÇ (Devamla) – Bugün büyük Van depreminin 13'üncü yıl dönümü; 604 canımızı kaybettik, hepsini rahmetle… (Uğultular) BAŞKAN – Bir dakika Sayın Milletvekili, bir dakika… Değerli milletvekilleri, sayın milletvekilleri; hatibi dinleyemiyoruz. Buyurun. MEHMET KAMAÇ (Devamla) – Süremi baştan alacak mısınız Başkanım? BAŞKAN – Sürenizi yeniden başlatıyoruz. Buyurun. MEHMET KAMAÇ (Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Bugün Van depreminin 13'üncü yıl dönümü; 604 canımızı kaybettik, hepsini rahmetle anıyorum. CHP grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Elbette GATA’yla ilgili verilen önerge çok önemliydi, biraz önce de dile getirildi. Sonuçta GATA, belki bir tıp eğitiminin yanında askerî eğitim de veren, sonuçta harp cerrahlığı gerektiren, özel bir eğitim alanı gerektiren bir sağlık kuruluşuydu. Bunun bir KHK’yle kapatılması, aslında AKP Hükûmetinin yirmi iki-yirmi üç yıllık iktidarı döneminde bütün alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da ortaya koyduğu çürümüşlüğün belki en büyük örneklerinden bir tanesidir. 3 Kasım 2002 tarihinde AKP'nin tek başına iktidara gelmesiyle birlikte uygulamasına hız verilen Sağlıkta Dönüşüm Programı, sözleşmeli çalışmayı, performansa dayalı ücretlendirmeyi, genel sağlık sigortası uygulamasını, aile hekimliğini, kamu hastane birliklerini kapsıyordu. Sağlık kurumlarını halk sağlığı, temel sağlık hizmetleri ve kamu hastane birlikleri diye 3’e ayırdınız. Tüm itirazlara rağmen sağlık hizmetlerinin bütüncüllüğünü yok sayarak bu politikada ısrar ettiniz. Belli bir süre sonra insanın aklıyla alay edercesine “sağlıkta devrim” diye 3’e ayırdıkları sağlık kurumlarını yine birleştirdiler. Bir taraftan ayrıştırıyorlar, bir taraftan birleştiriyorlar. Yapılan, sadece kamu hastanelerinin birleştirilmesi değildi; kamu hastanelerinin kamu hizmeti üretme işlevini kaybetmesi de esas alınmıştı. Etkinlik, verimlilik, kalite, performans, müşteri memnuniyeti ve benzeri söylemlerle sağlık hizmet üretiminin her geçen gün metalaştığını, kamu hizmeti olmaktan çıktığını görüyoruz. Şehir hastaneleriyle iş çığırından çıkmış, kamu-özel ortaklığıyla bu hastaneler tamamen özel hastaneler mantığıyla çalıştırılır hâle gelmiştir. Kamu hastanesi sadece tabelayla sınırlı kalmış, hastanelerin içi ve alt birimleri sermayedarlara peşkeş çekilmiştir. Yenidoğan çetesi, sağlık sistemindeki çürümüşlüğün sadece bir örneği ve buz dağının sadece görünen kısmıdır. Sağlıktan para kazanmaya çalışan sermaye grupları olan bankacılık, sigortacılık, tıbbi teknoloji/medikalcılık, inşaat sektörünün ihtiyaçları üzerine ısrarla yapılmak istenilen şehir hastaneleri, kentlerde yayılmış olan hastanelerin kapatılması sonucunda sağlık hizmetine ulaşımı aksatmaktadır. Aynı zamanda bu devasa hastaneler sağlık hizmetleri verilmesi açısından da uygun mekânlar değildirler. Ancak salgın döneminde görüldüğü üzere tek merkezde toplanmış olan hastane yayılımı tetiklediği gibi on binleri bulan sağlık emekçisinin bulunduğu bu mekânda yaşanan yayılımın çok daha fazla kişiyi etkileyeceği aşikârdı. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın. MEHMET KAMAÇ (Devamla) – SSK, üniversiteler, askerî kurumlar, belediye, Sağlık Bakanlığı ve benzeri, farklı ve bölünmüş sağlık hizmetleri mevcut idi. Bunların birleştirilmesi gerekir ancak bu yapılırken sermayedarlarla değil, bu işin özneleriyle planlama yapılmalıydı. Sonuç olarak, sizin yapboza dönüştürdüğünüz sağlık sisteminin toplum sağlığına yararı olmadığı açıktır. Salgın ve sonrasında deprem bunu daha görünür kılmıştır. “Sağlıkta devrim” diye allayıp pulladığınız Sağlıkta Dönüşüm Programı’nız çökmüştür. Bizler “Başka bir sağlık mümkündür ve bu zorunludur.” diyoruz. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)