Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 20 |
Tarih: | 19.11.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Nur topu gibi bir krizimiz daha oldu. Şimdi, Kara Harp Akademilerinin mezuniyet töreninde bir yemin yapıldı. Normal olarak, 1999 yılından itibaren 2023 yılına kadar yapılan bir yemin var. Bu yeminle ilgili olarak da normal yeminlerini yaptıktan sonra, diplomalarını aldıktan sonra, brövelerini aldıktan sonra bazı teğmenlerin burada bir yemin yaptıkları gözüküyor. Açık ve net söyleyelim: Ne Türk Silahlı Kuvvetleri burada siyasete karşı bir vesayetçiliğe soyunsun ne de siyaset kurumu Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bir vesayetçiliğe soyunsun. Bunun acılarını çok yaşadık biz. Biliyorsunuz, 1960'ta yaşadık, 1962'de Talat Aydemir olayıyla yaşadık, 1971'de yaşadık, 1980'de yaşadık, 1997 postmodern darbede yaşadık, 27 Nisan e-muhtırasında ve en son da 15 Temmuz 2016 yılındaki FETÖ darbesinde yaşamıştık. Bununla ilgili olarak şunu açık ve net söylemek isterim: Bakın, ordu siyasete karışmamalıdır ama siyaset kurumu da orduyu zapturapt altına almak veyahut da "Benim arkabahçem yapacağım." demekten de imtina etmelidir. Görüyoruz ki birileri yıllardır Türk Silahlı Kuvvetlerini arkabahçesi yapmak istedi gerek şu nedenle gerek bu nedenle, gerek şu ideoloji nedeniyle gerek bu ideoloji nedeniyle; sonuçta da ağır bedeller ödedik.
Şimdi, burada, bir yemin töreninden sonra Sayın Cumhurbaşkanının ihsasıreyde bulunması doğru değildi. Ne dedi? "Birileri kılıç çektiler." Hatta daha önce Ömer Çelik başka konuştu, daha sonra Sayın Devlet Bahçeli başka bir ifadede bulundu, ardından da Sayın Cumhurbaşkanı şöyle bir şey söyledi; "Bunlar, bu kılıçları kime çekiyorlar?" beyanında bulundu. Elbette ki Türk Silahlı Kuvvetleri disiplin üzerine bina edilmiştir, disipline uyacaklar, herkes uyacak; Anayasa'ya uyacağız, yasalara uyacağız; bir yandan yönetmeliklere, mevzuatlara, teamüllere uyacağız ve aynı zamanda da disiplin kurallarına uymuş olacağız. Ama şunu açık ve net söylüyorum: Bakın, burada birilerine karşı sessiz kalmak, birilerinin yapmış olduğu eylemler üzerine onları görmezlikten gelmek veyahut da ipe un sermek, arabayı yokuşa sürmek veyahut da zamana yaymak ama birilerine gelince de "Ben acımasız olurum." demek doğru değildir.
Türkiye çok insan kaybetti arkadaşlar. Türkiye, hatırlarsanız, 1960 darbesinde Demokrat Partilileri kaybetti, 1971'de sağcıları ve solcuları kaybetti, 1980'de sağcıları ve solcuları kaybetti, 1997 postmodern darbede İslamcıları ve millî görüşçüleri kaybetti, daha sonra FETÖ'nün çocuklarını kaybettik -bak, FETÖ, bizim çocuklarımızı alıp götürdü- PKK da bizim çocuklarımızı alıp götürdü, onlar da Türkiye'nin çocuklarıydı; o nedenle, biz çok fazla insanımızı kaybettik. Zaten Birinci Cihan Harbi'nde kaybettik, Kurtuluş Savaşı'nda kaybettik; aynı zamanda da beyin göçüyle kaybediyoruz.
Şimdi, eğer bu çocuklara, bu genç teğmenlere bir ceza verilecekse bu, ordudan atılma olmamalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Gelin, hep beraber bu çocukları, bu gençleri kazanmanın yollarını araştıralım, öz eleştiri yapmayı öğrenelim; zaman içerisinde öğrenecekler.
Hatırlayın lütfen, bakın, Mustafa Kemal Paşa, Enver Paşa ve Ali Fuat Cebesoy Libya'da 7 bin kişiyle 70 bin kişilik bir İtalyan ordusunu durdurdular. Niye? Çünkü ordu siyasete ram olmamıştı ama bir yıl sonra, 100 bin kişilik bir ordumuz vardı, Bulgarlar 30 bin kişiyle Çatalca'ya kadar geldiler çünkü ordu siyasete karışmıştı, neticede ağır bedeller ödedik. Ne ordu siyasete karışsın, ram olsun ne de öbür tarafta siyaset kurumu da arkabahçesi yapmak için gayret sarf etsin; bu doğru değildir.
Ben her zaman söylüyorum, bu topraklar çok stratejik topraklardır. Bir, büyük ordularla ayakta kalırsınız ama ordu demokrasiye ram olacak. İki, büyük ekonomilerle ayakta kalırsınız ama o ekonomi gelir dağılımını, adaleti sağlayacak. Üç, bu coğrafyada demokrasiyle ayakta kalırsınız, şeffaflıkla, açıklıkla kalırsınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - O nedenle, ben Cumhuriyet Halk Partisinin önergesi üzerinde...
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihsasırey yapmamasını ve bu konuda da dikkatli olmalarını istirham ediyorum.
Ben 3 defa üniversiteden uzaklaştırıldım ve o zaman hâkimler ihsasırey de yapmadılar, daha sonra da Danıştay Daireler Kurulu beni üniversiteye döndürmüştü; ben şimdi terörist miyim, ben Türkiye Cumhuriyeti devletini sevmiyor muyum? Onlar da severler, onlar da bu ülkenin vatandaşı olduklarını unutmazlar. O nedenle, daha dikkatli olmaya davet ediyorum herkesi.
İktidar partisi, taç giyen baş uslanırmış; lütfen usla hareket edin, akılla hareket edin diyor, teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)