GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:13.11.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Ekranları başında bizi izleyen değerli halkları ve hapishaneleri saygıyla selamlıyorum. Bir selam da kayyum politikalarına, kayyum darbesine karşı sokaklarda günlerdir, on gündür direnen Batman, Mardin, Halfeti halklarına. Kürtlere, Türkmenlere, gençlere, kadınlara saygılarımı ve sevgilerimi yolluyorum. Hepimize geleceğe dair umudun meşalesini yakıyorlar, geleceğe dair umudun nüvesi oradaki direniştedir.

Bizim açımızdan da kadın mücadelesi açısından da kayyumlara karşı sokağı dolduran, kadınların kazandığı belediyeleri geri almak için mücadele eden kadınlar, gençler ve anneler çok kıymetlidir. İnanıyoruz ki kayyum politikasını onlar defedecektir.

Yoksulluğu konuşmak bir meseledir ama kadın ve çocuk yoksulluğunu konuşmak başka bir meseledir. Kadınlar için yoksulluk sadece maddi imkânlardan mahrum olmak değildir, hayata dair her şeyden yoksun olmaktır ve bunlardan en önemlisi de seçeneklerden, seçenekleri düşünebilmekten yoksun olmaktır. Yoksul bir kadın, hayatı için çıkış yollarını düşünebilecek imkânlara sahip değildir, kanallara sahip değildir; imkânlar o kadar uzaktır, bir düşünce alanı bile değildir imkânlar.

Buna rağmen, anne Sinem Akcan çocuklarına umut dolu isimler koymuş; Nefes, Peri, Aslan, Masal, Bulut. Kendi yaşayamadığı hayat için hesabını çocuklarına gelecek umut ederek sormak istemiş. Kendi yaşayamadığı hayatın onların kaderi olmasını istememiş ama fatura bu kadına çıkarılıyor. Böyle bir durumda mütemadiyen kadınlar suçlanıyor, kadınlar gözaltına alınıyor, kadınların yaşam tarzı sorgulanıyor fakat bu derin yoksulluğun müsebbibleri "Hiçbir suçumuz yok. Yok efendim, belediye şunu yaptı, bakanlık şunu yaptı..." Böyle teknik meseleler değildir orada yaşanan; orada yaşanan, bütün bir umudun çalınması, bütün bir hayatın çalınması ve pompaladığınız kutsal aileyle daraltılmış bir hayatın, bir cenderenin içinde mahvolmuş, kahrolmuş bir gerçeklik vardır. Ya, bugün baba cenazeye getiriliyor, elleri kelepçeli, 2 jandarma koluna girmiş; bu mu yani anlattığınız? Bu sahneden sonra bize "Kadınlar çok derdimiz, çocuklar çok derdimiz." nasıl diyeceksiniz? Biz sizlere defaatle söyledik, bu ülkede eğer holdinglerin borçları silinirken KYK borcu yüzünden gençlerin hesaplarına bloke konuluyorsa, eğer çocuklar açsa, eğer kadınlar katlediliyorsa müsebbibi elbette ki iktidardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Çubuk.

BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Bunun faturasını muhalefete, bunun faturasını kadının kendisine kesemezsiniz. Hayat tarzıymış, hadi oradan! Bu ülkede gençlerin çoğu bağımlı, ilkokul kapılarına kadar uyuşturucu satıcıları gitmiş, "şeker" adı altında oralara uyuşturucu sokuluyor, bir kadının düşürüldüğü rezil hayatın hesabı yine ondan soruluyor. Sorumluluk istifa etmektir. Siz bunu yerine getirmiyorsanız biz gereğini yapacağız. Bu hayatı hiç kimseye bırakmayacağız, kendi geleceğimiz için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Ne yapacaksınız? Merak ettim, ne yapacaksınız?

BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Son bir söz: "..."(*) Biz, sizin gibi, kadınlara "cıyak cıyak" demiyoruz, kadın düşmanı ağızlarla konuşmuyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Cıyak cıyaksın, bağırmadan konuşun.

BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Biz kadınlarla yaşıyoruz.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Cıyak cıyaksın.

BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Kadın olarak kendimize saldırmıyoruz, saldırıları da asla affetmiyoruz.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Aynen saldırıyorsunuz, aynen.

BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Cıyak cıyakmış, hadi oradan! (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)