| Konu: | HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE MERSİN MİLLETVEKİLİ ALİ RIZA ÖZTÜRK'ÜN; AVUKATLIK KANUNU İLE HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ, SİVAS MİLLETVEKİLİ HİLMİ BİLGİN VE ÇANKIRI MİLLETVEKİLİ İDRİS ŞAHİN İLE 8 MİLLETVEKİLİNİN; 1136 SAYILI AVUKATLIK KANUNU, HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU VE 3568 SAYILI SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ, ERZURUM MİLLETVEKİLİ OKTAY ÖZTÜRK'ÜN; HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU İLE AVUKATLIK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ SS444 |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 17.04.2013 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, millet iradesinin temsil edildiği odak noktalarından bir tanesi, hatta Başbakanın anlayışıyla millî egemenliğin temsil edildiği tek nokta. Çünkü Sayın Başbakan hukuk devleti anlayışından nasibini almadığı için, yasama organının yaptığı eylem ve işlemlerinin yargı tarafından denetlenmesini millî iradeyi vesayet altına almak olarak gören bir anlayışa sahip olduğu için burayı tek organ olarak görüyor. Ama bu tek organda çoğunluğu oluşturan milletvekilleri muhalefetin eleştirilerine dahi tahammül edemiyorlar. Yani bunu bile hazmedemiyorsunuz, ondan sonra bu ülkede toplumsal barışı kurmaktan söz ediyorsunuz. Ya, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde uzlaşmayı sağlayamayan bir iktidar partisi nasıl Türkiye'de toplumsal barışı sağlayacak, onu gelin bir bana anlatın.
İkide bir, Sayın Başbakan "Kendi yöntemlerimle ben etnik barışı sağlarım, statüsü ve görev tanımı belli olmayan ve kendimin seçtiği akil adamlarla bu olayı çözerim." diye yola çıkıyor ve buna karşı çıkanları barışa karşı çıkmak olarak suçluyor, ilan ediyor ama bir yandan "barış" diyor, bir yandan Irak'ta katledilen 1,5 milyon Müslüman için Amerikan askerine başarılar diliyor. Aynı Başbakan Suriye'ye karşı savaş çığırtkanlıkları yapıyor. Parlamentoda da o Başbakanın partisinin milletvekilleri muhalefete karşı savaş çığırtkanlıkları yapıyor. Tahammülsüzlük gösteriyorsunuz. Böyle bir anlayış olmaz. Bu anlayışla siz ülkede barışı sağlayamazsınız, sizin barış konusunda inandırıcılığınız olmaz değerli arkadaşlarım.
Sayın Başkan, bir çift sözüm de size var. Bu Parlamentonun nasıl yönetileceği İç Tüzük'te ve Anayasa'da bellidir. Bu Parlamentoyu Parlamentonun çoğunluk kararına dayanarak yönetemezsiniz. Eğer öyle olmuş olsaydı İç Tüzük'e gerek kalmazdı.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Azınlık kararına göre mi yönetecek?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Siz burada karar yeter sayısı istenirken çoğunluk olduğu zaman kimseye sormadan "Karar yeter sayısı vardır." diyorsunuz ama karar yeter sayısı olmadığını gördüğünüz hâlde çıkıyorsunuz "Kâtipler arasında anlaşmazlık vardır. Elektronik oylama yapacağım." diyorsunuz.
Peki, birinci konuda insanların arasında anlaşmazlık olsa niye orada sormuyorsunuz var mı, yok mu diye, doğrudan kendiniz bakıyorsunuz, görüyorsunuz da o çoğunluğun olduğunu, bunu söylüyorsunuz. Çoğunluğun olmadığını siz göremiyor musunuz?
Bakın Sayın Başkan, ayıptır, bu Parlamentoya yakışmıyor. Bir karar yeter sayısında bile olmadığını bile bile zaman kazanmak için ayak oyunlarıyla başka yollardan medet umuyorsanız bu, bu Parlamentoya yakışmıyor.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Ne ilgisi var ya?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Bu ülkede eğer siz barışı sağlayacaksanız, bu ülkede demokrasiyi tesis edecekseniz önce Parlamentonun içerisindeki demokrasiyi korumak zorundasınız. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisinin geçmişteki milletvekillerinin sözlerine bakın bir, sözlerine bakın, onlar ne demişler? Bir insan geçmişinden bir ders alır. Millet söylüyor. Evet, millet size "Gidin PKK terör örgütüyle pazarlık yapın." diye mi oy verdi?
Sayın Başbakan seçim sırasında?
İHSAN ŞENER (Ordu) - Kimse pazarlık yapmıyor.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Sizler, sizler?
Hanginiz, hangi milletvekili seçim sırasında?
İHSAN ŞENER (Ordu) - Bağırarak haklı olamazsın!
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Siz yapıyorsunuz.
Hangi milletvekili seçim sırasında gitti de "Kardeşim, biz PKK terör örgütünün önünde hukuka diz çöktüreceğiz, Türkiye Cumhuriyeti devletine diz çöktüreceğiz." dedi?
İHSAN ŞENER (Ordu) - Saçmalıyorsun ya!
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Bunları siz "barış" adı altında yapıyorsunuz, "barış" adı altında terör örgütünün önünde diz çöktürmeyi izleyemezsiniz.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Kim söylemiş ya?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Siz hukuku eğip büküyorsunuz.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Kim pazarlık yaptı?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Siz hukuku eğip büküyorsunuz. Siz halka karşı?
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Uyduruyorsun be, ne söylediğini bilmiyorsun!
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Sen halka karşı gidip de "Ben, PKK terör örgütüne bu devleti diz çöktüreceğim." dedin mi? Millet size bunun için mi oy verdi? Millet size ülkeyi yönetin diye oy verdi.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ağzından çıkanı kulağın duysun!
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Ama geldiğiniz noktada siz var ya o kadar zavallı duruma düşüyorsunuz ki siz PKK terör örgütünden medet umar hâle geldiniz!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Millet kime oy vereceğini çok iyi biliyor!
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Abdullah Öcalan'dan medet umar hâle geldiniz!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Aynaya bak, kendine bak!
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Siz bırakın onu, milleti bir kenara bıraktınız siz, siz milleti bir kenara bıraktınız.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Yüzde 50 oyu kime verdi bu millet, sana mı verdi?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - PKK'lı olduğunuzu bilmiyordu bu millet, bilmiyordu öğrendi.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Millet size oy verdi. Siz şimdi yüzde 50 oy veren milleti değil, siz Abdullah Öcalan'ın sözünü dinliyorsunuz. Siz milletin sesini dinleyin, Abdullah Öcalan'ın sesini dinlemeyin.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Bu millet yüzde 50 oyu kime verdi, kime oy verdi?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan?
(AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf atmalar ve gürültüler)