Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 13 |
Tarih: | 30.10.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi üzerine Saadet-Gelecek Grubu adına söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum. Bizim temel ihtiyacımız, adalet mekanizmasının olması gerektiği gibi işlememesidir. Eğer adaletin içerisinde siyasi gerekçelerle karar alındığına dair bir intiba toplumun genelinde oluşmaya başlamışsa bu işin, sürecin sağlıklı yönetilmesi mümkün değildir. Şimdi, milletvekillerinin dokunulmazlıkları var ve milletvekilleri suç işlerse zaman aşımına uğramıyor, milletvekilliği sona erdiğinde tekrar yargılama devam edebiliyor. Gazetecilerin de aynı şekilde, eğer bir suç işledilerse bu suçlarının mutlaka onlar mağdur edilmeden, mahkeme kararı tespit edildikten sonra ancak yargılanmaları daha doğru olur; belediye başkanları için de aynısı geçerli. Şimdi, bu Belediye Başkanıyla ilgili, Esenyurt Belediye Başkanıyla ilgili bir mahkeme kararı varsa gözaltı yapılmadan, o Belediye Başkanlığını devam ettirirken bir mahkeme süreci yürütülebilirdi ama sabahleyin saat altıda birden kapısına dayanan polislerle beraber geçmiş on yıla dayalı kimi ifadelerle böyle bir gözaltı yapılması; insanlarda, Esenyurt halkında, İstanbullularda, genel anlamda Türkiye'nin dört bir tarafında “Bu bir siyasi karardır.” şeklinde bir algıyı maalesef destekliyor. Adalette çifte standart olmaz değerli milletvekilleri; adaletin sana, bana, ona göresi olmaz. Adalet heykelinin niçin gözleri kapalıdır? Çünkü kimin ne olduğuna, kimlerin ne olduğuna bakmaz, buna göre hareket etmez ve sadece adalette doğru olup olmadığına bakar. Bizim temel problemimizin adalet ve ahlak olduğunu her zaman, daima ifade ediyoruz. Toplumda adalet neyi getirir? Adalet toplumdaki her bir bireyin o sisteme, o ülkeye olan aidiyetini güçlendirir ama bu tür kararlar, sürekli şüpheyle yaklaşılan bu tür kararlar sonuç itibarıyla insanların, maalesef, aidiyet hissiyle beraber hukuk sistemine olan güvenini zedeler, adalete olan güvenini zedeler; her bir zedelenme neticesinde de biz sanki bir şeyler kazanıyormuşuz gibi zannedebiliriz ama son tahlilde ülke olarak kaybederiz. Bütün bunların yargıya… Ha, şunu da söyleyeyim: Yani hiçbir belediye başkanının vesaire suç işleme özgürlüğü tabii ki yok. Mahkemenin açık bir şekilde, şeffaf bir şekilde yürüteceği bütün süreçler neticesinde şayet bir suç varsa elbette bunun gereği yapılmalı ama bu tür kararları asla siyasi hesaplara dönüştürmeden bir süreç yürütülmesi gerekir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)