Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 20 |
Tarih: | 19.11.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, Parlamentoda bulunan milletvekillerimiz ve ekranları başında beni dinleyen çok değerli milletvekilleri; bugün grup önerimiz üzerine söz almış bulunuyorum. [Saadet Partisi sıralarından alkışlar(!)]
Grup önerimiz nedir? 2014-2024 yılları arasında büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve ilçe belediyeleri başta olmak üzere, bütün belediyelerdeki sosyal faaliyetlerin, organizasyonların, müzik faaliyetlerinin ve de aynı zamanda sanatsal faaliyetlerin bütün bütçelerinin araştırılması üzerine bir grup önerisi verdik. Şimdi, burada hemen hemen her partinin belediye başkanları var. Biliyorsunuz, birkaç haftadır bu belediye başkanlarıyla ilgili, iki belediye başkanıyla ilgili olarak da spekülasyonlar var, iddialar var; birisi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, birisi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'yla ilgili. Bütün milletvekillerinin veya partililerin alınmadan bu önergemize "evet" oyu vermelerini istirham ediyoruz.
Neden "evet" oyu vermenizi istirham ediyoruz? Şundan dolayı: Biliyorsunuz, 2019 yılında belediye başkanlıkları el değiştirmişti, İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Antalya gibi belediye başkanlıkları. Bu İstanbul ve Ankara'yla ilgili Belediye Başkanları geçmişle ilgili araştırmalar yaptılar ve teftiş kurullarını devreye soktular; teftiş kurulları, müfettişler bunu incelemeye başladılar. İncelemede İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 34 dosyanın incelenmesi gerektiğine hükmettiler ve bu 34 dosyayla ilgili inceleme başlayınca dönemin İçişleri Bakanı -sabık Bakan- Sayın Süleyman Soylu bu dosyalara el koydu, "Siz bunları inceleyemezsiniz." dedi, "Biz inceleriz." dedi ve İçişleri Bakanlığına dosyalar getirildi ve bu dosyalardan sadece 4 tanesi incelendi, onlara da takipsizlik kararı verildi, diğer dosyaların akıbeti ise meçhul. İçişleri Bakanına buradan sormuştum, "Sizin bir turnusol kâğıdınız bu olsun." demiştim, "Gelin, demokrasiyi beraberce inşa edelim; gelin, şeffaflığı beraberce inşa edelim." demiştim hatta şunu söyledim, "Biliyorsunuz, İtalya'da Temiz Eller operasyonu yapıldı, Antonio Di Pietro diye bir savcı bütün incelemeleri yaptı çünkü arkasında hükûmet vardı; burada da arkasında hükûmet olsun ve bütün belediyeleri inceleyelim." dedim ama maalesef bugüne kadar ses çıkmadı. Ankara Belediyesinin de aynı şekilde bunlarla ilgili dosyaları savcılığa intikal ettiklerini biliyoruz ve Ankara Belediyesinde bu devletin zarara uğratılmasının tahmini bütçesi 3 milyar, eski parayla 3 katrilyon. Peki, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin oluşturmuş olduğu tahmini bütçe nedir? 90 milyar arkadaşlar, 90 katrilyon; çok büyük bir rakam bu. Gelin, bunlarla ilgili hep beraber inceleme yapalım. Yani burada şunu söylemeyelim; -Anadolu'da bir tabir vardır, tabirimi mazur görün: "Tencere dibin kara, seninki benden kara." Bu şekilde kullanmayalım. Gelin, bunlarla ilgili olarak hep beraber araştırma önergemizi kabul edin, bir araştırma komisyonu kuralım. Diyeceksiniz ki: "Sayıştay var." Sayıştay var, doğru. Eskiden Sayıştay denetçileri veya başdenetçileri raporlarını nereye yazıyorlardı? Bilgisayarlara yazıyorlardı. Bu bilgisayarlar herhangi bir olağanüstü dönemde, bir depremde, bir yangında, bir