| Konu: | YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 28.03.2012 |
CELAL ADAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 11 Mayıs 1997 tarihine kadar -İstanbul'da yaşayanlar bilirler- her pazar günü, pazar sabahı, Eyüp Sultan'da 10 bin kişi, imam-hatiplilere sahip çıkmak için bir irade ortaya koyarlardı ve 11 Mayıs 1997 yılında, el ele tutuşan imam-hatipliler Sultanahmet Meydanı'nda 1 milyon kişilik miting yaptılar; mazlumdular, haklıydılar. O 1 milyon kişilik mitingin yapıldığı gün, orada, yüreğini koyan çok değerli arkadaşlarım var. Orada, o gün, onlar imam-hatiplilerin yanındaydı.
Ben sizinle bir konuyu paylaşmak istiyorum: Dünyada iki tane kötü şey olsa, bir tarafta 28 Şubat, diğer tarafta da aklınıza hayalinize sığabilecek ne kadar kötü bir kavram varsa, şuna emin olunuz ki Milliyetçi Hareket Partisi 28 Şubatın yanında olmayacaktır. Tıpkı, 367 şartını elinin tersiyle ittiği gibi. (MHP sıralarından alkışlar) Tıpkı, baş örtüsüne 70 milletvekiliyle katıldığı gibi.
Şimdi, oradan buradan meseleyi izliyorum ben. Bilimsel olan bir konuyu siyasallaştırdınız, en başta Başbakan siyasallaştırdı. Bir aydır grupta yaptığı konuşmalarda "Tanklarıyla, toplarıyla yaptıklarını biz millet iradesiyle değiştireceğiz." diyor. Doğrudur, tankla, topla bir Hükûmet alaşağı edildi, birtakım dayatmalar yapıldı. Ama sizin sayınız, o 1 milyon kişinin omurgasıyla iktidara geldiğiniz siz, geçen dönem milletvekili sayınız daha fazlaydı, bu meseleye hiç sahip çıkmadınız. Şimdi Milliyetçi Hareket Partisi yüreğini koyuyor, diyor ki: Gelin, imam-hatipleri, öyle kıvırmadan? Sayın Bakanın da söylediği gibi, "Bu bir reform değil, bir düzeltme." Doğrudur, bugünkü gerginliğin temeli de imam-hatiptir. Mertçe konuşalım. Gelin, biz, imam-hatiplerin önünü açalım. Grup başkan vekilleriniz gelsinler, buraya yüreklerini koysunlar, "Milliyetçi Hareket Partisini kutluyoruz" desinler ve gelin bu meselenin önünü açalım. Burada da siyaset yapıyorsunuz. Ya, aranızda bazı milletvekilleri milletvekilliğinden bıktılar. Ne yapacaksınız? Siz hâlen o 1 milyon kişinin çileli mücadelesinin üzerine duygusal bir ortam yaratarak oy toplama arzusuyla bir siyaset geliştirmekten utanmıyor musunuz? (MHP sıralarından alkışlar)
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Yakışmıyor, yakışmıyor!
CELAL ADAN (Devamla) - Şimdi, bakınız, size samimi söylüyorum. Bazı konularda tıpkı 12 Eylülde çıkardığınız birkaç tane ülkücüyü, hapishanelerde çile çeken ülkücüleri görüştürerek 12 Eylül referandumunda da istismarda bulundunuz.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - İstismarcı sizsiniz!
CELAL ADAN (Devamla) - Bir aşağılık irade e-muhtıra olarak siyasi hayatımıza geçti, onu değerlendirdiniz ve "4+4" diye getirdiğiniz, bilimsel olarak tartışılması gereken? Kitaplarından da istifade ettiğiniz Profesör Zühal Topcu, çok güzel bir iradeyle burada meseleyi meydana getiren Mehmet Erdem Bey gayet güzel ifadeler kullandılar: "Biz bu çocuklarımızın daha iyi eğitilmesi için, hocalarımızın intibak sağlaması için bilimsel tartışılacak bir meseleyi?"
Bugün gazetede okudum, okuduğum yazı şu: "Kurşun sıksalar biz bu şeyi geçireceğiz." diye. Kim size kurşun sıkıyor da istismar ediyorsunuz? Hâlen o imam-hatiplinin vicdanına? Yaptınız mı görevinizi siz imam-hatiplilere karşı? Benim arkadaşım İbrahim Solmaz, benim arkadaşım! Hepinizle yarışırız.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Kim senin arkadaşın?
CELAL ADAN (Devamla) - Geç oradan sen! Geç!
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Kim?
BAŞKAN - Lütfen Sayın Milletvekili?
CELAL ADAN (Devamla) - Siz var ya siz, bizim bu ülke için...
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Söyleyeceğin bir şey varsa çıkar konuşursun!
OKTAY VURAL (İzmir) - Parmağını kaldır yüreğin varsa! Yüreğiniz varsa parmağınızı kaldırın!
CELAL ADAN (Devamla) - Bir dakika arkadaşlar?
Bu ülke için, demokrasi için biz yüreğimizi koyunca sizin ödünüz patlar. Siz Milliyetçi Hareket Partisini sanık sandalyesine nerede oturttunuz biliyor musunuz? Altında kaldığınız açılım programında oturttunuz. Utanmadan Habur'da kaldınız, İstanbul'da kaldınız. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Biz hiçbir şeyin altında kalmayız.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Devam edin siz, böyle devam edin!
CELAL ADAN (Devamla) - Şimdi de siz, bu milleti bölmek için? Söylediklerinize siz inanıyor musunuz? Alevi Aleviliği öğrenecekmiş, Sünni Sünniliği öğrenecekmiş! Böyle mi? Elbette. Sizin ayaklarınızın titrediği günlerde 28 Şubat baskısına karşı biz saf tutuyorduk. (MHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Allah aşkına nerede siz tutuyordunuz?
CELAL ADAN (Devamla) - Öyle, öyle?
OKTAY VURAL (İzmir) - Partinizi terk ettiniz, partinizi!
CELAL ADAN (Devamla) - Geçin gidin siz!
OKTAY VURAL (İzmir) - Sizi gidi kaçaklar!
CELAL ADAN (Devamla) - Sizin aklınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Adan, teşekkür ediyorum.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Bunlar kolaycı, kolaycı!
OKTAY VURAL (İzmir) - Sizi gidi kaçaklar!
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Kaçak sensin be!
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Siz kolaycısınız, kolaycı!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - O zaman sen DYP'deydin.
CELAL ADAN (Devamla) - Sen var ya sen?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Ne var? O zaman sen DYP'deydin.
OKTAY VURAL (İzmir) - Ya muhatap alınacak adam değilsin sen!
CELAL ADAN (Devamla) - Sen var ya sen?
BAŞKAN - Sayın Adan?Sayın Adan?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - O zaman DYP'deydin, MHP'de değildin!
Ne var?
OKTAY VURAL (İzmir) - MHP'ye karşı el kol hareketi yapma!
BAŞKAN - Sayın Adan, lütfen kürsüyü terk ediniz.
Teşekkür ediyorum.