| Konu: | Esenyurt Belediyesine kayyum atanmasına ve İçişleri Bakanının Plan ve Bütçe Komisyonuna girişinde yaşananlara ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 20.11.2024 |
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, bugün 20 Kasım 2024. 30 Ekim 2024 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisinin Esenyurt Belediyesine kayyum atandı. Ben bu partinin Grup Başkan Vekiliyim, milletvekiliyim, dokunulmazlığım var. 4 Kasım 2024 tarihinde, 4 Kasımdan 15 Kasıma kadar, on bir gün boyunca ben de dâhil olmak üzere milletvekili arkadaşlarımızın Esenyurt Belediyesine girişi polis tarafından engellendi. Biz orada polis arkadaşlarımıza şunu söyledik: Bizim, burada görev yapan, kanunsuz emre uymaya çalışan polis arkadaşlarımıza söyleyeceğimiz bir tek şey vardır...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Milletvekilinin belediyeye sokulmamasına yönelik bu talimatı kim verdiyse; bunun adı ister İçişleri Bakanı ister İstanbul Valisi olsun, bu kanunsuz bir emirdir; kanunsuz emri veren suç işlediği gibi, bu emre uyanlar da suç işlemektedir. Biz, arkamızdaki çocuklar ile burada sizin arkanızda duran kolluk kuvvetlerini karşı karşıya getirmek istemiyoruz ancak milletvekilini durdurmak, milletvekilinin belediyeye girmesini engellemek Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu'nda size verilmiş bir yetki değildir; kanunsuz emre uymayın.
Peki, bu kanunsuz emri kim vermişti? İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya vermişti. O Ali Yerlikaya bugün Plan ve Bütçe Komisyonuna geliyor. Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri bütçesi görüşülecek. Kendisi milletvekili değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Onu milletvekili arkadaşlarımız karşılıyorlar ve şöyle diyorlar: "Bizi, milletvekillerini on bir gün boyunca belediyeye sokmama emrini siz verdiniz; bunun hangi kanuna dayandığını bize açıklayın, bunun duygusunu yaşayın." Arkadaşlarımız otuz saniyelik, bir dakikalık bir müzakere yapmaya niyetleniyorlar -İçişleri Bakanı keşke milletvekili olsaydı, Meclisin dinamiğini bilseydi, Meclise saygı duysaydı- İçişleri Bakanı milletvekillerini itekleyerek, kamerayı tokatlayarak içeriye girmeye gayret ediyor ve giriyor da. Üstelik de bunu basına "barbarlık" "vahşet" "eşkıyalık" gibi anlatıyorlar; burada da bunu söyleyen insanlar oldu. Ben şimdi soruyorum: Milletvekilini Esenyurt Belediyesinin önünde kanunsuz emirle on bir gün boyunca durduran, polis ile vatandaşı karşı karşıya getiren kanunsuz emrin sahibine Meclisin İçişleri Komisyonunda bir dakika bunun nedenini sormak, bunun hesabını sormak eşkıyalık oluyor da o kanunsuz emri vermek eşkıyalık olmuyor; öyle mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
AYHAN SALMAN (Bursa) - İçeride sorarsınız.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bakın, ben şöyle bitireyim; bir Galatasaraylı Arif vardı, hatırlar mısınız? Ceza sahasına yaklaştı mı kimse dokunmasa da kendini atar atar, penaltı kazanırdı. İçişleri Bakanının gayretlerini gördük ancak kamera görüntüleri de ortada; hiç kimse İçişleri Bakanına dokunmadı, sadece milletvekili onunla konuşmak istiyor ve o, milletvekilini iteliyor. Bu medya yapma çabalarınız artık canımıza tak etti kardeşim. Hukukun içerisinde olun. Milletvekilinin gensoru hakkını kaldırdınız ama milletvekili size kanunsuzluklarınızdan dolayı hesap sorar, buna da saygılı olmayı öğrenin. (CHP sıralarından alkışlar)