GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:17
Tarih:12.11.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sevgili arkadaşlar, herkese selam, sevgi ve iyi akşamlar.

Evet, bugün yeniden kayyumu tartışıyoruz ve konuşuyoruz. Bu kayyum politikaları bir gasp politikasıdır. 2016 yılında başlamış, benim de Ağrı'da bulunduğum dönemde kayyumla yerime bir vali atanmıştı. Şimdi, aslında 2016'da başlayan bir süreç değil, cumhuriyetin yaşanan bu yüz yıllık sürecine baktığımızda, 1921'de bir miktar bölge vekilleri geliyor, Kürt vekilleri geliyor, geçiş dönemi yaşanıyor ve bittikten sonra 1924'te yeni bir süreç ve 1925'ten sonra da olağanüstü hâl uygulamaları, sıkıyönetimler ve o gün bugündür Kürt coğrafyasında Kürt'ün kendisini temsil etmemesi için ne gerekiyorsa nasıl tek parti döneminde yapıldıysa, bugün sizin döneminizde de aynı şey yaşanıyor.

Bakın, 1924'ten 1927'ye kadar olağanüstü hâl uygulaması var, arkasından umumi müfettişlik var. Bu bölgede, Kürt coğrafyasında Kürtler başka bir hukukla yönetiliyorlar ve bu müfettişlik, bölgede sadece yetkiyi ülkenin Cumhurbaşkanından alıyor. O dönem oraya giden Abidin Özmen diye bir yetkili orada uzun süre kalıyor ve orada ne diyor, biliyor musunuz? Kürt coğrafyasında, kürdistanda diyor ki: "Kürtler ortadan kaldırılmalıdır, Kürtlerin çocukları alınıp asimile edilmelidir. Kürtler devletin hiçbir kurumuna alınmamalıdır." Siyah Rapor'da bunlar söyleniyor. Bu raporunu o dönemde nereye gönderiyor? İşte, Kürtlerin... Yani "kayyum politikası" dediğimiz... İsmet Paşa'ya gönderiyor. Saidi Kürdi onlar için ne diyor, biliyor musunuz? Diyor ki: "Zalimler için yaşasın cehennem ateşi." İşte, o gün bugündür sonrası darbeler, sonrası bilinen bütün süreçlerde sıkıyönetimler, olağanüstü hâl uygulamaları, Kürt'ün iradesini tanımamak adına ne hileler varsa hepsi uygulanıyor. İşte, bugün geldiğimiz nokta da bu.

Sonrası, bakın, Kürtler kendi coğrafyasında demokratik siyaseti o kadar çok önemsiyorlar ki bütün partilere kapıları kapalı olduğu hâlde bunlar bağımsız. Mesela Mehdi Zana ve sonrası Edip Solmaz.

Edip Solmaz Batman'da Belediye Başkanı seçiliyor ama kontra birimleri Edip'i seçildikten yirmi sekiz gün sonra katlediyorlar. Orhan Alpaslan benim seçim bölgemde Belediye Başkanı oluyor, sonra darbeler oluyor, Orhan Alpaslan da -çare yoksa dağ çaredir- dağlara gidiyor ve orada öldürülüyor. Sonrası Mehdi Zana, o da uzun yıllar cezaevlerinde kalarak demokratik siyasetin bedelini çok ağır bir şekilde ödüyor.

Şimdi, bakın, kayyum politikası diyorsunuz. Mardin'de Ahmet Türk'ün yerine gelen kayyum ne yapıyor, biliyor musunuz? Kırklareli'de bilinmeyen bir yere 4 milyon lira para gönderiyor. Şimdi, hani diyorsunuz ya "Dağa bayıra gidiyor." diye, kim ki bu alçaklığı yapıyorsa, bu halkın parasını sağa sola gönderiyorsa adı alçaktır. Şimdi, senin ne hakkın var alıp bu parayı Kırklareli'ye gönderiyorsun? Geçen gün Özgür Özel de söyledi, çıktı, açıkladı. Ne dedi, biliyor musun? Süleyman Soylu'ya hediye edilen tespihler 350 milyon lira. İşte, kayyum dediğimiz bu, halkın iradesine bu şekilde ipotek koyuluyor.

HALUK İPEK (Amasya) - İspat et.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Siz oraları gasbediyorsunuz, oraları kuşatmaya çalışıyorsunuz; açık, net olarak söylüyoruz. Bakın, geçen gün Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: "Ne idiği belirsiz insanlar..." Çok ayıp be! Ayıp be! Bizim hepimizin nerelerden geldiğimizi siz bizden çok iyi biliyorsunuz. Kırk yıldır Ahmet Türk'le bu topraklarda, bu Parlamentoda, hayatın her alanında biz demokrasi mücadelesi veriyoruz arkadaşlarımızla, nereden geldiğimizi herkes çok iyi biliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sakik, tamamlayın lütfen.

Buyurun.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Eğer ne idiği belirsiz insanlar arayacaksanız nerede aramalısınız, biliyor musunuz? Seçimlerde, Ağrı'ya hiç ilgisi, ilişkisi olmayan insanları alıp getirdiniz, Şırnak'a getirdiniz, Bitlis'e getirdiniz, Kars'a getirdiniz; oralara ait olmayanlar... Ne idiği belirsiz insanlar kayyumlardır. Bu halkın kadim çocukları, kadim evlatları o toprakların sahibidir. Asıl "ne idiği belirsiz" dediğiniz insanlar işte bunlar, halkın malını gasbedenler. Siz bunu bildiğiniz hâlde tutup yanlış alanlara doğru mesajlar veriyorsunuz; bunun hiç kimseye bir yararı yok.

Kayyum politikaları iflas etmiştir. Kayyumlar hırsızdır. Kayyumlar halkın malını gasbedenlerdir. Onun için, gaspçıların bu topraklarda, Kürt coğrafyasında yeri yoktur, defolup gitmelidirler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)