Konu: | Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 22 |
Tarih: | 21.11.2024 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin 13 maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından hukuksuz bulunarak iptal edilen maddelerden oluşuyor. Son bir ayda Meclise gelen kanun tekliflerinde Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği ve yeniden görüştüğümüz madde sayısı, kanun teklifi sayısı 50'nin üzerinde. Bugün bir komisyona gittim, orada da yine, Anayasa Mahkemesinden gelen 13 tane kanun teklifi yeniden görüşülüyor. Meclis bu tür hukuksuzluğa neden alet ediliyor? Anayasa Mahkemesi iki yıllık sürede iptal ettiği için, iki yıl süresince Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği, hukuksuz bulduğu kanun ne yazık ki bu ülkede uygulanıyor. Böyle bir durumu içimize nasıl sindiriyoruz? Sonradan, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği maddelerin bir kısmını da küçük değişikliklerle tekrar getirip hukuksuzluğun arkasından dolanmaya çalışıyoruz. Özünde Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği kanun tekliflerini milletvekili arkadaşlarımız Meclise getiriyor, milletvekili arkadaşlarımızın getirdiği kanun teklifleri de torba yasa teklifleri olarak önümüze geliyor. Yasama, yürütmenin yapması gereken işi "Cumhurbaşkanlığı sistemi" dediğimiz ucube bir sistemle bizlere burada uygulattırıyor. Ama düşündürücü olan şu ki: Milletvekili arkadaşların getirdiği bu kanun tekliflerinin bütününe milletvekili arkadaşlarımızın hâkim olma olanakları yok.
Bakınız, teklif neleri içeriyor? Kaymakamlık sınavları, ateşli silahlar, AFAD Başkanlığı ek göstergesi, lisans mezunu astsubay haklarının eşitlenmesi, araç kiralama işi, Jandarma ve Sahil Güvenlikle ilgili düzenleme, çakarlı araçlarla ilgili düzenleme, özel güvenlikle ilgili düzenleme, dernek lokallerinin açılması, yabancılara geçici ikamet izni, beyan edilecek taşınmazın niteliğinin değerlendirilmesi, yabancıların sınır dışı edilmesi; çarşı, mahalle bekçilerinin durumları, Göç Vakfı muafiyeti. Arkadaşlar, bu torba yasa teklifini bari temel kanun teklifi olarak milletvekili arkadaşlarımız getirsin de bir inandırıcılığı olsun. Bunu Bakanlık bürokrasisi hazırlıyor ama Bakan buraya gelip kendi kanun teklifini sahiplenemediği için milletvekili arkadaşlarımızın imzalarıyla Meclise geliyor. En azından bu süreci düzenlemek gerekiyor yani Meclisin saygınlığına gölge düşürüyoruz. Bu süreci hepimiz izliyoruz; hepimiz olan olayların, oyunların farkındayız. Bu yakışmıyor.
Bakın, yapmamız gereken işler yok mu? Meclis olarak var. 24 Kasım Pazar Öğretmenler Günü. Öğretmenlerimizin özlük haklarıyla ilgili düzenlemeler ihtiyaç. Bir kanun çıkardık, hiçbir öğretmen sendikası kabul etmedi ama öğretmenlere 24 Kasım için daha önceki Bakanımızın sözü vardı, "Müjde vereceğim." dedi. Aradan geçen sürede bu müjde hiç gelmedi, bu müjdenin ikramiye olması bekleniyordu. Keşke bu kanun teklifinin içinde "24 Kasımda her yıl öğretmenlere bir maaş ikramiye verilir." müjdesi olsaydı. (CHP sıralarından alkışlar)
Keza, öğrencilerden bir nedenle okulla ilişiği kesilenler var. Bu gençlerimiz "Yeniden okumak istiyoruz, bize bir af getirin." diyorlar. Bu affı getirelim, bu gençlerimiz yeniden okulla buluşsun. Zaten, çoğu mezun olduğunda iş bulamıyor ama en azından evde diploma olsun, anne-babası sevinsin, "Benim oğlan okulunu bitirdi. Kız okulu bitirdi." desin. Onlara bir hak tanıyalım. (CHP sıralarından alkışlar)
Yine, burslarla ilgili... 2 bin liralık burs şu anda bir öğrencinin ihtiyacını karşılayacak bir tutar değil. Burs artırımıyla ilgili bir kanun teklifi olsaydı hepimiz birlikte bunu destekleseydik.
Keza, yıllardır bekleyen taşeronu, çıraklık mağduru, emeklilikte kademeye takılanlar var; onlarla ilgili düzenleme yapsaydık. Süre az kaldı, söyleyecek sözüm çok ama yarın 7'nci Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun mahkemede ifade vermeye gideceği Ankara Sıhhiye'de biz de olacağız. Ya, arkadaşlar, en azından bu ülkede demokrasiden söz ediliyorsa bir genel başkanı dahi mahkemeye getirmek bu ülkenin hukukuna da siyasi anlayışına da düşüncesine de yakışmıyor diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)