GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:25
Tarih:28.11.2024

FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurulu ve haksızlığa, hukuksuzluğa ve kayyum zihniyetine karşı direnen onurlu halkımızı saygıyla selamlıyorum.

İktidarın önümüze getirdiği Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Kanun maddesine geçmeden önce ben şu fotoğrafı göstermek istiyorum: Burada iki anne var, bir anne Türkçe bilmiyor, bir anne de Kürtçe bilmiyor ve o iki anne el ele tutuşmuş, yer Adalet Bakanlığının önü. Bir annenin talebi kabul edildi, ikinci anne hâlâ Adalet Bakanlığının önünde eylemine devam ediyor. İki anneyi bir araya getiren duygu adalet talebidir ve iki anne de evlatları için adalet istiyordu. Asker anneleri ile barış anneleri bu şekilde el ele tutuştuğu gün kırk yıldır devam eden bu savaş, bu çatışma bitecek, ülkeye huzur ve barış gelecektir. "En kötü barış, en haklı savaştan iyidir." felsefesiyle büyük barış için küçük bir adım attık, devleti yönetenlerden de büyük barış için adım bekliyoruz. "Bu ülkede artık anneler ağlamasın." diyoruz.

İktidarın önümüze getirdiği Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Ülkeyi yönetemeyen iktidar partisine şu soruyu sormak istiyorum: Ülkede çiftçi mi bıraktınız da Köy Kanunu'nda düzenlemeye gidiyorsunuz? Bu kanunu Meclise getirmenizdeki amacınızın emekçi halk veya çiftçilerin durumunu iyileştirmeye dair bir yasal düzenleme olmadığını çok iyi biliyoruz. Rant kapısı olan birçok belediyenizi kaybettiniz. Demokrasiyle kaybettiğinizi kayyum darbesiyle gasbediyorsunuz. Bu arada da yandaşlara yeni rant alanı açmak için köylünün ekip biçtiği tarlasına, mera alanlarına göz diktiniz. Eğer bu yasakçı, baskıcı politikalarınız olmasaydı emekçiler, çiftçiler sizi Meclise almazdı.

Her hafta bir bakan Urfa'ya gidiyor. Urfa'ya geliş amacınızı da çok iyi biliyoruz. Geçen hafta Tarım Bakanı Urfa'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. "Urfalı çiftçilerin bundan haberi var mıydı ya da Tarım Bakanı Yumaklı kaç çiftçiyle görüştü?" sorusunun cevabı bu görselde; Tarım Bakanı Urfa'ya gidiyor, bürokratlarıyla görüşüyor, hediyesini alıp gidiyor.

Halkın, çiftçilerin derdi her geçen gün derinleşen yoksulluktur; sizin derdiniz ise yandaş sermayedir. Yandaş sermayeye ait sulama birlikleri çiftçilerin kârına ortak olmuyor, hasat sonunda çiftçilerin bütün gelirini elinden alıyor. Sulama birliğinin sulama suyunu kullansan da kullanmasan da dönüm başı 2 bin TL "sulama parası" adı altında birliğe borçlanıyorsunuz. 100 dönüm ekim yapan bir çiftçi 200 bin TL'yi sadece sulama birliğine veriyor. Urfa'da çiftçileri sömüren sulama birliklerini halk, çiftçiler istemiyor.

Yasa değişikliğinin 6'ncı maddesine baktığımızda, imarı yapılmış sosyal donatı alanları, afet anında toplanılacak alanlar, parklar, bahçeler, her şeyi bitirilmiş bir alan için diyorsunuz ki: "Ben kamu olarak kamulaştırma yapmayayım, senin arazindeki yüzde 40'ı, yüzde 20'yi bana ver, al sana fazladan imar hakkı." Bu durum, temel altyapı çalışmaları başta olmak üzere her türlü çalışmayı yeniden ele alma sürecini gerektirir. Ayrıca, olası bir afet durumunda da çok ciddi riskler barındırır. Daha fazla kat çıkartılarak teşvik edilen dikey mimarinin yarattığı rantla birlikte sosyal etkiler göz ardı ediliyor, her şeyden önemlisi, insan ve canlı yaşamına dair risk açığa çıkıyor. En temel kamusal hizmetleri dahi "Al takke ver külah." mantığıyla halletmeye çalışıyorsunuz. Bunu kabul etmek mümkün değildir, bunu kabul etmek 6 Şubat depreminden hiçbir şey öğrenmemek demektir, olası bir afette yaşanabilecek can kayıplarını göz ardı etmek demektir. Bunun için 6 Şubat depreminden ders çıkarmamız gerekiyor; ranttan vazgeçin diyoruz.

Ülke olarak cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemini yaşıyoruz. Demokrasi ve yargı yerle yeksan hâlde iken sadece rant yasanızı konuşmayacağız. Bir yandan barış elini uzatıp diğer taraftan belediye eş başkanlarını görevden alanlar ülkenin değerlerine ihanet ediyorlar; siyasi ikballeri için barıştan kaçan her siyasetçi ikiyüzlüdür. Barış elini uzatanlar barışın koşullarını oluşturmakla mükellefler, barışta samimiyseniz halk somut adımlar bekliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FERİT ŞENYAŞAR (Devamla) - Ülke, Anayasa'da belirtildiği gibi demokrasiyle yönetiliyorsa İçişleri Bakanının kayyum kararı bizim nezdimizde yok hükmündedir, gasbedilen belediyelerin önünde bulunan demir bariyerler, beton duvarlar halktan korkunuzun göstergesidir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM Parti sıralarından alkışlar)