Konu: | Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kırgızistan ziyaretine, Türkiye’deki Duchenne musküler distrofi hastası çocuklara ve gıda güvenliğine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 15 |
Tarih: | 06.11.2024 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Dün Sayın Erdoğan’ın Kırgızistan’da yapmış olduğu ziyarette, bu ülkenin bize olan 62,3 milyon dolarlık borcunu sildiğine dair haberler basına yansıdı, daha sonra da teyit edildi Kırgız cephesinden. Açıkçası, merak ediyorum -ki dün çok önemli bir konuyu burada, hepinizin huzurunda tartıştık, konuştuk, ele aldık; diyabetik çocuklar- diyabetik çocukların sensörlerinin parası dahi verilemezken bu kadar yüksek bir meblağ, bu bahse konu 62,3 milyon dolarlık para, Kırgızistan’ın bize olan borcu neden iptal edilmiştir, neden bağışlanmıştır, neden silinmiştir? Ben bunun Parlamentoya izah edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Keza, buna benzer bir af veya borç bağışlanma meselesi yine Somali’de olmuştu. Dolayısıyla, bunlar niye yapılmaktadır? Bu ülkenin ekonomisi bu kadar derin bir kriz içerisindeyken, bu kadar ciddi problemler varken neden buna benzer örnekler yaşanmaktadır? Bunun arkasındaki sebebi, açıkçası, bilmek isteriz. Öte yandan, yine Kırgızistan’la ilgili alınmış bir karar Kırgız hastaların Türkiye’de ücretsiz tedavi edilecekleri yönünde; bunun da bir açıklamasını bekliyoruz. Bu ülkenin işsiz insanları -2 milyondan fazla işsiz insanı- SGK, daha doğrusu GSS -genel sağlık sigortası- primlerini veya borçlarını ödeyemedikleri için hastanelerde tedavi olamazken niye başka ülkelerin insanlarına ücretsiz tedavi imkânları sağlanmaktadır? Biz bunun da arkasındaki sebebi bilmek istiyoruz. Bakın, dün de ifade ettim, bir kere daha altını çizerek, teyiden söylemek istiyorum: Kızılay 1,8 milyon kişiye -ki 62 ülkeden insan var bu grubun içerisinde- her ay düzenli maaş ödemektedir Kızılay Kartı marifetiyle fakat Türkiye’de, ne yazık ki işsiz kalıp da genel sağlık sigortasını ödeyemeyen, o primini ödeyemeyen kendi vatandaşımız -ki sayısı 2 milyondan fazla- hastanelerde tedavi alamamaktadır. Bu, son derece vahim bir durum; iktidarın bunun izahını mutlaka yapması gerekir diye düşünüyorum. Şimdi, bir başka konuya değineceğim, dünkü vahim tabloya benzer bir tablo: Türkiye’de “Duchenne musküler distrofi” denilen hasta sayısı, çocuk sayısı 6.500. Bu çocuklar genetik bir rahatsızlığa sahipler ve ne yazık ki tedavisi de çok kolay olmayan bir rahatsızlık. Aileye de büyük ızdırap, çocuklara daha büyük ızdırap ve 6.500 civarında, bu sayıda çocuğumuzun olduğu tahmin ediliyor. Bunlara yapılacak tedavi belli; fizik tedavi yapılıyor, steroid tedavisi yapılıyor. Araştırdım, sordum, yeterince fizik tedavi imkânı veriliyor mu devlet tarafından diye, verildiğini ifade ettiler. Az önce içeride Sayın Akbaşoğlu’na da söyledim, bunun için teşekkür ediyorum yani bu çocukların fizik tedavisiyle ilgili bir eksiğinin olmadığı ifade edildi ancak ortada daha vahim bir tablo var. Dünyanın yeni kabul ettiği bir yeni ilaç var. Tabii, bu ilaç büyük ölçüde umut olmuş durumda; Amerika'da, Rusya’da, diğer ülkelerde uygulanmaya başlanmış. Aileler bundan iki ay önce toplandılar ve Sağlık Bakanlığının