felaketle, bir savaşta asla yakılmayan veya bir hırsızlıkla, yolsuzlukta mutlaka tekrar yeniden döndürülen bilgisayarlardı. Sonra, Sayıştay Başkanına sordum ben: "Siz bunları bundan böyle ajandalara mı yazıyorsunuz?" Bunlarla ilgili cevap vermemişti bana ve ben soru önergelerimi de verdim, bu kürsüde de sordum; Sayıştay Başkanı şu ana kadar bana bir cevap verebilmiş değil. Bu Sayıştay var ama yok ve belediyelerle ilgili çifte standart var. Hep söylüyorum bu kürsüden: "Yargıda çifte standart olmaz; yargı perisinin gözleri kapalıdır, elindeki terazi doğruyu tartar." İdarede çifte standart olmaz. Devleti yönetenler asla ve asla "senden ve benden" "bizden ve onlardan" diyerek bir tasnife girişemezler; hepsi Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıdır, hepsine eşit mesafede yaklaşacaksınız. Üniversitelerdeki rektörleriniz herhangi bir teftişte yanlış yaptılarsa gereğini yapacaksınız ama yapılmıyor. Türkiye'de partiler amaç hâline dönüştürülmüştür ve genel başkanlar da genellikle -burada beni, sözlerimi bağışlayın, bir noktada tenzih de ediyorum onların bir kısmını- yarı tanrı hâline dönüştürülmüş vaziyette. Partiler de kocaman bir kışla olarak...
O nedenle diyoruz ki biz, gelin, hep beraber, bugün Türkiye'de yeni bir sayfa açalım, birlikte açalım. Bakın, nedir bu: Bugün hem bir yandan kendi belediyelerinizle ilgili olarak ilzamları, istismarları, iddiaları ortadan kaldırmış olalım hem de diğer belediyelerle ilgili kaldırmış olalım. Bir milat olsun burada. Bakın, partileri araç hâline getirelim, amaç hâlinden çıkartalım ve bugün gelin, Türkiye'de yeni bir işe imza atalım. "İçişleri Bakanlığının teftiş kurulları var." diyorsunuz. Yemin ederim, vallahi, billahi, tallahi çifte standartla yapıyorlar. Bazen korkuyorlar, 15 Temmuz nedeniyle, bazen de bunlar korkunun dışında, kendi ideolojik duygularıyla, parti taassubuyla hareket ediyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bitirelim.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Peki, yargı var mı? Yargı da yok maalesef bazı davalarda. Yok ve bazı davalarda siyaset kurumu Demokles'in kılıcı gibi yargıya müdahale etmektedir; hatta, yürütme zaman zaman yasamaya dahi müdahale etmektedir, bununla ilgili örnekler veririm veya yargıya da müdahale etmektedir, bununla ilgili de örnekler veririm. Hani ne diyordunuz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde? "Yargı, yürütme ve yasama ayrı ayrı olacak ve Türkiye'de kuvvetler ayrılığı ilkesini hayata geçireceğiz." diyordunuz.
Gelin, lütfen, istirham ediyorum, bu grup önerimize hep beraber "evet" oyu verelim. Sayıştayın yapamadığını, İçişleri Bakanlığının teftiş kurullarının yapamadığını, müfettişlerin yapamadığını, yargının yapamadığını biz hep beraber yapalım. Gelin, bu belediyelerdeki -bakın, özellikle sadece spesifik diyoruz, alanı daraltıyorum- müzik faaliyetlerinin, sanat faaliyetlerinin, sosyal faaliyetlerin, organizasyonların bütçelerini araştıralım. Kim kime vermiş? Minareyi çalmış mı? Çalmış. Gereğini yapalım. Minareyi çalmış, kılıfını hazırlamış mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Gereğini yapalım. Kör kuruşun hesabını soralım çünkü bir yandan hukuk bir gün bize hesap soracak, millet soracak, tarih soracak ve dahası Allah soracak diyoruz. İnşallah hepiniz "evet" oyu verirsiniz ve bugün de bir milat olur.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)