Konu: | Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 23 |
Tarih: | 26.11.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA ZEYNEP ODUNCU KUTEVİ (Batman) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekranları başlarında bizleri izleyen sevgili halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ayrıca, iktidarın yargıyı kendi siyasi hedeflerine alet etmesiyle tutuklanan ve cezaevinde bulunan tüm seçilmişlerimizi buradan bir kez daha selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında dün meydanlara inerek şiddete karşı sesini yükselten, direnişiyle umut olan tüm kadınları buradan bir kez daha selamlıyorum. Ne yazık ki şiddetle mücadele etmeyenler, kadınların haklı taleplerine şiddetle karşılık verdi. Bu da yetmezmiş gibi tüm dünya kadınlarının özgürlük taleplerine ilham olmuş "..."(*)'yi...
(Mikrofon kapandı)
ZEYNEP ODUNCU KUTEVİ (Devamla) - ...dahi yasaklamaya çalışarak kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesine savaş açtılar. Ama bu söz sadece bir slogan değildir, binlerce yıllık kadın mücadelesinin çığlığıdır ve özgürlük tutkusudur. Hiçbir yasak, biz kadınların bu özgürlük tutkusunu susturamayacak; o yüzden buradan bir kez daha dile getiriyorum:"..."(*)
Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi. Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(Mikrofon kapandı)
ZEYNEP ODUNCU KUTEVİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bugün, burada, kadınların mücadelesini şiddetle sindirmeye çalışan zihniyetin, halkımızın temel ihtiyaçlarına çözüm bulması gereken yasaları nasıl bir anlayışla hazırladığını bir kez daha ibretle izliyoruz. İktidar, toplum yararını hiçe sayarak sermayenin taleplerini karşılama yarışına girmiş. Hızla geçirilen çalakalem düzenlemeler, halkımızın refahını değil bir avuç ayrıcalıklı kesimin çıkarlarını büyütme girişiminden başka bir şey değildir.
Tüm bunlar ortadayken geçen hafta apar topar komisyonuna getirilip bir günde görüşmeleri tamamlanan Köy Kanunu, imar düzenlemeleri ve yapı denetimi gibi farklı alanları kapsayan bir yasa teklifini bugün görüşüyoruz. Bu teklif, ne toplumsal ihtiyaçlara ne de afet risklerine karşı güvenli bir yaşam alanı oluşturma hedefine hizmet ediyor; aksine, rant odaklı politikalarınızın kentlerimizi daha savunmasız, insanlarımızı ise güvencesiz hâle getirmeye hizmet ediyor. Bugün, karşımızda Anayasa'yı, hukuk devletini ve milletin iradesini yok sayan bir teklif duruyor. Bu teklifle yalnızca milletin iradesine sırt dönülmüyor, bu iradeyi gasbetme çabalarına hukuki bir kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 12 ayrı düzenleme, bu kanun teklifiyle yasallaştırılmak isteniyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle hayata geçirilen düzenleme Anayasa Mahkemesince mülkiyet hakkına yönelik ihlaller içerdiği gerekçesiyle iptal edilmesine rağmen, aynı düzenleme hukuki biçimi değiştirilerek yeniden sunuluyor. Ama bu kadarla da bitmiyor, teklifin bir başka maddesiyle yerel yönetimlerin idari özerkliğine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilen bir farklı düzenleme de bugün Meclis aracılığıyla yasallaştırılmak isteniyor.
Değerli milletvekilleri, lafı dolandırmaya gerek yok. Aslında yapmak istediğiniz tam olarak sandıkta alamadığınız yetkiyi türlü hilelerle elde etmeye çalışarak zorbalıkla halkın iradesini yok saymak ve gasbetmektir. Siyaseten yenildiniz, hukuku da bir sopa olarak kullanıyor, kendi oyunlarınızı meşrulaştırmak için araçsallaştırıp demokrasiyi ayaklar altına alıyorsunuz. Bundan tam iki yüz kırk gün önce halk kendi geleceğini belirlemek için iradesinden yana oy kullanarak sandığa gitti. Halkın sandıkta verdiği mesaj netti: Rantçı belediyeciliğe, gasp zihniyetine, baskıcı zihniyete "Dur!" dedi. Kürt halkının diline, kültürüne, kadınların kazanılmış haklarına el uzatanları tarihin çöp sepetine göndererek tarihî bir cevap verdiler ama halkın bu mesajını anlamayıp demokrasiye olan düşmanlığı her fırsatta göstermeye devam ediyorsunuz.
