Konu: | Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 21 |
Tarih: | 20.11.2024 |
TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Divan, kıymetli milletvekilleri; İYİ Parti Grubum adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Kerkük binlerce yıllık Türk yurdudur ve bu gerçeği değiştirmek isteyenlerin sistematik istilasıyla karşı karşıyadır. Kerkük'te Türk kimliğini hedef alan kundaklamalar, sahte vatandaşlıklarla demografik yapının değiştirilmesi ve Türklerin göçe zorlanması asla kabul edilemez. Nüfus ve tapu müdürlüklerinin yakılması Türklüğün belgelerle ispatını ortadan kaldırma çabasıdır. Türk bölgeleri terör örgütleri PKK ve peşmerge eliyle işgal edilmeye çalışılmakta, Türklere katliam ve yıldırma politikaları uygulanmaktadır. Yerlerinden edilen Türkmenlerin yerine farklı etnik unsurlar sistematik bir şekilde taşınarak asırlık Türk yurdu Kerkük demografik bir kuşatma altına alınmaktadır.
Buradan Hükûmete çağrımızdır: Kerkük'te Türklüğün korunması için nüfus sayımı işlemlerinde meydana gelen ihlallere karşı diplomasi yürütülmeli, Türkmeneli yalnız bırakılmamalıdır; Kerkük Türk'tür, Türk kalacaktır!
Değerli milletvekilleri, 24 Kasım, cehalete karşı savaşan ve geleceğimizi inşa eden öğretmenlerimizin günü. Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü canıgönülden kutluyorum. Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehit Öğretmenlerimiz Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz başta olmak üzere tüm şehit öğretmenlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.
Kanaatimce en kutsal görevi yapan fedakâr öğretmenlerimiz bugün ne yazık ki hak ettikleri değeri görmeden çalışmaya devam ediyor; maaşlar yetersiz, eğitim ödenekleri ise sembolik kalmaktadır. KPSS'de başarı gösteren öğretmen adayları mülakat oyunlarıyla elenmekte; sözleşmeli, ücretli ve özel sektörde çalışan öğretmenlerimiz çok zor şartlar altında çalışmaktadırlar. Öğretmenlerimizin hak ettikleri çalışma koşullarına kavuşması Hükûmetin öncelikli meselesi olmalıdır.
Kıymetli milletvekilleri, Balkanlarda, Kafkaslarda ve Anadolu'da Türkler katledilirken bu soykırımlara karşı direnişi örgütlemiş ve milletimizi ayakta tutmayı başarmış İttihat ve Terakkiye Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin dil uzatma gafletinde bulunmuştur. Fesli Kadir'den tarih öğrenenden de zaten başka bir şey beklenmezdi! İttihat ve Terakkiye, dolayısıyla Türk'e düşmanlık eden; Yunan'a, İngiliz'e ve Arap'a hoş bakan bu zat, mevzubahis Türk olunca yan bakmaktadır. Bugün bu topraklarda Türk kimliğimizle var olabiliyorsak bunu İttihat ve Terakkinin verdiği mücadeleye borçluyuz. Bu zat, ne hazindir ki İttihatçı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde şu an Bakanlık yapmaktadır.
Diğer taraftan da "Daron" adlı zat, bilim insanı kimliğinin arkasına sığınarak Atatürk'e ve İttihatçılara atalarının kinini kusmaktadır ve sözde Atatürkçüler de 14 Mayıs seçimleri sonrası bu zata Türk ekonomisini teslim etme hayalleri kuruyordu. Görüyorsunuz, Atatürk düşmanlığı yani İttihat ve Terakki düşmanlığı yani özünde Türk düşmanlığı ne ırk tanıyor ne inanç ne de ideoloji; söz konusu Türk olunca hepsi karşısında saf tutuyor fakat unutulmamalıdır ki İttihatçılar ölür, İttihatçılık ölmez. Selam olsun Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten Enver Paşa'ya! Selam olsun Talat Paşa'dan Cemal Paşa'ya! Aziz ruhları şad olsun.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)