önüne giderek bir talepte bulundular, günlerce o çocuklar tekerlekli sandalyelerin üzerinde Sağlık Bakanlığından bir talepte bulundular “Bu ilacı lütfen bize verir misiniz?” diye. İki ay önce yapmış oldukları bu gösteri neticesinde, o dönemde Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci onlarla görüşerek söz verdi ve dedi ki: “Kırk beş gün içerisinde bu meseleyi neticelendireceğiz ve bu ilacın sizin tarafınızdan kullanılması için adımları atacağız.” Aradan iki ay geçti, maalesef bununla ilgili hiçbir adım atılmadı; aileler yine perişan, aileler Sağlık Bakanlığının önünde şu anda ızdırap içerisinde neticeyi bekliyorlar. Bunu bütün Türkiye'ye ilan etmek istiyorum, bu görüntü Sağlık Bakanlığının önünden alınmış bir görüntüdür. Bakın, bu, Türkiye'ye yakışmıyor. Küçücük yavrular, 4-5 yaşında, yürüme imkânı olmayan yavrular tekerlekli sandalyeleri üzerinde, şu anda, şu dakikada -ve bizi de izliyorlar- Sağlık Bakanlığının önünde netice almak istiyorlar. Ben illa ve illa bugün karar verilsin demiyorum ama Sağlık Bakanlığı yetkililerinin Bakanlığın önünde bu yavrulara bu ızdırabı yaşatmaya hakları yok, bu soğukta bu çocukları tekerlekli sandalye üzerinde Sağlık Bakanlığının önünde bekletmeye kimsenin hakkı yok. Lütfen, sorumlular üstüne düşen vazifeyi yerine getirsinler diyorum. Bir başka konuyla ilgili de bir değerlendirme yapmak istiyorum. Son zamanlarda Türkiye'de gıda güvenliği konusunda ciddi tartışmalar yaşanıyor. Avrupa Birliğinin sistemine girdim, RASFF bildirimlerine girdim ve bu bildirimlerde yılbaşından bugüne kadar Türkiye'den gıda olarak Avrupa'ya ihraç edilmiş ürünlerle ilgili raporları analiz ettim. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, toparlayın. TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Uzatmayacağım Sayın Başkanım, teşekkür ederim. Ne yazık ki şu ana kadar, yılbaşından beri 380 parti malın maalesef, Avrupa gümrüğünde, güvenlik problemi olduğu için, sağlığa zararlı olduğu için raporlanarak çoğunun geri gönderildiğinin bilgileri Avrupa Birliğinin kayıtlarına geçmiş durumda. Bunların içerisinde kanserojen olanlar var, toksik olanlar var, ağır metaller var. Tabiatıyla defalarca Tarım Bakanına sordum, eğer Sayın Akbaşoğlu bugün de Sayın Bakana sorup bilgi alır ve yüce Meclisi bilgilendirirse memnun olurum; bu geri dönmüş, Avrupa Birliği sınırlarından geri gönderilmiş bu gıdalar -ki bu, resmî Avrupa Birliği raporlarında vardır, kendi resmî sitesinde vardır, girmek isteyen herkes şu anda girer ve benim ortaya koyduğum bu belgeye ulaşabilir- neden bu ürünler Avrupa Birliği sınırlarına kadar denetlenmeden gidiyor ve bu ürünler Türkiye'de acaba kimlere satılıyor ve denetlenmeden yediriliyor ve bu ürünler geri döndükten sonra da sınırdan içeriye alındıktan sonra da imha edilmeden kimlere satılıyor? Bunu da üzerinde durulması son derece önemli bir konu olarak kayda geçirmek istiyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, toparlayın. TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Bu konuda sayın iktidar yetkililerinin özellikle Tarım Bakanlığından ve az önce altını çizdiğim konuyla ilgili Sağlık Bakanlığından detay bilgi alıp Meclisi bilgilendirmelerini arz ediyorum ve teşekkür ediyorum.