Seçimlerin üzerinden daha sekiz ay geçmiş olmasına rağmen önce Hakkâri, ardından Esenyurt, Mardin, Halfeti, Dersim, Ovacık ve seçim bölgem Batman halkının seçtiği belediye eş başkanlarının yerlerine maalesef tekrar kayyum atadınız. Öyle ki bu, Batman'a 3'üncü kez kayyum ataması oluyor. Halk size şunun cevabını daha önceki seçimlerde de vermişti. Sizin bu rantçı, baskıcı, halk düşmanı politikalarınıza sandıklarda cevap veriyorduk; 3 dönemdir aynı şeyi yapıyorsunuz ve 3 dönemdir size "Sizi istemiyoruz." diyenlere rağmen gasbederek belediyelerimizi işgal ediyorsunuz. Ve Batman son seçimde yüzde 65 rekor bir oyla sandıktan kendi belediye eş başkanlarını tekrar seçti ve Batman'da karşılığı olmayan, yüzde 13 bile bir karşılığı olmayan iktidar, Batman'da kendisini iktidar olarak göreceğini zannederek tekrar belediyeye gitti.
Tabii, şunu söylemek gerekiyor: Siz gasp, talan ve ranttan yanasınız oysa Batman halkının tarihinde, sizin ve sizden önceki iktidarların zulmüne teslim olmayan bir direniş var. Kürt siyasetinin yerel yönetimlerindeki ilk kıvılcımı tutuşturan Batman, baskıya, şiddete ve sindirme politikalarına karşı boyun eğmeyen bir direnişin adıdır. Bu direniş 1979'da Edip Solmaz'ın Belediye Başkanı seçilmesiyle başladı. Edip Solmaz daha yirmi sekiz gün belediyede kalmamışken kapısının önünde suikast girişimiyle katledildi. Daha sonra gelen, 1999'da HADEP'ten seçilen Abdullah Akın bir konuşması nedeniyle maalesef cezaevine konuldu. Daha sonra seçilen belediye başkanlarımızdan Nejdet Atalay tutuklandı; Sabri Özdemir, Gülistan Akel görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atandı; Mehmet Demir'in, Songül Korkmaz'ın yerlerine kayyum atandı ve son olarak da Gülistan Sönük ve Yeşil Işık...
Ama biz buradan tekrar söylüyoruz: Sekiz yılda Batman kayyumu olarak atanmış 4'üncü şahıs, ne tesadüftür ki seçimlerden önce de kayyumdu. Halkın iradesine hiçbir şekilde saygı duymayan bu şahıs, halkın seçmediği, istemediği bir isim; bir önceki dönemde de kayyum olarak görev yaptığı Batman şehrinde kendi yandaşlarına Batman’ı peşkeş çekiyordu, şu anki durum da maalesef aynı şekilde; rant belediyeciliği ve halka ait olanın halkın dışındakilere, kendi rant alanlarına peşkeş çekilmesiyle devam ettiriliyor.
Bunları daha önce de yine dile getirmiştik. Bir sene önce yine bütçe görüşmelerinde kayyumun yaptıklarını biz belgeli olarak burada anlatmıştık ve üzerinden bir sene geçti, aynı kişiler yine kayyum olarak atandı ve şu an yine aynı uygulamalara devam ediyorlar. Öyle ki 2023 Sayıştay Denetim Raporlarında Batman Belediyesinin denetim raporu bile yok; yine, sadece 2023 değil 2022 yılına ait denetim raporu da yok yani Sayıştay raporlarında Batman’a ait Sayıştay raporları elimizde yok ve bunun üzerine gelen kayyum Batman’da tahribatlarına büyüterek devam ediyor.
Hâlâ sadece kendini siyasi bir arenada zanneden kayyum, hizmet üreteceği yerde geldiği alanda önce Kürt halkının kimliğine karşı bir tahammülsüzlüğü dile getiriyor. Gelir gelmez Kürtçe olan “web” sitesinden Kürtçeyi kaldırdı. Daha sonra ne yaptı biliyor musunuz? 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde Kürtçe olan kadın spor kompleksinin adını değiştirerek, yüzde 90’ının Kürt olduğu Batman şehrinde Kürt dilindeki tabelayı indirerek yeni bir tabelayı oraya yerleştirdi.
Biz onlara diyoruz ki: Bu kayyumların, sadece Batman’da, Hakkâri’de ya da kürdistanda olan şehirlerde değil Türkiye’nin bütününde; bugün Türkiye’nin yoksullaşmasında, Türkiye’deki savaş politikalarının çoğalmasında, Türkiye’deki yoksulluğun, sefaletin bu kadar büyümesinde büyük bir payı var. "Niye?" diyeceksiniz. Çünkü bütün yolsuzlukların geçtiği, bütün rantın geçtiği, bütün halkın iradesinin yok sayıldığı alanlar maalesef bugün halk iradesini tanımayan bu zihniyet anlayışının ta kendisidir. O yüzden biz diyoruz ki burada: Lütfen, bu uygulamalarınızdan artık vazgeçin. Türkiye halkları da kürdistan halkları da sizden bıktı. 3 dönemdir size tarihî bir şekilde cevap veren halkın iradesine saygı göstermek zorundasınız. Sizi bugün tarihin çöp sepetine gömenler, emin olun, yarın öbür gün seçim olduğunda sizi o tarihin çöp sepetine tekrar gömecektir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)