Konu: | Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 22 |
Tarih: | 21.11.2024 |
MAHMUT DİNDAR (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Türkiye'de çok önemli bir sorun asgari ücretlilerin durumudur. Maalesef halkın gündemi ile AKP'nin gündemi aynı değildir. Herkes seçim, enflasyon, işsizlik ve yoksullukla mücadele ederken AKP rantın ve sermayenin gündemini Meclise taşımaktadır.
Türkiye'de 10 milyona yakın işsiz, atanamayan nüfus vardır, onların sorunları zaten çok derin bir yoksulluk şeklindedir. Eskiden İş ve İşçi Bulma Kurumu işsizlere iş bulurdu, şimdilerde İŞKUR, AKP'nin yandaş yerleştirme ofisine dönüşmüş durumdadır. İşsizlik Fonu'nun yüzde 85'i işsizlere değil sermayeye aktarılmaktadır. Türkiye'de iş bulup çalışabilenlerin yüzde 60'a yakını açlık sınırının altında, iş güvencesi olmadan asgari ücretle çalışmaktadır. Özellikle bölge illerinde bu asgari ücret bile verilmemekte ve buna yönelik herhangi bir denetim yapılmamaktadır. Her gün 5-6 işçinin iş cinayetleriyle yaşamını yitirdiğini biliyoruz; yaşamlarını sürdürebilmek için çok düşük ücretlerle, iş güvenliğinin sağlanmadığı bu tehlikeli işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar.
Değerli halkımız, temmuz ayında asgari ücretlilere ara zam verilmediğinden şu anda asgari ücretliler ve aileleri açlıkla mücadele etmektedir. 17 bin TL'yle bir ailenin geçindiğini iddia eden AKP iktidarı TÜİK'in yoksulluk ve açlık istatistiklerinden de habersizdir. AKP iktidarının sabahtan akşama "Türkiye Yüzyılı" diye yaptığı propaganda açlığın, işsizliğin yüzyılıdır. Esnaf, çiftçi, emekli, memur ve asgari ücretli yüz yılın yoksulluğunu yaşıyor.
Türkiye'de işçiler hem çok ucuza çalıştırılmakta hem de çalışma saatleri çok uzundur. Türkiye, saatlik asgari ücrette Avrupa'nın sonuncu ülkesidir. Bu ülkede emekliler çok çalışıp az kazanmaktadır. AKP iktidarı emekli maaşını düşürüp emekli olma yaşını yükseltmiştir. İlgili yasa değiştirilmezse çalışanlar ancak mezarda emekli olabilecek. İnsanlar otuz kırk yıl çalışıp emekli olamıyor, olsa da geçinemiyor. Geçinemeyen vatandaşlar ek işlerde -o da bulurlarsa- daha ucuz, güvencesiz, sigortasız çalışmak zorunda kalıyor.
Aralık ayında Türkiye'de asgari ücret belirlenecek. Belirlenecek ücretin açlık sınırının üzerinde olması, yoksulluk sınırının yarısından az olmaması gerekir. Geçen ocaktan bu yana gerçek enflasyon yüzde 100 artmıştır. Bu miktar ocak-temmuz dönemi için 35 bin TL olmalıdır; bir işçinin, ailesinin geçimini sağlayabilmesi için gerekli olan asgari ücret budur. 35 bin TL'nin altındaki ücret insanları derin yoksulluğa sürükleyecektir.
Değerli milletvekilleri, 31 Mart seçimlerinde halkımız AKP-MHP ittifakına sandıkta büyük bir yanıt verdi. O yanıt aynı zamanda OHAL, KHK, kayyum gasbı uygulamalarından vazgeçilmesi için yapılmış bir ikazdı. Daha oy sayımı devam ederken bile bazı kayyum adaylarının sayımları manipüle etmeye çalıştığına tanık olduk çünkü AKP'nin mülki amirleri kendilerine yeni bir vurgun alanı olarak halkın belediyelerini seçmiş durumdalar. Belediyelerimizin kaynaklarının bir yerlere götürüldüğünü iddia eden AKP iktidarı kayyum gasbıyla bunu kendisi yapmaktadır. Belediyelerin bütçesini, araçlarını, kaynaklarını halka hizmet için değil AKP'nin yandaşlarına hizmet için kullandılar. Mecliste bir araştırma komisyonu kursak, 2016'dan bugüne belediyelerden kamu kurumlarına devredilen taşınmazları tespit etsek, alınan milyarlarca borcun nereye harcandığını tespit etsek, birden fazla maaş alan AKP'li bürokratları tespit etsek kayyum gaspının belediyelere verdiği zararın boyutları açık bir şekilde ortaya çıkar. Demokrasilerde merkezden kaynak aktarımı olur ancak AKP, kayyum rejiminde yerelden vurgunla, gaspla, darbeyle halkın olan bütçe ve kaynakları merkeze aktarmaktadır. Van'da belediyelerimizi 12 milyar TL borçlandırıp, yandaşlarını seçime altı ay kala işe alan AKP kayyumları halktan 14-0 yanıtını almıştır. Bu da gösteriyor ki Hakkâri'de, Esenyurt'ta, Batman'da, Halfeti'de, Mardin'de halk belediye yönetiminin sandıkla değil darbeyle görevden alınmasını asla kabul etmeyecektir.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (DEM Parti sıralarından alkışlar)