| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 26.11.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iktidarın 2 konuda hayata geçireceği politikaların arkasında olduğumuzu Gelecek Partisi olarak her seferinde ifade ediyoruz. Bunlardan biri, nüfusun azalma tehlikesine karşı doğal nüfus artışını teşvik eden politikaları; bir diğeri ise kadınların iş gücüne katılım oranını artıracak politikaları. Bu 2 teşviki de kesiştiren en önemli politika malzemesi kreşler. İki gündür de bu kreşler konusunda bir kavgadır gidiyor memlekette. "Kreş miydi, anaokulu muydu?" "Kreş açmaya kim yetkili, anaokulu açmaya kim yetkili?" "Anayasa Mahkemesinden iptal ettiren CHP değil miydi?" "Yasağa rağmen yerel yönetimler seçimi öncesinde her mahalleye kreş vadeden AK PARTİ'li aday değil miydi?" diye uzayıp giden bir liste var, bir tartışma var. Peki, bu tartışmalar ışığında ne kayboluyor? 3-5 yaş arası grubundaki çocuklarımızın erken çocukluk eğitimine katılma oranında OECD ülkelerinin çok gerisinde olduğumuz gerçeği kayboluyor. OECD ülkelerinde yüzde 94 olan oranın bizde yüzde 76 olduğu gerçeği kayboluyor. Okul öncesi eğitimin hâlâ zorunlu olmadığı gerçeği aradan kaybolup gidiyor. Bu vesileyle, gelin, tüm kreş türlerine, Diyanetin, belediyelerin, özel kurumların hepsinde kayıt olma sınırını altmış ayla sınırlandırın ve okul öncesi eğitimi zorunlu hâle getirin.
Değerli milletvekilleri, aslında bu konunun biraz daha öncesi var. 17 Mayıs 2024 tarihli Tasarruf Tedbirleri Genelgesi'nde hem kamunun hem de belediyelerin kreş yapmasını üç yıllığına yasaklayan bir madde vardı. Birçok toplantıda Aile Bakanımıza kreş yapımının tasarruf tedbirleri kapsamından çıkarılmasına aracılık etmesini rica ettim. Daha sonra, aslında genelgedeki o ifadenin kurumların kendi kreşlerini ifade ettiği, halka açık kreşleri kastetmediği söylenerek konu yine muallakta bırakıldı. Daha o tartışma bitmeden yeni bir tartışma, kreş tartışması tekrar önümüze geldi. Millî Eğitim Bakanlığı ilk cümlesine "kreş" diye başladığı o genelgeye açıklık getirerek "Genelgenin konusu kreş değil anaokuludur, sorumlusu da alanımız olarak biziz." dedi. Sürekli kastetmediklerinizi açıklamak zorunda kalıyorsanız size kasteden işgüzar bürokratlarınız vardır arkadaşlar. Bu belirsizliği, bu kafa karışıklığını, meseleyi daha fazla çığırından çıkarmadan şeffaf şekilde lütfen düzenleyin. Samimi olduğunuzu düşünerek bunu söylüyorum.
AK PARTİ Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta'nın zikrettiği bir konuya da değinmek istiyorum. Evet, İş Kanunu'muz 150 ve üzeri kadın çalışanı olan iş yerlerine kreş açmayı zorunlu hâle getiriyor. Peki, bu yasal mecburiyeti ihlal edenlere ne ceza veriliyor? İşin tehlike sınıfına göre 18 ila 36 bin lira. Kaç işveren maliyet analizi yaptığında bu cezayı göze almıyor sizce? İşte, bakın, MEB istatistiklerinde İş Kanunu'na göre işletme kreşleri sayısı sadece 12 olarak yazıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Silkin Ün, lütfen tamamlayın.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Biri buna açıklık getirebilir, izah edebilir. Basit para cezalarıyla bu sorumluluğun pas geçilmesine müsaade etmek samimiyetinizi sorgulatır ister istemez. Devlete düşen böyle bir hizmeti yasaklamak değil teşvik etmektir ancak denetlemektir. Bu kavgadan maalesef, siyaset kurumu mağdur olmuyor; bu kavgadan, resmî kurumlar yetersiz olduğu, özel kurumlar pahalı olduğu için çaresizliğe düşen çalışan, muhtaç çocuklu anneler oluyor bu işin mağduru. Evet, annelerin umudunu ideolojik kavgalarla söndürdüğünüzün, çocukların geleceğini siyasi çekişmelerle kurban ettiğinizin lütfen farkına varın.
Teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)