Konu: | Kahramanmaraş’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 15 |
Tarih: | 06.11.2024 |
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar, değerli milletvekillerimiz; sizleri saygıyla selamlıyorum. 6 Şubat depreminin üzerinden altı yüz kırk gün geçti, bugün itibarıyla 640’ıncı gün. Depremin hemen ardından deprem bölgesine, Kahramanmaraş'a, ilçelerimize gelen AK PARTİ'nin bakanları, yöneticileri, Cumhurbaşkanı beylik beylik laflar ettiler. "Bir yıl içerisinde hazırlayacağız. Herkes ev sahibi olacak. Hiç merak etmeyin, şunu yapacağız, bunu yapacağız." dediler, iki yıl geçti, hiçbir şey yapmadılar daha doğru düzgün. Bakın, Kahramanmaraş'ta yapılmış bina sayısı hâlâ yüzde 12-13 seviyesinde, vatandaş hâlâ konteynerde, rezerv alanı sorunu hâlâ çözülemedi. Elbistan ilçemizde 12 mahalleye rezerv alanı verin diyoruz. Çarşı olacak ki, ticaret olacak ki şehir gelişsin diyoruz. "Hayır, efendim, iki tanesine vereceğiz." diyorlar. Vatandaş dertli, millet dertli, rezerv alan ilan edilmesini STK'ler istiyor, AK PARTİ'ye oy veren seçmen istiyor; ama AK PARTİ'nin yönetimi istemiyor, yapmıyor. Neyi yapıyor biliyor musunuz? Bir cadde üzerinde "Rezerv alanına girdi." diye dört binayı yıkıyorlar, birini yıkmıyorlar; hasarsız. O biri kimin biliyor musunuz? AK PARTİ İstanbul il yöneticisinin. Elbistan'da dört binayı yık, birini yıkma, binanın sahibi AK PARTİ'li ya, il yöneticisi ya; onu yıkmıyorlar. Bakan Murat Kurum geliyor Kahramanmaraş'a, toplantılar yapıyor, Valiyi çağırıyor, AK PARTİ milletvekillerini çağırıyor, belediye başkanlarını çağırıyor; bizi çağırmıyor. 100 binin üzerinde vatandaşın oyunu almış bir milletvekiliyim, herhâlde iki laf edecek hâlimiz var. Sayın Kurum niye çağırmıyorsun? Çağırdığı belediye başkanları da "Muhalefetin milletvekili niye burada yok Sayın Bakanım?" dediği zaman "Çık dışarı." diyor, kovuyor. Sen kimsin Murat Kurum? İstanbul'da aday oldun, belediye başkanlığını kaybettin; belediye başkanlarına alerjin mi var senin ey Murat Kurum? (CHP sıralarından alkışlar) Murat Kurum seçilmiş değil, atanmıştır. Seçilmiş belediye başkanlarına karşı haddini bilecektir. Köy evleri; büyük problem, hâlâ köy evleri yapılabilmiş değil. Ekinözü ilçesini rezerv alanına almıyorlar. Turistik bir ilçe, "İçmeler" dediğimiz bir şifalı su var. İlçeyi rezerv alanı kapsamına almıyorlar. TOKİ konutları yapılıyor, gittim kendi gözlerimle gördüm, yapmışlar bitirmişler, eyvallah, az sayı da olsa, tuvalet var, kanalizasyon yok. Ya, olur mu böyle bir şey arkadaşlar? Mutfak dolabı koymuşlar, teyze gitmiş, mutfak dolabına elini atmış dolap kafasına düşmüş, ağır yaralanmış. Her şey yarım yamalak yapılmış, dostlar bizi alışverişte görsün diye yapmışlar, sorulduğu zaman "E, biz yaptık." diyecekler. Yaparsa AK PARTİ yapar, yaparsa böyle yanlışları AK PARTİ yapar, başka kimse yapmaz. ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Sana gözlük lazım gözlük, gör diye. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Yok, benim gözlerim iyi de senin gözlerin belli görmüyor ki gözlüğü takmışsın. Gel beraber gidelim, gel beraber gidelim. ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Ben oraların hepsini gezdim. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Nereyi gezdin?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Hepsini gezdim. Malatya'yı da gezdim, Maraş'ı da gezdim, hepsini gezdim, her yeri gezdim. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Yahu, senin bildiğin yanıldığına yetmez Sayın Vekilim, bildiğin yanıldığına yetmez. ADEM YILDIRIM (İstanbul) – Her yeri gezdim. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Ey Kahramanmaraşlı "TOKİ, binaları yapmıyor." diyorum. AK PARTİ'nin vekili "Yaptık." diyor. "TOKİ'nin yaptığı binalar kötü." diyorum, AK PARTİ'nin vekili "Güzel." diyor. Sana havale ediyorum bunları ey Kahramanmaraşlı! (CHP sıralarından alkışlar) Kahramanmaraş'tan kamyon kamyon oy aldınız, milleti kandırdınız, aldattınız! Aldatanlar, kandıranlar partisisiniz ama... ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Yalancı sensin! Yalancısın! ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) – Bağırma yahu! Ne bağırıyorsun! Bir kendine gel! (AK PARTİ sıralarından laf atmalar) MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Sen kendi hâline bak! ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Yakışıyor mu milletin vekiline? Şu hâline bak yahu! Şu hâline bak yahu! ADEM YILDIRIM (İstanbul) – Yalancısın! BAŞKAN – Beyler bir dakika… Bir dakika arkadaşlar, niye bağırıyorsunuz? ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Bana laf yetiştireceğinize deprem konutlarını yetiştirin. BAŞKAN - Sayın milletvekilleri… ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Bakın, depremden sonra paraları topladınız, paraları topladınız… MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) – Yalancı! ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Sayın Başkanım, siz mi gereğini yapacaksınız, ben mi yapayım? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Sen bir şey yapamazsın, senin yaptığın bir şey yok zaten, yalandan başka bir şey yaptığın yok senin. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) – Dilimle yapacağım. Sizin gibi fiziki kuvvet kullanmayız biz. Siz bu kürsüde konuşan vekillere saldıran bir grupsunuz, ne konuşuyorsunuz siz be! (AK PARTİ sıralarından laf atmalar) ADEM YILDIRIM (İstanbul) – Yalandan başka bir şey yaptığın yok senin. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Hadi oradan! Hadi oradan! Depremden sonra para topladılar. Televizyonlarda “Herkes şu kadar para versin.” dediler. AK PARTİ’nin müteahhitleri bağlandılar “50 milyon, 100 milyon, 200 milyon, 1 milyar…” Nerede bu paralar? Onlar da mı indiragandi oldu, hayırdır? Nerede bu paralar kardeşim? Niye kullanmıyorsunuz bu paraları? Vatandaşa kullanmak için topladığınız paraları ne yaptınız? Ya, Adalet ve Kalkınma Partisi üfürür, işkembeden sallıyorlar: “Şunu yapacağız, bunu yapacağız.” ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Gözü var, görmezler; kulağı var, duymazlar; ağzı var, doğruyu konuşmazlar. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Sonuç ne biliyor musunuz? Gideceksiniz, bakacaksınız… ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Gözün var ama görmüyorsun. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Ya, benim gözüm görüyor; bak, gözlük de yok gözümde. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Görmüyor. Kulağın var, duymuyorsun; ağzın var, doğruyu söylemiyorsun. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Seni Murat Emir’e bir göstereceğim ben. BAŞKAN – Bir şey söyleyeyim, Allah aşkına, niye bağırıyorsunuz arkadaşlar ya? Bırakın, konuşsun. ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Arkadaş bağırıyor, bağırarak konuşuyor. Hem yalan konuşuyor hem bağırıyor. BAŞKAN – Grup Başkan Vekiliniz çıkar, cevabını verir ama siz konuşmak istiyorsanız biraz sonra Ali Bey yerine geçecek, beşer adım atın, gidin, konuşun kendisiyle. ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Evet, konuşalım. BAŞKAN – Bizi meşgul etmeyin, milletvekillerimizi yormayın. Şurada, beş adım, gidin, Ali Bey’le konuşun. (CHP sıralarından alkışlar) Buyurun Sayın Öztunç. ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum uyarılarınız için. Velhasılıkelam, arkadaşlar, memlekette, deprem bölgesinde eksiklikler had safhada, bayağı bayağı eksiklik var ve bunların giderilmesi için çalışma da yapılmıyor; benim isyanım buna. Kahramanmaraşlı size oy veriyor yapın edin diye, siz Kahramanmaraş'ı çantada keklik görüyorsunuz. Çantada keklik gördüğünüz için de bu yerel seçimde gereği yapıldı; 11 ilçenin 9’u AK PARTİ’deydi, 3’e düştünüz, 4’ü CHP'ye geçti, siz de 3’e düştünüz. Bu gidişle sıfıra düşeceksiniz. 5 vekiliniz var ya, 1’e düşecek, 1’e. (CHP sıralarından alkışlar) Tekrar teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Kahramanmaraş halkına bir kez daha sesleniyorum: Sorunlarınızı biz dile getiriyoruz, AK PARTİ'liler öyle olmadığını iddia ediyorlar. AK PARTİ'lilerin gözü var, görmez; kulağa var, duymaz; bunlar sadece oy almayı bilir, oy aldıktan sonra da yan gelip yatmayı bilir. Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)